Sakarya’da şu sözüm üzerine bir çok kesim, “Hadi oradan! Sen kendini ne sanıyorsun ?” diye hırçınlaşabilir. O zaman ben de sorulara başlarım;

         Hadi; sanayi ve ticaretten başlayın, kültür ve turizmden, inşaattan, oto sektöründen girin. İlçelere kadar maddi ve sosyal büyük katkılar getiren tüm kurum ve kuruluşlardan, Sakarya’nın 1 numara MARKASI’nı siz söyleyin !

          Ama söylediğiniz sektör; başta Adapazarı  MERKEZ’in, Sakarya’nın tüm  ilçelerinin sosyal ve ekonomik hayatını dipten etkileyen bir sektör olsun.

       Şimdi, “Sakarya Üniversitesi, Sosyal ve Ekonomik en büyük markamız!” sözünü neden büyük bir iddia ile yazabildiğimi biraz açabilirim:

          Sakarya’da, hele de MYO’su olan ilçelerde, üniversitemiz küçük-büyük tatillere girdiğinde sosyal ve ekonomik hayatımız da tatile (!) girer.

          Bunu ben, daha AKP iktidarı olmayan yıllarda, Hendeklilerden öğrendim. Kanal 54’te yaptığım gece programına, istekleri üzerine, Hendek esnafını davet etmiştim. 

         Hendekli esnaf, “İlçe tütün yetiştiriciliğiyle ayakta duruyordu, tütün yasaklandı. Tarım, artan nüfusun ihtiyacını karşılayamaz oldu. Çocuklarımız askerlik sonrası ekmek parası için başka şehirlere göçe mecbur oldu.

          Sakarya Üniversitesi Hendek’te Meslek Yüksek Okulu açana kadar da bu büyüyerek devam etti. Hendek MYO açıldıktan sonra ilçemize gelen gençlerin varlığı ve ihtiyaçları birçok sektör için yeni kapılar açtı.

          Evinin bir odasını üniversiteli öğrencilere veren aile sayısı giderek arttı. Hendek ve öğrenci arasında sosyal ve ekonomik büyük bağlar oluştu.

         Bizim, çocuklarımızın, esnafımızın giyim kuşamı ve davranışları değişti. Hendek’te sosyal yaşam zenginleşti” gibi, nefis gözlemler sunmuşlardı.

           Sakarya Üniversitesi hepimiz için 1 numaralı sosyal ve ekonomik markadır. Hendek’te bugün altın madeni gibi bir SAÜ Fakültesi var! Kıymeti bilinsin.

          Üniversiteler eylül ortasına kadar büyük tatilde. Özellikle Serdivan, üniversite’nin yeni yıla başlamasını dört gözle bekler. Adapazarı of of bekliyor.

          Akyazı, Alifuatpaşa, Arifiye, Ferizli, Geyve, Hendek, Karasu, Kaynarca, Kırkpınar, Pamukova, Sapanca da öyle…

         Çünkü, Sakarya Üniversitesi, Sakarya’nın dört köşesine sosyal ve ekonomik dinamizm katan dev bir markadır.

              ŞEHİR, ÜNİVERSİTESİNE VE ÖĞRENCİMİZE NELER SUNABİLİR?                       

      SAÜ’nün kız-erkek 70-80 bin öğrencisi 1,5-2 ay içinde Sakarya’ya gelecek.

       Sakarya, Sakaryalı mesleki oluşumlar, kamu yönetimi hazır mı?   

       Üniversiteli gençler bizim çocuklarımız. Çocuğumuz eğitim için, gezmek için başka bir şehre, yabancı bir ülkeye gitse yürekler ağızdadır. Sakarya aynı sevgi ve sorumluluğu SAÜ öğrencileri için duymazsa, bize hiçbir şey hak değildir.

          Bizler de üniversite aşamasında, “Aile kontrolü yok! Gece kaçta geldin yok! Neredeydin yok! Kimleydin yok! Ben sana o çocukla gezmeyeceksin demedim mi yok!“ diyerek, başka şehirlerde okumayı tercih etmedik mi?

          Yaşlandık, çoluk çocuk sahibi olduk. Her adımda onlar için kaygılandık. Onları bekleyen tehlikeli, pislik-karanlık insanları ve mecraları görmeye başladık.

         Doğup büyüdüğüm şehre borcumu ödeme zamanlarım; asla, “Sakarya’da yok öyle şeyler!” demem. Öğrencilerimizin, yaşları gereği heyecanları ile sürüklenebileceği tuzaklar yeryüzün her yerinde var. Sakarya’da da var.

        Bizlerin öğrencilik yıllarında çok daha iğrenç tuzakların olduğunu şimdi daha derinden görebiliyoruz. Bizleri koruyana minnetimiz var.

          Şehir ve ilçeler, SAÜ Öğrencilerini gözü gibi korumakla yükümlü.  Onlar genç; DELİ-KANLI. Bu yakıştırma hepimize iltifat gibi gelmişti? Onlar da Deli-Kanlı; bugün empati sırası bizde : -)