Bu ülke, dağı taşı toprağı, akarsuyu, denizi, yer altı zenginlikleri, havası ve tüm doğa servetleriyle yaklaşık 77-78 milyon Türkiye Halkı’nındır…Doğup büyüdüğümüz Sakarya da, burada yaşayan yaklaşık 850 bin insanındır…

           Hiç AYRIMSIZ söylüyorum…Çocuklarımızın ve GELECEK KUŞAKLARIN; En uzak, en ücra köşede yaşayan küçük-büyük, zengin fakir herkesin bu ülkede ve Sakarya’da hakkı vardır… Nasıl ?..

          Buğdayı, sütü, yumurtayı üreten; sanayi de, çarşı pazarda ekonominin tüm çarklarını emeği, sermayesi ile döndüren de Sensin ! VE,.. YAŞADIĞINIZ ÜLKEDE TÜM ÇARKLAR; içtiğin suya, yediğin ekmeğe, yumurtaya, hemen HER ŞEYE SİZİN ÖDEDİĞİNİZ VERGİ PARALARIYLA DÖNER...

           “ Ülkeyi Yönetsin !..” diye seçtiklerinin maaşları bile senin cebinden gelen paralarla ödenir… Seçtiğin Yönetenlerin, yaptıkları her İŞ için, “ Ben verdim, ben yaptım !..” dedikleri paralar aslında işte O paralardır…

            Hiç kuşkusuz, her ülkede, her toplumda yönetenler olmak zorunda..  Onları ya Seçeriz, ya da Liyakatlarıyla Kamu Yöneteni olarak görev alırlar…        

            Amaaa !..Hiçbir Yöneten bu Memleketin Asıl Sahibi değildir…Yönetenler  Geçici Bir Süre Yöneten’dir… Süresi biten veya Seçilmeyen EVİNE DÖNER !.. Bizim gibi sıradan bir vatandaş olurlar. İşte bir kısmı daha şimdi bizimle olacak…

         “ Bir kısmı bizimle olacak !..” sözüme Siz yine de bir nokta koyun !..Yolunu, “ Güçlüye itaat, her şeye rağmen tam itaat !” gibi seçmiş olanlar, yine oralarda kalacak ve ballı kapılar bulacak : -) Oysa halk şöyle bilmez mi; Seçilmiş-Atanmış  Yönetenlerin şehrinde yaşayabilmesi, sokaklarda başı dik gezebilmesi şereftir. 

           Biz hala bu Şehir’de; Bulvar’da,Uzunçarşı’da, Çark Caddesi’ndeyiz ! Şehrinde yaşayan, şehrine dönebilen Seçilmiş ESKİ Yönetenler ile selamlaşmak  bizim için büyük keyiftir !     

            Giden bir daha geri dönmüyorsa, şunları unutma Sakaryalı !..

         Bunları niye hatırlatıyorum ?..Dedim ya; bu şehre, bu ülkeye ve insanlarına yapılan her şeyin parası Senin cebinden çıkıyor… Hiçbir Seçilmiş ve Atanmış Yöneten cebinden 1 kuruş vermez !.. “ Size şu yatırımı yaptım-yaptık; maaşlara büyük zam getirdik; vergileri azalttık.. Ülkeyi-Şehri de ihya ettik !” diyenler her şeyi sizin paranızla yaparlar… Aldıklarını söyleyen YÖNETEN gördünüz mü : -)

           Hazine de, ülke de, şehir de Senin…O zaman, şehrinde en büyük söz hakkı Sakaryalı’nın olmalı…Sakarya’da satılacak Her Kamu Mülkü; yapılacak her Kamu Yatırımı için halkın oluru alınmalıdır…Örnek !!!

         Çok örnek var da; herkesin bildiği iki örneği hatırlatayım… Adapazarı’nın yüzlerce yıllık İzmit Caddesi’ne bir Alt Geçit yapılıverdi !  Koca şehir, yüzlerce yıllık İzmit Caddesi ortasından bölündü… Şehrin en köklü sosyal ve ekonomik yaşamı yok oldu ! Orada her yıl göbek boz, göbek yapıyoruz; trafiğe katkısı ne ?

