Sakarya’da doğan, 86 yıllık ömrünün son bir buçuk haftası hariç tamamını Sakarya’da geçiren annem, Yalova’nın hangi yönde olduğunu bilmezdi ama son nefesini Yalova’da verdi…
**
Çekirdek ailemiz 66 yıllık ve 27 Şubat Salı günü toprağa verdiğimiz annem, çekirdek ailemizin toprağa verdiğimiz ilk üyesi. Babamla annem, 1952 yılında yani 66 yıl önce evlenmiş. 3 kız 2 erkek evlat ve anne baba.
**
Uzun bir süre önce felç geçiren, yaşı nedeniyle iyi durumda olmayan annem, şubat ayının ortalarında biraz daha ağırlaşınca Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdık. Birkaç saat süren tetkikler sonunda, bize hastamızın yoğun bakıma kaldırılması gerektiği ancak, Sakarya’daki kamu ve özel hastanelerde boş yoğun bakım yatağı olmadığı belirtildi.
**
Ve tüm ülke sathında annem için yoğun bakım yatağı aranmaya başlandı. Önce yakın illerden başlanarak uzak illere doğru. ‘Böyle durumlarda insan sükunetini koruyamaz’ derlerdi. Gerçekten öyleymiş. Bir saat kadar sonra, ‘Yalova’ haberi geldi. Yalova’da müsait yoğun bakım yatağı varmış.
**
O an hastanede olan kardeşler ve en büyükleri olarak ben, annemizin o yaşta, uzaklara Yalovalara yollanmasına karşıyız. Gönderilmesini istemiyoruz. Sakarya’nın yoğun bakım yatağının az olduğunu ve çoğaltılması gerektiğiyle ilgili belki de onlarca yazı yazmış olan benim annem şimdi, Sakarya’da boş yoğun bakım yatağı bulunmadığı için Yalova’ya gönderilmek isteniyordu.
**
Ben buna şiddetle karşı çıkarken, yetkililerle kendime göre haklılığımdan dolayı tartışırken bir tanesi, ‘Bizim şu andaki yoğun bakım yatak sayımız, 2023 yılında hedeflenen rakam seviyesinde. 2018 yılının çok üzerinde’ deyince, ‘Yoğun bakım yatağınız 2023 rakamlarına eşitse, bu yaşta kadını neden il dışına gönderiyorsunuz?’ diye üzerine yürüdüm.
**
Sonuçta, o an için yapacak bir şey olmadığını anladık. Gerçekten Sakarya’da boş yoğun bakım yatağı yoksa ki, ‘yok’ diyorlar. Annemin bir an evvel tedavisine başlanması için Yalova önerisine, ‘Evet’ demek zorunda bırakıldık.
**
O gece annem ambulansla Yalova’ya özel bir hastaneye götürülerek yoğun bakım servisine yatırıldı. 10 gün kadar orada kaldı. 10. günün gecesinde sabaha karşı ruhunu teslim etti. Annemin o özel hastanede yatarken çok kötü bakıldığını, üçüncü günü ziyaretine giden kardeşimin, annemin sağ gözünün, ‘dövülmüş’ gibi mosmor olduğunu gördüğünü, böyle haberler aldıkça, yoğun bakım yatak sayısı konusunda övünen birilerine beddualar ettiğimin bilinmesini istiyorum.
**
Benim annem, birkaç kişinin haricinde kimse göremeden öldü. Neden? Sakarya’da o saatlerde boş yoğun bakım yatağı olmadığı için. Yanına gidebilen, onu görebilen sınırlı sayıda insandı. Yine de dilerim, en sevmediğim insanların kendileri de, başta anne-baba gibi yakınları da hasta oldukları zaman inşallah kendilerine, ‘Yoğun bakım yatağımız yok. İl dışına sevk edeceğiz’ İnşallah burada huzur içinde tedavi olurlar veya son nefeslerini verirler. Onlar da, onların anne-babaları da biz gibi, annem gibi çekmesin…