Büyüme ivmesi yakalayan şehirler bazı sorunlarıyla gündeme gelir ve genellikle de yerel yöneticilerin bu sorunlar üzerinde özenle durması gerektiği dillendirilir.
Ulaşım meselesi de bu başlıklardan hatta en çok kamuoyunu meşgul eden konularında başında geliyor.
Sakarya ölçeğinde konuya bakacak olursak; nüfusu 1 milyona yaklaşan bir şehir ve şehirdeki araç sayısı yaklaşık 277 bin.
Bu rakam sadece Sakarya’da trafiğe kayıtlı olanlar bir de farklı şehirlerden gün içerisinde şehirde olanları eklersek bu sayı daha da artacaktır.
Yeni yollar, arterler, bulvarlar açılsa da trafik her zaman konuşulur çünkü sadece yol açmakla, bulvarlar inşa etmekle sorunu çözemiyorsunuz.
Yerel yönetim burada üzerine düşeni yapsa dahi şehri oluşturan fertlerin yaşam biçimi burada öne çıkıyor.
Nasıl mı? Öyleyse bakalım. Öncelikle toplu taşıma araçlarını tercih edilmesi en önemli konu.
Şuan Sakarya’da kişi başına düşen araç sayısının ortalaması 3,5. Haliyle trafikte de zaman zaman sıkışıklıklar yaşanıyor.
Ancak şu durumu da es geçmemek gerekir: Sakarya her geçen gün büyüyor, nüfusu artıyor, insanların yaşam standartları gelişiyor.
Bir diğer konunun da otopark olduğunu yani parklanmaların nizami bir şekilde yapılmadığından dolayı oluşan yoğunluklar olduğunu düşünüyorum.
Sizlerde duymuşsunuzdur elbet ‘Bu şehirde otopark sorunu var’ gibi söylemleri.
Ancak otoparklar boş, kaldırımlarda araçlar! Yol kenarlarında iki sıra parklanmalar. Trafiğin rahat akmasını engelleyecek biçimde yollarda beklemeler!
Peki, var olan otoparkları doldur(a)madıktan sonra otopark yapılması neye yarar? Önce bizim bu şehirde yaşayan fertler olarak otopark kültürünü yerleştirmemiz lazım.
Şehirleri araçlara uydurmak yerine araçların şehre uydurulması daha isabetli olacaktır. En kolayı toplu taşımayı daha fazla tercih edebiliriz.
Parklanmalara dikkat edebiliriz. Yayalara saygı gösterebiliriz. Trafiği sıkıştıracak durumlarda araçla bekleme yapmamalıyız.
Şunu söyleyerek noktalayalım; kurallara uyulduğu takdirde ne trafik sorunu kalır ne de otopark.
Bir denemek lazım. Tabii orası nasıl olacak diye soracak olursanız bende bilmiyorum!