           İkinci somut örnek !.. Adapazarı Garı bile nerdeyse rant için yenecekti; ki, O İŞ hala ceplerde : -( Çünkü, deprem sonrası Demiryollarında trafiğe çözüm olabilecek viyadüklü kavşak şanslarımızı Birinci Geçidi ve Ofis Geçidi’ni  imara açarak bitirdiler…Hedef sanki hala Adapazarı-Haydarpaşa Treni’ni yok etmek !

           Sakarya’da, belediyeler ve Kamu, böylesi büyük değişimler için şehrin olurunu en az 5-10 yıl öncesinden almalı…Seçilmiş yerel meclislerin toplantıları şehri, köy ve meraları imara açmalarla doluysa, halk bunu da sorgulamalı !..                                                                                                            

           Şu anda bile bir KENT KARAKTERİ sergilemez, siyasetin hiç şartsız arka bahçesi olmak gibi bir anlayış ortaya koyarsak geleceği tamamen yok edeceğiz..

 

             SAKARYA’DA, SİYASİ MUHALEFET NERELERDE HEP VAR OLMALI ?..

          İktidar olacak kadar oy alamasa da, hiçbir siyasi partinin veya siyasinin, “Bana Yönetme hakkı vermediniz, hadi bana eyvallah !” deyip, önündeki ilk seçime kadar ortalıktan toz olması büyük bir sorumsuzluktur…

          Oysa, düşünülse; o gün seçilmiş siyasi partiye meydanlarda dilediğince  at koşturma fırsatı işte tam bu anlayış ile ve altın tepside sunulmaktadır… 

        Bakın, Sakarya Halkı siyasi muhalefete verdiği oylarla muhteşem görevler yüklemiştir. Bundan önceki dönemlerde, Sakarya’da siyasi muhalefet nerede, nasıl görev yapmıştır ?

           Örneğin Sakarya’da; MHP, CHP, SP şehirliden önceki 5 yıl da önemli bir siyasi muhalefet oyu almıştı…CHP, MHP, SP veya diğer siyasi partiler; bu şehrin en güçlü sosyal-kültürel-ekonomik mesleki kuruluşlarını ne kadar izlediler ?..

           Gözlemimi, beklentimi yazayım:  Siyasi Muhalefet;

      SAÜ, SATSO, SESOB, BORSA, SASTOP, ZİRAAT ODALARI ve benzeri oluşumlar, şehrin sosyal ve ekonomi odaklarıdır. SAKARYASPOR, SAGÜSAD, FOLKARD ve benzeri kültürel-sportif oluşumlar da şehrin ulusal-uluslararası markalarıdır;

           BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ve tüm belediyeler de YEREL İKTİDARLAR’dır… Sıraladığım oluşumlar, genelde AYDA BİR KEZ VE ANCAK 1-2 SAATİ BULAN MECLİS TOPLANTILARI yaparlar… Hangi siyasi muhalefet bu oluşumları izler ?..

            İktidar Partisi Ak Parti hariç…Ak Parti İl Başkanı, milletvekilleri, kuşkusuz ve çokça da Bakanlar, başta SATSO, SAÜ olmak üzere, bu oluşumları çok sık ziyaret ederler…O toplantılarda sıkça ve saatlerce, destek verir gibi konuşurlar… 

            SATSO ve Sakarya Üniversitesi, benim yüreğimde Sakarya’nın en büyük ve en değerli yaşam kaynaklarıdır… Onlar ve benzeri oluşumlar, muhalefet başta, tüm siyasilerin de esin kaynağı olmalıdır.

          AK Parti O kapılara sürekli gidiyor, hedeflerini paylaşır gibi yapıyor…          Siz, Muhalefet olarak O oluşumlara gitmez, katılımcı olmazsanız; Ak Parti iktidarının etkisi her adımda etkisini gösterir. Önümüzdeki günlerde O etkilerin esintilerini somut örneklerle de veririm…

           Sakarya’daki Siyasi Muhalefet CHP, MHP, SP; SAÜ, Büyükşehir Meclisi, SATSO, SESOB, BORSA ve diğer oluşumların meclislerine gitse; o ortamlarda hiç kimse yapmayacağı sözü veremez, yapmadığı-yapamadığı işi övemez…Amaaa;

           Saygın oluşumların boş laflara, siyasi şovlara ayıracak zamanı da yoktur… Siyasi şov, boy gösterisi yapılsın demedim… Şehir için sorumluluk paylaşılmalı…