Akyazı Bıçkıdere’deki çevre katliamını dehşetle izlerim. Bizim Sakarya Gazetemizin cumartesi günkü manşetinde, Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan’ın doğamıza sahip çıkan tepkisini okuyunca iliklerime kadar ürperdim;

          Aklıma il gelen kişi de İMO Sakarya Şube Başkanı Hüsnü Gürpınar oldu.

          Çünkü, Sayın Gürpınar Sakarya’da olabilecek her yanlışa zamanında uyarıcı olur. Tam demokratik davranır. Olayın gelişme süreci gerektirdiğinde de, olay yargıya taşınarak sonlanır. Kazanan da daima şehir olur…

          Sakarya tarihi bir dönemden geçiyor. Toprak, su, orman, tohum ve benzeri Doğa Servetleri bir kez yok edildi mi, geri dönüşü olmayan felaketler kapımıza dayanır. Ki, zaman geçtikçe Sakarya geri dönüşsüz yaşam tehdidi altına giriyor.

          Sayın Hüsnü Gürpınar ve Sayın Zafer Kazan ile bir kez bile karşılıklı oturup konuşmadık… Ama, Sakarya’ya olan içtenliklerini saygıyla izliyorum…

         Sakarya, bu cennet vilayeti geleceğe yaşanır halde taşımak istiyorsa, sayısı çok az kalan, sorumluluk sahibi böylesi değerli bireylerin yanında olmalı.     

          Sayın Gürpınar, dediğim gibi, bu şehirde yapılacak çok sayıda yanlış İŞ’e karşı davalar açarak, hukuk nezdinde karşı çıkmıştır…Yanlış İŞ’ler mahkeme kararları ile durdurulmuş, şehir kazanmıştır…

          Peki; AK Parti İktidarı’nın ve Muhalif siyasi partilerin acaba tepkisi ne, nasıl olmuştur ?.. Sanırım ki; İktidar hala öfkelidir ve Canım Muhalefet’te sadece kıs kıs gülüp, keyif almaktadır… Kimi kime şikayet edeyim : -)

          AK Parti gibi, Genel ve Yerel, İktidar olsam; İMO ve BARO başkanları ile benzer kişi ve oluşumların, Kent Yaşamı ve Kent İmarı konusundaki uyarılarını, tepkilerini, sözlerini saygıyla karşılardım…Gerekirse, davet eder, dinler; yanlış varsa dönerdim… Tabii, İŞ köprüyü geçmemişse : -)

           Peki; Siyasi Muhalefet şehri için bunca duyarlılık gösteren değerli bireylerin ne kadar yanında ?.. Muhalefet, 13 yıllık İktidarı ne zaman uyardı ?

          Muhalefet Sakarya’da neleri atladı, sözünü bile etmedi acaba ? Örneğin;

           AKYAZI BIÇKIDERE’deki kiralama nedir, nasıldır ? Deredeki doğa katliamı nedir, gittik, itiraz ettik mi ? Kamu’dan da çok net, çok inandırıcı bir açıklama istedik mi ?.. Sakarya’nın eski yaraları hala kanamaktadır !..

           Sakarya Valisi Sayın Hüseyin Avni COŞ’un, yıllar öncesinin AKYAZI TERMAL SU KAYNAĞI PROJESİ’nden ayrıntılı bilgisi olmayabilir…

         Akyazı, doğası ile muhteşem zenginliklere sahiptir. Ama, Akyazı Halkı’na bu servetten  ne, ne kadar, neler yansır bu bilinmez ?

          7-8 Yıl önce, “ Akyazı Termal Su Projesi !.. Tüm Akyazı ilçesi sıcak su ile ısınabilecek !.. Evlere sıcak termal su ulaşacak !.. Akyazı, sağlık ve sporda bir turizm cenneti olacak !” sözleri gündeme bir rüya gibi girivermişti…

          Valilik, Akyazı Termal Projesi’nin lokomotifi idi; kuşkusuz projenin  arkasında durduk… “ Düşünülenin üzerinde büyüklükte Termal Su Kaynağı bulundu !” dendiğinde de ayaklarımız yerden kesildi…

            Sakarya İl Özel İdaresi Bütçesi’nden önemli para katkısı ile de harika bir sonuca ulaştık sanmıştık…Sonra, birden ne, nasıl oldu, kimlerin parmağı girdi anlamadık. Akyazı Termal Projesi buzdolabına atıldı : -(  Muhteşem bir servet; harcanan onca  para, emek sanki ölmeye yatırıldı ! Muhalefet bile sormaz !..

