Ülkemizde Demiryolları Devrimi, Padişah Abdülhamit Han ( 1876-1909 ) zamanında başlamış.

Abdülhamit zamanında, Osmanlı’nın Adapazarı’nda yaptığı kimi devrimleri yeri gelince yazacağım. Bugün tekinin izi bırakılmadı. Kız Lisesi dahil!

Haydarpaşa Tren İstasyonu, Kudüs-Yafa, İstanbul-Ankara ve Hicaz Demiryolları  hattı; Abdülhamit ‘in demiryolu devriminin eserleri imiş!

127 Yıl önce Adapazarı Garı’na gelen ilk tren mesela? Kimin devrimi?

                                                                   **

Kimse bana,“Devir rant devri!” dedirtmesin. 127 Yıl sonra O Tren ne Mithatpaşa’ya, ne de Maltepe’ye gider!

“ Üniversiteye, öğrencilere de yakın!” lafı da tam laf! Adapazarı Treni O istasyonlarda yıllar yılı zaten durur!

Adapazarı Garı asla Fuar da olmaz; orası Kasaba Panayırı olur!

15 yıldır o Gar etrafında bir gaflet rantı vardı. Nedense, Demiryol İş Sendikası bile artık ses etmez oldu?

                                                                   **     

Yerelde, “Siyasi gücü ele geçiren birileri yıllardır Gar ve Demiryolları arazilerinde rant hesabı yapıyor!” dendi. Şimdi direnenler bile ses çıkarmıyor!

İyi de, Devlet Otoritesi nerede? Türkiye’nin en verimli, en istikrarlı çalışan Adapazarı- Haydarpaşa Hattı’nın yok edilmesine Devlet susar mı?

MHP İl Başkanı Bülbül’e teşekkürler, “Gar’da fuar olmaz!” açıklaması çok önemli bir uyarıdır.

Hem de çok önemli, bıçak sırtı bir Yerel Seçimi öncesi!  

İHTİRAS İNSANI İÇTEN KEMİREN ATEŞ OLURSA ?

Hangimiz, köşeye sıkışınca, kaçacak yer de kalmayınca, “Yanılmayan bir Allah! Ya, insanız işte bazen hata yapıyoruz!” sözüne sarılmıyoruz? 

Hadi, “Bazen olur. İnsan kırmamak, birilerinin arasını düzeltmek için bazen öyle sözlere sığınılır!” diyelim.

Zaman artık o zaman değil ki! Bugün bireysellik zirvesi; yalanın, yanlışın, yüzsüzlüğün, en yakın insanını ateşe atmanın bini bir para!

                                                                **

Yine de; tevazulu, hoşgörülü, ihtirassız insanlarımıza bakıyorum. Ne makam, ne servet, ne kürk; Onların sana-bana öylesi bir görüntü verme merakları sıfır!

Ama, yıllar yılı huzurlu, güler yüzlü, hoşgörülü, hayata güzel sarılan,  sağlıklı görüntüleri harikadır!

Aile yaşamları asla sorgu-sual, dayak-dayatma üzerine değildir. Çocuklar ana babadan o nedenle korkmaz, yalan dolana başvurmaz!

                                                               **

Bunların ihtirasla ne ilgisi var diyenler, ihtirasın nerelere kadar uzanabileceğini biraz düşünsünler.

“Yanılmayan bir Allah!” deyip, her gün hata üstüne hata yaptıkları, çok zarar da verdikleri her işte, hangi mazeretlerle temize çıkarlar?

                                                               **

Ülke gündemini yıllarca geriye sarın! Ülkenin kaderini tayin edenlerin bile, “ Yok artık!” dedirten bir hatası gündeme düşüyor. “ Bitti!” denilir gibi.

Birkaç saat sonra, akılları durduran bir mantıkla aklanma cevapları verilir Bu, yığınlarca da kabul görür. Toplumsal kimlik haline de gelir.

İhtiras hamuruyla yoğruluyoruz. O ateş hepimizi yakacak!

ARDAĞIN BOŞ TARAFINI DA GÖSTERMEK !                                                

Baro Başkanı Sayın Zafer Kazan, Zırai Donatım arazilerinde yapılan ve çürümeye terk edilmiş gibi boş bırakılan, Sakarya Bölge Mahkemesi binalarını gündeme getirince tabii ki duramadım.

O alanda yapılan tüm yapılara sürekli gittim. Gençliğim o arazilerde geçti.

İçimi yakan ne hatalar yapıldı. Sormayan, sorgulamayan halk hata yapar.

                                                               **

Donatım kavşağından demiryolunu Serdivan’a doğru geçin. Yol 300-350 metre sonra karşınıza muhteşem Bölge Mahkemesi binalarına çıkarır!

Şahane binalar oldu. Bitsin diye de tespih çektik. Oysa Sakarya’ya öyle bir mahkeme açılması diye bir şey olmadı, olamadı. “ Şaka gibi!” derler ya.

                                                                 **

Sakaryalılar! Seçtiğiniz onca Şehir Yöneteni önümüzdeki 2 yıl içinde yapılacak kritik 2-3 seçimde, yine sizden oy istemeye gelecekler!

Sorun bunları; işte, Bölge Mahkemesi binaları muhteşem. Ama içinde hayat yok. Hangi irade yapıla kararını verdi? Neden yaşama açılamadı?

Camili Yenişehir’e de gidin; Valilik Dairelerinin bir ucuna koyulmuş Sakarya Adliye Sarayı’nı görün. Bağımsız Yargı Bağımsız mekan da olmaz mı?

Yerel Seçimde de, Genel Seçimde de; Yönetenlere sorun, sorgulayın!

                                                                          **

Sakarya’da iyi ki kimi günler 15-20 gazete çıkıyor; seviniyorum.

  Yazılı ve Görsel Medyamız, Sakarya’yı siyasal, sosyal kültürel ve ekonomik zirvelere çıkarmayı kotarıyor… Biz de arada yırtıyoruz!.