Türkiye koca bir seçim dönemini daha geride bıraktı. Yüksek tempolu, uzun soluklu bir sürecin ardından kazanan Recep Tayyip Erdoğan oldu ve 13. Cumhurbaşkanı olma hakkını elde etti. Süreci en baştan ele alacak olursak ilerleyiş zaten bu galibiyetin ayak seslerini gümbür gümbür duymamıza sebep oluyordu.
BİR MASA ALTI AYAK
2019 Yerel seçimlerine gidilen süreçte kurulan ve Millet İttifakı adını alan CHP-İYİ Parti Koalisyonu çarkları tıkır tıkır işletmiş ve amaçlarının büyük çoğunluğuna ulaşarak İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 11 Büyükşehir Belediyesi’ni kazandı. İyi işleyen bu süreçte 2023 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlıklar başlamış ve ‘Halil İbrahim Sofrası’ tabiriyle masa genişletilmek istenmişti. Tarihler 12 Şubat 2022’yi gösterirken AK Parti’den kopmuş Ali Babacan’ın başında olduğu DEVA Partisi, Eski AK Partili Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ittifaka dahil edildi ve ittifak Altılı Masa adını aldı. Bu süreçte fikir ayrılıkları en baştan patlak vermeye başlamışken görüşmeler sürüyor ve çatlak sesler taa en baştan duyulmaya başlıyordu.
ADAYIM!
Millet ittifakı bir diğer adıyla Altılı Masa uzuuun süren görüşmelerde bir türlü aday konusunu masaya yatırmıyor, Türkiye’nin yönetilme ve Parlementer Sisteme dönüşünün yol haritasını çizmeye devam ediyordu. Süreç ilerledikçe hem iktidar kanadı hem de vatandaşlar adayın açıklanmasını bekliyordu. Halkın büyük çoğunluğunun beklentisi Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isimleri üzerinde yoğunlaşıyordu ancak birileri masa altından adayı çoktan belirlemişti.
Adayın tartışılacağı nihai toplantıda birdenbire Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması gerektiği fikri öne çıkarıldı. Ne hikmetse bütün partiler de bu fikri aynı anda ortaya attı ve İYİ Parti lideri Meral Akşener’i köşeye sıkıştırdı. Meral Akşener’in masayı dağıtıp yaptığı konuşma Türk siyasi tarihine damga vursa da ateşten gömleği giyme cesareti gösteremeyen iki belediye başkanı da öne çıkmadı ve Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklerini açıkladı.
Sürecin sonunda Meral Akşener iki Belediye Başkanı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması fikrini öne sürerek masaya geri dönmesinin şartını ortaya koyarken Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu bu fikre itiraz etti ancak oy oranı kadar cılız yükselen sesler bu dönüşe engel olamadı ve Meral Akşener’in İYİ Partisi masaya dönüş yaptı
BİRLEŞE BİRLEŞE ERİDİ
Oy oranları %1 civarında olan Gelecek Partisi ve DEVA Partileri seçimlere kendi listeleriyle girme cesareti gösteremedi ve CHP çatısı altında seçime girdi. Bu partilere birde Saadet Partisi ve Demokrat Parti eklendi. CHP listelerinden seçime giren bu partilerden en büyük pastayı DEVA Partisi aldı. TBMM’ye tam 15 vekil götüren DEVA Partisi’ni 10 vekil götüren Gelecek Partisi ve Saadet Partisi izledi. Masanın ufak ortağı Demokrat Parti ise sadece 3 vekil alarak mutlu mesut Meclisin yolunu tuttu. Tabi bu partiler birer bakanlık ve Cumhurbaşkanı Yardımcılığı sözlerini de ceplerine koymuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi ise içinden tam 38 vekil çıkararak ufak çaplı bir dolandırılmaya kurban giderken, İYİ Parti masadan kalkıp geri oturmanın acısını oy kaybıyla ödeyeceğini bildiğinden ortak liste fikrine hiç yanaşmadı.
HAYDİ BE!
Türkiye’de özellikle genç kesimin etkin kullandığı sosyal mecralara “HAYDİ” sloganıyla içerikler üreten muhalefet partileri, vatandaşın büyük çoğunluğunun Kemal Kılıçdaroğlu fobisini unutmuşa benziyordu. Seçim günü gelip çattığında sandıklara hücum eden vatandaşlar büyük bir katılım sergileyerek sandıkları adeta sahiplenirken, demokrasi şöleninden herkes, özelliklede CHP eli boş dönmüştü. Masadan kalkıp geri dönüşün acı faturasıyla yüzleşen İYİ Parti’de Kemal olmasa kazanmıştık nidaları yükselirken, CHP’de “buradayım be buradayım” sesleri koridorlarda yankılanıyordu. İkinci tura kalan seçimde Recep Tayyip Erdoğan ellerini başının arkasına koyarak kazanacağından eminken CHP “öndeyiz, vatanını seven sandığa gitsin” sloganlarıyla Kemal Kılıçdaroğlu için kampanyaya devam ediyordu. Nitekim gün geldi çattı ve CHP kulislerinden son kez bir ‘haydi’ sesi yükseldi ancak küçük bir farkla; “HAYDİ BEE!”
İSTİFA MI? O NE?
Sandıklar hızla açılıyor, iki farklı haber ajansı birbirine zıt veriler açıklıyorken nihayet orta noktada buluştular ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 13. Cumhurbaşkanı olduğu resmen ilan edildi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceği herkesçe merak edilir hatta istifa eder mi diye düşünülürken, yorgun demokrat Kemal dede adeta zafer kazanmışçasına bir konuşma yapmak için kameralar karşısına geçti. "Hakkınızın yenmesine müsade edemezdim etmedim. Ben bir kardeşiniz, dostunuz, amcanız her şeyden önce bu toprakların bir insanı olarak hakkınız için bolluk bereket içinde yaşayın diye mücadele verdim, vermeye de devam edeceğim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, koltuğundan ayrılmayacağını net bir şekilde ifade etti. Ne diyelim, demokratik bir ülkedeyiz…
Bu köşemizin sonunda 13. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik eder, adama kazandıran tüm unsurlara görevlerini eksiksiz yaptıkları için teşekkür ederim.