Kendi halinde hayat kavgası veren ailelerde bile rahat ve huzur bırakmadık. Cami cemaatleri bile orada artık kafasında sadece ibadete yönelik en dingin hallerle olamıyor.

Özeti işte tam da bu; İnsanlar artık Huzur da bile huzurlu değiller. Siyaset, O Huzurda bile kendisine ön açmış gibi. Oysa, Hepimiz için Huzur TEK’tir.

**

Bugün 1 Mayıs Bahar Bayramı. Gökyüzü en mavisiyle, topraklar dağlar en yeşil doğa servetleriyle, sular en berrak halleriyle hepimizi ruhsal aydınlıklara taşıyacaktır.

Çıkın şehirde, çevredeki güzelliklere bir bakın. Doğa mı daha güzel ve temiz; biz mi daha güzel ve temiziz?

Çok, ama çok kirli olan biziz; doğa nimetlerini bile kirleten, hatta yok eden biziz…

**

Bakalım kaçımız BİR TEK GÜN OLSUN, AYRIMSIZ, GÜVENLİ, HUZURLU, ÖZGÜR BİR ÜLKEDE YAŞAMA isteğimizin değerini anlayabileceğiz.

“ Umudumuz gençlik !” diyerek, her köşede gençliğin tüm haklarını ve yaşam tercihlerini, rüşvet gibi maddi yardımlarla, olmazsa zorbalıklarla, yasaklarla değiştirmeye çalışmanın yanlış olduğunu Bahar mı bize anlatacak?

Şeker Fabrikalarını, hastaneleri, en akıl almazı da ilkokulları, üniversiteleri “ Vahşet Ötesi !” bir tamahkarlıkla satmak, İmarlara açmak bahar mı getirir?

**

Derdim şu; Ülkemin 80 milyon insanı 364 gün BAHAR yaşamalı. Bu ülkede var olan servetler Herkesin Baharı’na yetecek bereketlerle yaratılmıştır.

“ SAKARYA’YA İKİNCİ ÜNİVERSİTE HAYIRLI OLSUN !”

İnsan, “ Hem kel, hem fodul !” olabilir. Ama, koca bir şehir öyle olabilir mi?

Anlamını bildiğim halde, sözlüğü açtım; “ hem yeteneksiz, hem üstünlük taslamak !” demekmiş.

Yıllarca 2. Üniversite dedik, yalvar yakar olduk, istedik; Siyasette, hepimizi bir meydana tıkıp, “ Size ikinci üniversitesi müjdesi veriyorum!” diye şişirdi.

Al sana Üniversite! İstanbul, Ankara ve bir dolu şehirde Sakarya’nın başına gelenden bin kat beteri gelecek diye herkesler ayakta. Hem de Seçim öncesi ?

**

Sakarya Üniversitesi, çok yeni kurulmuş bir okuldur. Bu kadar kısa sürede neredeyse 3 üniversitelik öğrenciye sahiptir. Gerçek pek öyle de değildir.

Çünkü, Sakarya Üniversitesi’nin son 15 yılda açılan Meslek Yüksek Okulları, Açık Öğretimler falan filan şu, “ İnternetten, kes yapıştır !” işleri gibidir.

Nasıl mı?

Bir ilçede, hatta mahallede, siyasi ve idari plansızlıktan o kadar göze batan sosyal ve ekonomik gerilemeler olur ki, halkın bağırış çağırışı dikkat çeker.

Siyasetin ve İdarenin en ucuz, en kestirme çözümü, “ Oraya bu yıl 150-200 öğrencilik bir Meslek Yüksek Okulu yapıştıralım, işi bitirelim.” demektir.

Oradan mezun kız-erkek öğrencilerden 15-20’si, okuduğu ve mezun olduğu meslekte iş bulsun, kendimi siyasete adarım.

**

Sakarya Üniversitesi’nin kimi bölümlerini al; Karapürçek, Geyve, Ferizli, Söğütlü, Arifiye, Karasu, Akyazı, Taraklı’ya dağıt; al sana 2. ÜNİVERSİTE!

AK Parti’nin 5 Sakarya Milletvekili’ni almalı O bölümlere Dekan yapmalı. Bakalım kaçı hangi ilçeyi ve fakülteyi ihya edebilecek? Tabii ki ironi abartı.

Ama, amaç şu açıklamaya göre, Yeni Üniversite çok kes yapıştır olmuş : -(

İKİNCİ ÜNİVERSİTE’DE;

“ ARİFİYE’YE RAYLI SİSTEMLER FAKÜLTESİ : -)”

Ak Parti İl Yönetimi’ne ve milletvekillerine, İkinci Üniversite Fakülteleri için yer ve mekan bulmada belki yardımcı da olabilirim.

Sakarya İkinci Üniversitesi, Arifiye’de,“ Raylı Sistemler Fakültesi “ kurmayı planlarsa, ufkum açılır, bakın nerelere sürüklenirim? Sizi de sürükleyeyim.

Bence : -) Raylı Sistemler Bölümü, “ Arifiye Hızlı Tren Garı “ diye yapılan, yol kenarındaki görkemli camlı binada olmalı : -) Tren orda, ray orda, sistem orda, en baba ve yoğun işleyiş orda, Yönetenler deneyimi orda …

Kaç yıldır, çöken, duran, başlayan gar binası yapımı da son aylarda ne hikmetse birden hızlanıverdi? İyi işte; yeni yıla okul binası hazır olur.

Hızlı Tren büyük ihtimalle birkaç yıl sonra Arifiye’ye uğramaz. Trilyonlar yiyen Yeni Gar da işe yarar. YHT’nin, Doğançay’dan tünellere girerek, dağların altından Sapanca Garı’na gelmesi için tünellerde harıl harıl çalışılıyor.

**

Haaa; Mustafa Kemal Atatürk’ün, Arifiye’nin dününü bugününü ve geleceğini kurtaran Arifiye Köy Enstitüsü’nün eşsiz arazileri Raylı Sistem Fakültesi’ni de kurtarır. Buna zaten tüm kalbimle eminim; eşi yoktur…Arifiye banisini bilsin.

Bu vesileyle ve her vesileyle;

Seçimin son gününe kadar ve daima; Abdülhamid Han Hazretleri zamanında yapılan, Adapazarı Garı-Haydarpaşa Ekspresi Seferleri’nin 127 Yıl önceki gibi Adapazarı Atatürk Bulvarı’na kadar gelmesini bu şehir adına isteyeceğim.

VE; hiç kuşkusuz, 10 yıl içinde de Adapazarı Kent Raylı Sistemi Türkiye’nin en iyi ve uzun hatlı Raylı Sistemi olacaktır. Çünkü; İzmit’ten de utanmıyoruz. İzmit 10 yıl sonra İzmit Otogar’dan Sabiha Gökçen Havaalanı’na gidebilecek.

AK Parti kurmasa, kurdurmasa da; ŞEHİR, KURACAK BİR YÖNETEN BULMALI.