Kış ortasında günlük-güneşlik bir hava…
Zemin suni halı, tribün kapalı, takım arızalı!..
Her şeyin yapay olduğu bir ortamda doğal kalan İstanbul’a akan Sakaryaspor taraftarı…
Sancaktepe Stadı’na öyle bir çıkartma yaptı ki, deplasman diye bir sorun bırakmadı.
Kendisine ayrılan yer dar geldi.
Rakibe ayrılan yer ise bol…
Azınlıkta kalan ev sahibi şaşkına döndü…
E şaşkına dönen biri daha vardı…
Yine teknik arıza gösteren, teknik sorunlu!
Bir oyun kurgusu bile olmayan Deniz Kolgu…
Bu defa işi iyice tozuttu!
***
Büyük felaket, kadro soykırımı!.
Çemizkezek ayarında bir rakibe Fenerbahçe muamelesi yapıp, üst üste 2 sol bek’le oynadı.
Futbol düşüncesinin içeriği defolu…
Sol bek’e dikilen Canberk, doğuştan sol ön oyuncusu…
Önüne monte edilen Volkan Çekiç’in orijinali sol bek…
Demode futbol anlayışı sayesinde de yerine demonte kaldı!
Doğal olanı yapmayıp takımı alabora eden teknik sorunlu, ilk yarı bitmeden hatasını telafi etmek adına oyuna zorunlu müdahale etmek zorunda kaldığında kalesinde bir gol, bir çok pozisyon vardı.
***
Çünkü…
Rakip ilk 20 dakika ısrarla bu kanadı kullandı..
Uygun kanalı bulan adamlar haklı.
Henüz 3’üncü dakikada golü buldu…
Biz de muhtemelen mazeret aynı; “Bireysel hata”…
Güneş meselesi, yalan hikâyesi!
Özrü kabahatinden büyük hadisesi…
***
2’nci 20 dakikalık bölümdeyse rakip taktik değiştirip diğer kanattan aktı.
Sadece oyun durduğunda takım nefes aldı.
Bunun adı bireysel hata değil teknik arıza…
Golü atan, durmadan atağa katılan 19 nolu rakip sağbek…
Devre bitmeden oyundan alınan 19’u tutamayan Volkan değil de hiç suçu-günahı olmayan Canberk…
***
Sonrası, hayal ürünü oyun mantalitesinin yalan hikâyesine dönen yapay futbolun foto-romanı!
2. Devrenin başında rakip golü koruma içgüdüsüyle geri çekildi.
Sakaryaspor atak, kontrataklar sakat!..
Golü buldu bulmasına da rakibin tehlikeli kontratakları fırtına öncesi sessizliğin işaret fişeğiydi, sanki…
Cümle alemin gördüğünü teknik sorunlu görmedi.
Tıpkı defansı darmadağın eden 10 nolu Melik’i görmediği gibi…
Görseydi, önlem alır bir müdahale ederdi.
Volkan Çekiç maçın başından beri SOS verdi.
Ki, oyuncu bile kendisini fark etti.
Henüz maç berabere giderken “büyük bir felakete sebep olmadan çıkayım” dedi, 80’da beni değiştirin diye işaret etti.
Olay burada bitti.
Rakibinin açılan kaşı’nı fark edip üzerine üzerine yumruk sallayan boksör misali rakip o kanattan iyice yüklendi.
Çıkacak oyuncu belli, girecek için karar mekanizması ağır kaldı.
2 dakikada oyuncu değişmedi, tabela değişti.
Güneş battı, Deniz bitti.
Yönetimi ve teknik adamına inanmasa da formasına ve armasına duyduğu aşkla çıktığı deplasmanı iç saha maçına çeviren taraftar isyan ederek, teknik sorunluyu istifa’ya davet etti..
Maç sonu umutlarla birlikte güneş’te kayboldu…
Elektrik yüklü bulutlar tribünlerin önünde çarpıştı.
Şimşek çaktı, yıldırım düştü.
Devamı gök gürültülü sağanak pet şişe ağırlıklı yabancı cisim yağmuru…
Taraftarın kalbi kırıldı, teknik sorunlunun kafası!.
Bunca arıza sonrası bir maraz’a sürpriz olmadı.
***
Teknik sorunlunun sorunları İstanbul trafiği kadar karmaşık sorun ve uzun!..
Devamı yarın, şimdilik Hoşçakalın!..