Akyazı’da Süper ligin önemli bir maçını gittik yerinde izledik. Kırmızı grupta Play-Off hedefi olan aynı puanlı iki takımın maçında tribünler, ilk yarıda Arifiye’de cereyan eden olayların faturasını kesmek adına, maça gelirken organize bir şekilde ceplerini su şişeleri ile birde küfür seanslarının sonuna kadar açarak, önceden uyarlanmış olarak gelmişler.

      Küfür ve sahaya atılan pet şişe sular bize futboldan çok futbol dışı görüntüler a adına ikramda bulundu. Ne yapalım bunlar bizim evin futbolun hoş olmayan ama var olan gerçeği. Siz, biz istemesek te oluyor. Bu Futbol kültüründen yoksunluğun, bu eğitimsiz dünyanın bize bıraktığı miras. Sanki Babadan oğla gelmiş bir alışkanlık gibi ciğerimize kadar işlemiş.

Hakem bey de iyi idare ettiği maçta her nedense saha içine atılan suları görmezden gelerek, umursamadan, körler ve sağırlar misali maçı rölanti, ayar idare etti. Hasan Şahine gösterdiği kırmızı kart ise gençlere örnek olacak cesaretli karar olarak günün içinde kendine yer buldu. Akyazı tribünlerinden bir kısım taraftarın bilinçli olarak sahadaki oyunu etkileyen pet şişe atımları için bir dakikalık uyarı hamlesi yapsaydı, notunu yükseltebilirdi Bunu neden yapmadı, niçin yapmadı anlayamadım.

        Bu nedenle de Arifiye takımı rakip bir yana birde pet şişelerle mücadele etmek zorunda kaldı. Bir ara tribünden atılan pet şişe su Arifiye’li oyuncunun ayağına geldi, o Türk filmlerini andıran bir şekilde su şişesi kafasına gelmişçesine kendini yer etti. Gelin isterseniz zirvenin ateşine ışık tutacak maçın içindeki futbol kısmına.  

          As Akyazı eğer Arifiye’de ki maçın gerilimini kendi evine taşımayıp futbolu düşünseydi, Çarşamba günü kazanan taraf olabilirdi. Gördüğümüz kadarıyla Akyazı takımı bayağı iyi takım olmuş. Geriye düştükleri maçı futbolu düşündükleri an, on kişi kalmalarına rağmen beraberliğe taşımaları, sarı siyahlı ekibin futbol hasarını azda olsa hafifletti.

         Bu sonuç bize göre Arifiye adına karlı bir sonuçtur. Sonuçta rakibinden puan olarak geride kalmazken, ikili averaj üstünlüğünü cebinde bıraktı. As Akyazı’da gerilimli günde futbolu düşünen Ayaklar içinde ben Agah Yazıcıyı çok beğendim. Zekeriya, A. Burak, Hasan Özdemir, Bünyamin futbola odaklanan ayaklar olarak As Akyazı’nın beraberliğine katkı veren isimlerdi.

         Arifiyespor’da orta alandaki İsmail, golü atan Özgür Akyazı’da işine bakan, işini iyi yapan futbol işçileriydi. Bunun dışında Arifiye takımı su şişeleri altında yine de sahada iyi direndi. Rakip on kişi kaldıktan sonra ortaya çıkan ürkek futbollarının üstüne cesaret sokabilselerdi maçı kazanabilirlerdi.

        Sonuçta ne şiş yandı ne kebap yandı ama, yukarıda da anlatmaya çalıştım. Akyazı evinde gitmeye meyilli üç puanın içinden biri çekip aldı. Alınan bu bir puan belki de çıkması beklenen bir takım olayları da sahada soğuttu. Maç sonu iyi bitti. Arifiye ise hem bir puan aldı hem de cebinde stokta olan ikili avantajı evine taşıdı. Bu avantaj bakalım lig sonunda işlerine yarabilecek mi?

       Son sözlerim Akyazılı seyredenlerin futbol dışı düşünenlerine gitsin. Bu haliniz takımınıza yarar değil zarar veriyor. Bırakın futbolcularınız saha içindeki işlerine sağlıklı baksınlar. Onların kafalarını tribünden karıştırmayın.

 

BURASI KALAYCI

        Çarşambadan sonra kendimi Beyaz grubun önemli maçı olan Kalaycıspor-Kocaalispor maçına uyarladım. Kocaali’nin Play-Off derdi yok ama futbolu iyi oynama, kazanma derdi hala dirimi diri. Kalaycının ilk üç için puana ihtiyacı var ama rakip güçlü olunca istediklerini alamadılar.

        İlk yarısı tatsız, tuzsuz oyunun içinde 0-0 yerinde saydı. İkinci yarı Kocaali’nin futbol artısı Kalaycı kalecisinin hatalarıyla değer buldu. Kaleci Ömer Mert’in frikiğini rakibin önüne çeldi, Yetmedi topa bariz gol şansı olan pozisyonda topu rakibinin önünden ceza sahası dışından kapmaya çalıştı ama kırmızı karşılığı oldu

        Sonuçta Kalaycı ilk üç yarışı içinde kalmak adına üst üste önemli yaralar aldı. Buradan ayaklanır mı? Biraz zor ama futbolda zorluklar bazen aşılabiliyor. Kaleci Ömer’in kırmızı gördüğü pozisyonda. Üç değişiklik hakkını teknik sorumlu Bülent Yıldırım’ın bu karar sonrası sergilediği davranış, geleceği olan bir teknik adama yakışmadı. Sonuçta kazanan Kocaalispor kazandı ama ayağı kırılan Ömer Faruk onların üzüntü kaynağı olarak geride kaldı.