Seçilmiş ve atanmış yönetenlerin görebildiğim eksik-yanlışlarını yazdığım zaman kimsenin hoşuna gitmez. Oysa bu, 1 milyona yakın Sakaryalı için kutsal bir görevdir. Hiç kuşkusuz benim için hep öyleydi, yine de öyle olmalı.

         Türkiye için de bu hepimiz için kutsal bir görev ve haktır.

        Oysa bir eksiğini veya yanlışını söylediğimizde kendi çocuğumuz için bile,   ‘Öf be baba!’ oluruz. Gerçek bu; eksiğini yanlışını söylediğinde, çocuğun için bile itici olursun.

          Ülkemizde; görseler bile ne eşimiz, ne çocuğumuz eksiklerimizi, yanlışlarımızı söyleyebilir. Ara sıra denerler, ağzının payını alır ve artık, tatsızlık çıkmasın diye susarlar. Sen de o zaman yola kimi hatalarınla devam edersin.

         Çocuklarımı susturmam. Sorar, dinler, tartışırım. Doğru gördüğüm şeyleri seçer, çağı onlarla görmeye çalışırım. Hayatıma alıp uyguladığım örnek çoktur.  

          Gelgelelim; Sakarya’da ili yöneten tüm kesimlerin eksiklerini-yanlışlarını yazdığımızda, 30 yıldır, (değil ‘Öf be baba’) ne küfürler yedik.

           Bakın! Bugün Sakarya’nın ülkemizdeki sosyal ve ekonomik yeri 1950-1970 yıllarının düzeyinde bile değil.

          İlk hafta bu iddiamı resmi kitap ve belgelerle sunacağım. Yüz yazı yazarım, 5 doğru kabul edilsin; bu şehre 2 şey kazandırılsın benim için gurur vesilesidir.

                  YÖNETENLERİN, RESMİ SAKARYA KİTAPLARI VE HEDEFLERİ

          Yeni Valimiz Sayın İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya’yı tanımaya başlamıştır.

          Sakarya bilgilerimi valiliğin, belediyelerin, kamu dairelerinin ve meslek odalarımızın kitaplarından, yıllıklarından izlerim. Birikimim, O kitaplardan ve Sakarya’ya yapılan yatırımları sözü edilirken, yapılırken ve yapıldıktan gidip yerinde izlemekten oluşur. 

          Valiliğin, “1973 İl Yıllığı, Cumhuriyet’in 50. Yılı… Cumhuriyetimizin 75. Yılında Sakarya!” gibi yıllıkları, yaşanan tarih sürecinin önemli resmi kaynaklarıdır.

          Bu iki resmi kitabı ve benzeri resmi yayınları lütfen şöyle bir karıştırın. Belirlenen uzun vadeli doğru hedef ve projeler hep hamasi laflarda kalmış.

          Sakarya, gittikçe de palas pandıras proje ve yatırımlarla, dünyanın en bereketli topraklarını bilinçsiz plansız yok eden bir sürece saplanmıştır. 

     Türkiye’nin dünyaca bilinen en bereketli tarım toprakları AKOVA idi! AKOVA,  Sapanca Gölü ile başlar, Hendek’e kadar dağlarla uzanır, Karasu’da Karadeniz ile kuşaklanırdı. O bereketli tarım arazileri, muhteşem akarsular ve ormanlar hoyratça tüketilmektedir.

           1973 ile 2017 Yılları arasında Sakarya’da var olan KÖYLERDEN kaçı var şu gün? Şu anda, sadece son 3-5 yılda gözlerinizin önünde yok olan ve yok olacak olan 3-4 köyü söyleyeyim!  

           Serdivan diye bir köy yok artık! Arifiye de yok! Yazlık da yok! Not alın, Hanlıköy diye bir köyün adı da 3-5 yıl içinde tarihe karışacaktır!

           Kesin ve kararlılıkla uygulanacak, 10 Yıllık Kent Gelişim Planımız hiçbir zaman olmadı. Zaten 25, 50 yıllık uygulama planları aklımızın köşesinden geçmedi.

          Bunları yeri geldikçe önümüze koyacağım.

        Hiç kuşkusuz, bu hatalarda, doğru iş yapmayı planlayan Yönetenlere destek olmayan, kendi isteğini yaptırmayı önceleyen 1 milyon Sakaryalıya da söyleyeceklerim çok!

          En son ve en küçük örnek; Müftülük civarında bir katlı otopark yapıldı. Gidip arabamı oraya bıraktım. Saatler sonra 2 TL ödeyip çıktım…

         Eyyy Adapazarlı; arabalarınız hala o civardaki tüm sokakları kilitliyor ve o kapalı otopark boş! Tepemize binilse hak etmez miyiz?

              VALİLİĞİN VE SATSO’NUN GELECEK HEDEF HEDEFLİ KİTAPLARI

           Belediye Başkanlığı seçimlerinde çıkarılan vaat kitapları da raflarımda durur. Yazdığım, sorduğum zaman ekmeğimle bile oynanır  : -)  Ki, hiçbir zaman ekmeğimi yazarak kazanmadım. Ancak, kimseden sorumluluk istemeden, şehir ve halk için sorumluluk üstlenerek yazmak, bir sorumluluk hastalığıdır.

          Sadede geleyim… Sakarya halkına hedefler, vaatler sunan bir dolu resmi kitap ve dergi vardır. Peki, Sakarya ne durumda? O vaatlerin, hedeflerin kaçı gerçekleşmiş?

          SATSO, Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar yayınlarını gönderen en büyük gücümüz! Ama sadece son 4 yıllık dergilerinin kapak manşetlerini didikleyin! Bakın bakalım o manşetlerden kaçı hayata geçirilebilmiş?

          SATSO, 2010-2013 STRATEJİK PLAN kitabını sabırla okuyun, bakın bakalım neler neler var,  kaçı yapılmış? Belki bana hak veren çıkacaktır?

          Projenin sahibi Sakarya Valiliği; projenin organizasyonu SAÜ SESAM imiş; adı, “2004- SAKARYA’NIN REKABET GÜCÜNÜN BELİRLENMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ!”

          Azıcık bakın, neler belirlemişiz, kaç adım GELİŞMİŞİZ?

          Şimdiden özür dilerim; ben, Sakaryalılara ne yaptık, nereye gidiyoruz bunları yazmak zorundayım. Hiç kuşkusuz, Sakarya’yı yönetenlerin sıkıntılarını,  halktan beklentilerini de bildiğim kadarıyla ve hiç karşılıksız yazacağım.

          TÜVASAŞ’TA ilk Milli Tren yapılıyormuş!  Hani, ilk yerli OTO’ya da taliptik ya! İstanbul metrolarının araçlarını yapan, Sakarya Türkiye’nin Büyükşehirleri içinde ‘raylı sistemi’ ve de proje çalışmaları olmayan Büyükşehirdir ya!

          Sakarya halkından her seçimde inanılmaz yüzdelerle oy alan; ama bize o gücün karşılığını veremeyen AKP Sakarya Milletvekillerine yeri geldiğinde çok şey sormak da asıl görevimiz olacak! 

          Sakarya’da Turizm konusunu bakanlık didikliyormuş! Sonucu okuyunca, ben de bizim kafamızla Sakarya’da Turizm neden olmaz, onu da yazacağım!