           Yine, bu şehirden bir Allah kulu çıkıp, Özel İdare Bütçesi’nden trilyonlar ödenerek satın alınan yüzlerce dönüm Yazlık Köyü Şeker Pancarı Araştırma Mülk ve Arazileri’ni sordu mu, soruyor mu ?..  

           Yüzlerce dönümlük O Şeker Çiftliği, Süs Bitkisi üreten KİMİ şirketlere kiralandı : -) diye biliyoruz…Özel İdare’nin Kira Şartları’nın çevredeki köyleri de, şehri de ihya edeceği gibi laflar uçmuştu… N’oldu ?..Kim, kimler, kaç köy-köylü ihya oldu ? Kiralar nedir; kira ödemeleri ne alemdedir ? Soran var mı ?

          Sakarya’yı gününde izleyen, sorumluluk üstlenen İMO ve BARO başkanlarına bu nedenle saygı duyuyorum. Dilerim, İktidarı, Muhalefeti ile Siyaset Dünyası da benzer anlayışlara saygılı olur.  

 

                    “ ALMANYA ASKERİ ÜSLERİ KUŞLARA VERİYOR : -) “

 

         “ Almanya 62 atıl ( kullanılmayan, eski ) askeri üssü Doğal Koruma Alanı yapma kararı aldı…

          Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesiyle atıl duruma düşen 31 bin hektarlık ( 31 bin dönüm ! ) askeri üsleri satma fikrine HÜKÜMET KARŞI ÇIKTI !..

          Çevre Bakanı Barbara Hendricks, ‘ Hayırlı bir iş yapalım ve bu alanları tekrar doğaya verelim dedik !” dedi… Üsler yarasa, kartal, ağaçkakan gibi nesli tükenen türlere ayrılacak !”

          Bu haber geçen ctesi günü Milliyet gazetesinde vardı…

          Haberi, Sakarya’da var olan ve kimisi de çoktan ham edilen eski askeri araziler ve mekanlar için, Sakaryalılara bir uyarı olsun diye aldım… Almanya, eski O askeri arazileri tabii ki sadece yarasa, kartal, ağaçkakan için ayırmaz !..

          Peki, biz Sakarya’da var olan eski-kullanılmayan askeri arazi ve mülkleri ne yaptık, ne yapıyoruz, ne yaparız ?..

          Pamukova’daki havaalanı ve felakete uğrayan cephanelik ne amaçla, kim için kullanılacak hiç ilgimiz, bilgimiz, kuşkumuz, sorumuz var mı ? Otomotiv Test Pisti Projesi n’oldu ?..

           Sapanca Kırkpınar-Kurtköy-Yanık harika ve kullanılmayan askeri  alanlarla doludur-doluydu : -) Hepsi de, hiçbir kamu ve özel kuruluşta göremediğimiz kadar çok doğa harikasıdır…O ağaç denizleri eşsizdir…Çünkü, silahlı kuvvetler olduğu yeri doğa harikasına çevirme erdemi ile yoğrulmuştur…    

            Bugün, Kırkpınar’da dev bir ağaç korusu içinde yer alan muhteşem Güral Otel terk edilmiş askeri bir arazide kurulmuştur…

           Kurtköy Deresi’ne gelin, ana yol İzmit caddesinden dere kenarını izleyerek göle doğru inin; askeri eski ağaçlık araziyi görünce şaşkınlıktan küçük dilinizi yutarsınız…Galiba çoktan da yutanlar olmuş : -)

           Burada tek tesellim; Yanık Deresi kenarında, ormanlarla kaplı dağın yamacına yaslanmış, askeri eski arazi ve mekanlara Sakarya Arama Kurtarma Birliği’nin yerleştirilmesidir !..

      Valilik, Büyükşehir Sakarya Arama Kurtarma Birliği’ni hiç ziyaret eder mi ? Her gün Onların hayat kurtarmaya koşan sirenlerini duydukça yüreğim kalkar. Ama, Onlar bizden bunun karşılığını sevgi, saygı olarak ne kadar alıyor ?..

          Alman’ın haberi beni allak bullak etti..Kamunun, hepimize ait arazi ve mülkleri bilinmeli…Sakarya’nın geleceği, doğası YAKİNİM-YANDAŞIM- İŞ ORTAĞIM aymazlığı ile yok edilmemeli. Yaşam servetleri çocuklarımıza kalmalı.