Tank Palet’in de Sakarya’nın Kamu Servetlerinden alınması, sanki artık sonun başlangıcı gibidir. “ Adapazarı(!) Tank Palet isminden gittiğinde anlamalıydık.

    ÇARK MESİRE bile Şehir Karakteri’nden sıfırlanabilir? “ Adapazarı !” ismi uluslar arası yollardan silinirken umuru olmayanlar, O tavrı asla anlamadılar.  

   Tank Palet’in BMC’ye verildiğini bildikleri halde, o gün hiç ses çıkarmayanlar da, şimdi Adapazarı’nda kükreyen aslan kesilince ben tabii ki bunu yemiyorum.

    Biat, hak’lı yerde olmazsa, sonu çaresizliktir. Çünkü, orda kişisel kaybedecek şeylerin vardır. Gerçeği bildiğin halde doğruyu söyleyemezsin.

                                                               ***

    “ Hiçbir güç Tank Palet’i Sakarya’dan alamaz.” diyenin tek ayağı havada mı bakacaksın.

    Sakarya ve Sakaryalı için samimi olanlar aylardır Adapazarı GARI önünde. Orda herkesin iki ayağı yere basar! Tank Palet’te de Onların samimiyeti içtendir.

   Donatım’da, Traktör de, Gübrede de Onlar vardılar; Sakaryalı Onlara inanmalı.

                                                                ***

   Seçtiklerimiz, süresi bitince çeker gider. Bizler bu şehirde hep beraber aynı kaderi paylaşırız!..Daha da önemlisi, herkesin çocukları burada yaşayacak.

   İçimizdeki tek muhtaca bile yüreğimiz kalkacak. İnsanlıktan nasip alan, iyiliği de gizli-karşılıksız yapar. Allah Kulu’na, siyasi karşılık almak için destek olunmaz.

   AK Parti Sakarya İl Teşkilatı ve “ Artık 4 kalan “ Sakarya Milletvekilleri nerde?

   AK PARTİ,” ADA TRENİ BU GARA GELECEK!” diyemez mi? Adapazarı Tren Garı, dar gelirli kalabalık aileler için nimet. Emekli, öğrenci, esnaf, BENİM için nimet.

                                                                   ***

    CADDE54 diye bir taş yığını da Serdivan’a- Arabacıalanı Merası’na indirilen son darbedir. AKP’den bir tek İSTİŞARE-GÖRÜŞ PAYLAŞMA duyulmaz mı?

    CADDE54’ün “ maddi !” karşılığı olamaz. Dilerim sonu da Fİ-YAPI gibi bitmez.    

    AK Parti; Yerel seçim öncesi; Sakarya’da TCDD mülkleri ve arazilerinde bize verilen kayıpların son bulmasını da istemeli…

     Ada Garı, Raylı Sistem  ve Tüvasaş her şeyden de öncelikli.                                                          

     Yaratılmış doğa servetlerimiz ve Kamu mal ve mülklerimiz elimizden alınırken susmadık. Sonradan Timsah Gözyaşlarıyla önünüze çıkmaktan utanırız!     

                               KARADENİZ YİNE OY’UNU KİME VERİR ?

     Berceste’de yolcu beklerken çay içiyorum. Mola vermiş yemek yiyenler yanda, bağıra bağıra:

   “ Karadeniz yaylalarını yollarla birbirine bağlayacağız. Birkaç yıl sonra ortalık turist kaynayacak. Karadeniz Yayla Turizmi’nden çok para kazanacak dediler.

   Bir de baktık, niyet başka. Yayla da böyle ilkel ev mi olur, yıkın, adam gibi ev yapacağız dediler. Ağaçları, otlakları yol için kestiler.

     En kötüsü de, Yayla ahır kokuyor. Turist gezerken inek pisliğine basıyor. Bu ahırlar yıkılacak denilince, o gün asıl biz yıkıldık.” diye anlatılıyor.

   AK Parti’ye ve Hükümete söylenip duruyorlar…8-10 yıl önce yaşadıklarımı hatırladım,  “ Memleketimin uyanık insanı bu!” dedim.

                                                               ***

   Arkadaşlarım 8-10 yıl önce 7-8 günlük uzun bir Karadeniz Turuna katılmıştı. Futbol maçı gibi; 7-8 gün geziler, Karadeniz’i 7-8 ay anlattılar. Ama;   

   Tam da O mevsimde Karadeniz GÜYA(?) ayaktaymış. Fındıkta, çayda istedikleri parayı alamamışlar. Şehirlerarası yollara fındıkları, çayları döküyorlarmış.

   Gazetelerde, televizyonlarda bu haberler manşetlerde geziyordu. Haber işte ya, deyip geçiyorduk. Ama, turdan gelenler öyle bir anlatıyorlardı ki, of of!..

    “ Karadeniz ayakta, silme AKP karşıtı. Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin her yer…AKP, Karadeniz’de bu seçim hiç oy beklemesin!” denildi.

   O Seçim de, AK Parti Karadeniz’de oy rekorları kırdı; % 60-70 oy aldı.

                                                                ***

    Aradan 5-6 yıl geçti; eşimle Artvin’e, Şavşat’a, Yusufeli’ne gittik. Gidiş gelişte Trabzon, Rize, Hopa’dan geçtik. Birer saat gezmelerimiz oldu.

     Karadeniz şimdi beni şaşırtamaz. Yangın yapmanın, yüksek sesle bağırıp çağırmanın zamanını, yerini biliyorlar. Dinleyen olmazsa, dinletme şeklini de.

    Trabzon, Rize, Hopa bile ihya edilmiş. Geçerken Rize Öğretmenevi’ni görenler  beni hatırlasın! Öyle bir Kamu Sosyal Tesisi-Misafirhane Sakarya’da var mı?        

   Aslında; Sakarya’da da Karadenizli istediğini almanın yolunu yordamını biliyor!