Ulaşım.

Çok sabit bir kelime.

Ama insan yaşantısı için vazgeçilmez bir söz. Yaşadığımız, herkesi ilgilendiren bir ifade. Dünya’da ulaşım artık 3 aşamalı yürüyor. İstanbul’da da öyle olacak. Yer altından, karadan ve havadan.

Yol medeniyetse, ulaşım kalitesi de o medeniyetin atasıdır.

Ulaşım deyince Sakarya için 2 ana konu hep içimi karartır.

Birincisi; kültür ve eğitim yoksunu, kural tanımaz sürücülerdir.

Çift sıra park, engelli yoluna park, kaldırıma park, usulsüz park, duraklara park, sabırsızlık, hatalı sollama hepsi bizde mevcut. Kanuna aykırılık dersi vermeye kalksan; çık bizim çarşıya en güzel staj yeridir polis için. İnanın sürücüleri birbirinin hayatını zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyor.

Uygun ve sürekli bir idari cezai yöntem olsa bu kural tanımazlık mümkün değil devam etmez.

İkincisi; Özel Halk Otobüsleridir.

Şehir içi ulaşımdan daha ciddi bir konudur. Dolmuş ve minibüsler gözümüzün önünde olduğu için sürekli onları görüyoruz ama ya özel halk otobüsleri.

Geyve, Taraklı, Pamukova hariç diğer tüm ilçelere halk otobüsleriyle gittim.

İnanın sabah akşam kullandığımı düşününce aklıma sözüm ona felç indi o an.

O araçları kullanmak zorunda olan kimse memnun değil, ancak alternatif olmadığı için mecburlar.

Özel Halk Otobüsü şoförlerinin ve ya da esnafının şöyle bir özelliği var; O hatta hak sahibi oldukları için şehri babasının malı gibi görüyorlar. Her hakkı kendinde gören bir zihniyet var. Trafikte bile öyle.

Özel halk otobüsleri; ayakta yolcu almak istiyor ki, alıyor zaten. Zam istiyor. İstediği güzergahı kullanmak istiyor, ucuz yakıt istiyor, ruhsat parası ödemek istemiyor, Adapazarı merkezine girmek istiyor. Araç yenilemek istemiyor. Engelli yolcu almak istemiyor, yaşlı taşımak istemiyor.

Kurallara göre çalışma sistemini, düzeni elinin tersi ile iterek,  ‘Ben hak sahibiyim’ diyerek kendi kuralını uygulamak istiyor. Şehir düzeni ve yasasına aykırı davranmak genlerine işlemiş.

Bunları neden anlattım.

Bakın; bazı otobüs şoförler kart54’leri sökmekle Büyükşehir Belediyesini tehdit etti. 65 yaş üstü ve engelli taşımak istemiyor. Kart54 kullanmak istemiyor.

Nehirkent araçları kart 54’leri sökmüş, Korucuk hastanesine çalışan araçlar yaşlılardan 1 lira alıyor.

Özel halk otobüsüne indirimli kart basanlara esnaf öyle bir bakıyor ki; kavga an meselesi.

Edenler yok mu var. Araçtan atan yok mu; o da var. ‘Taşımıyorum’ diyen çok!

Bakın; son model araçları olan ve trene binmeyen tipler , ‘Ada treni Gar’a gelsin diyor. Gelsin tamam. Ancak Adaray denen ulaşım aracının Donatım,Mithatpaşa, 32 evler, Terminal, Bahçelievler ve Arifiye’ye 1,75 liraya modern ulaşımından bahseden var mı?

10 dakikaya insanlar Arifiye’ye gidiyor. Öyle tıka basa değil. Rahat ve konforla. Eminim günlük yolcu kapasitesi 10 bin üzerindedir.

Keşke Sapanca’ya kadar uzasa tezimi sürdürüyorum. İnsanlar Göl’le kavuşsun, rahat rahat gitsin gelsin.

Yazı ayrı dert, kışı ayrı dert olan özel halk otobüsleri maalesef Sakarya ulaşımında istenen kaliteyi veremiyor. Zira bunu hepsi için demiyorum. Çok kaliteli işini profesyonel yapan esnafımız var.

Benim Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’na bir önerim var.

Söylediğiniz gibi; nerede sorun varsa oraya Büyükşehir Otobüsü koyun. Çalıştırın. Toyota, Korucuk hastanelerine bol bol otobüs çalıştırın. Kim sorunlu bölgeyse o bölgeye büyükşehir otobüs çalıştırsın.

Rekabet kalite getirir ki; bunun örneği, Arifiye halk otobüsleri-Adaray çalışmasıdır.

Ulaşıma esnaf uymuyorsa, tek düzen muhtaçlığına son verin. Siz taşıyın, gitsin gelsin insanlar.

Rekabet, rekabet, rekabet.

Bu işi bir tek çözen sistem rekabet olur.

Emin olun sorunlu olan benim bildiğim en az 10 bölge var.

O bölge insanının hayır duasını alırsınız.

 Esnafta o otobüsleri izledikçe belki, pişman olur..