Müzik, genel anlamda insanların duygu ve düşüncelerini seslerle anlattıkları sanat dalıdır. İşitilerek algılanır ve insanın ruhuna kulaktan geçer. Müzik ses üzerinde oluştuğu için insan yaratılışından bugüne kadar gelişmektedir ve geliştikçe insanın ruhunu ,varlığını ve düşüncesini geliştirir.

İnsanoğlu müzikle anne karnında tanışmaya başlar. Çünkü insanın kalp atışları bile düzenli bir ritme bağlıdır. annenin kalp atışları çocuk için bir müzik niteliği taşımaktadır. Çocuk, kalp seslerinden büyük huzur duyar ve doğduktan sonra da annesinin

göğsüne yaslanmak onu rahatlatır. Yapılmış olan bazı deneylerde; ses bandına alınmış olan

kalp seslerini dinleyen bebek grubunun, sessiz odada yatanlar ve banttan ninni dinleyen

bebeklere oranla daha erken uyudukları gözlenmiştir. Müziğin girmediği hiçbir yer yoktur. Evde, sokakta, alışverişte, radyoda, televizyonda, konserde, okulda, işyerinde, yolculukta v.s…Müzik duygunun yanında düşünce ve mantık içerir. İnsanın mantığının gelişmesini ve düşüncesinin yüksek boyutlara ulaşmasını sağlar.

Geçmişte orta çağda akıl hastaları zindanlara kapatılıp, toplumdan izole ediliyorken ,Anadolu’da müzikle tedavi merkezleri vardı. İbni Sina’nın su sesi ve müzikle tedavi yöntemleri yaptığı bilinir.Müzikle tedavi yöntemini en fazla uygulayanlar Selçuklular ve Osmanlı’ydı. Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde “ruh hastalarının nasıl müzikle tedavi edildiğini” yazar. Evliya Çelebi’nin anlattıklarına göre, darüşşifanın hekimbaşısı, hastalarına öncelikle çeşitli müzik makamları dinletip, kalp atışlarının hızlanmasına ya da yavaşlamasına bakarmış. Duruma göre uygun melodiyi belirleyip, sonra tedaviye başlarmış. Yine Çelebi, aynı eserde hafıza ve hatıraları güçlendirmede ısfahan; aşırı hareketli, heyecanlı hastaları sakinleştirmede rehavi; sıkıntılı,karamsar, durgun ve neşesiz hastalara da kuçi makamının iyi geldiğini belirtmiş.

Büyük İslam âlimlerinden Farabi Türk musikisindeki her bir makamının ruha farklı

şekilde etki ettiğini belirtmiş ve hangi makamın günün hangi zamanında ne şekilde etki

ettiğini şu şekilde açıklamıştır;

1. Rast makamı: İnsana sefa (neşe-huzur) verir.

2. Rehavi makamı: İnsana beka (sonsuzluk fikri) verir.

3. Kuçek makamı: İnsana hüzün ve elem verir.

4. Büzürk makamı: İnsana havf (korku) verir.

5. Isfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti, güven hissi verir.

6. Neva makamı: İnsana lezzet ve ferahlık verir.

7. Uşşak makamı: İnsana gülme hissi verir.

8. Zirgüle makamı: İnsana uyku verir.

9. Saba makamı: İnsana cesaret, kuvvet verir.

10. Buselik makamı: İnsana kuvvet verir.

11. Hüseyni makamı: İnsana sükûnet, rahatlık verir.

12. Hicaz makamı: İnsana tevazu (alçakgönüllülük) verir (Ak, 2006: 132)

Tam tersi durumda müziğin insanlar üzerinde olumsuz etkiler oluşturma etkisi de olabilmektedir.

Özelikle aykırılığı işleyen rock ve metal müziğinin gençler üzerinde yıkıcı etki oluşturduğuna

ilişkin bilgilerle karşılaşılabilmektedir.

Yapılan bir çalışmada arabesk,  metal ve klasik batı müziği dinleyen

ergenlerin saldırganlık düzeylerine bakılmış ;metal  ve arabesk müzik dinlemeyi tercih edenlerin diğer

müzikleri dinlemeyi tercih eden gruplardan daha fazla düzeyde saldırgan ve kaygılı davranışlar

gösterdiklerini ortaya koymuştur. Uzmanlar rahatlatıcı, yemek müziği gibi müzikler dinleyen kişilerdeki kandaki stres hormonlarının büyük ölçüde düştüğünü,öngörmüştür.

Müzik, merkezi sinir sistemi ve beyin kabuğunda yer alan düşünme, öğrenme, konuşma, beden kontrolü ile ilgili merkezleri uyarmaktadır ve bu alandaki gelişmeleri desteklemektedir. Müzik depresyon geçiren gençlerde beyni rahatlatıcı ve hormonel düzensizlikleri hafifletici rol oynar. Müziğin hormonlar üzerindeki etkisi mevcuttur ki buda müziğin tarz ve şekline bağlı olarak stres hormonlarını arttırmak yada azaltmak şeklinde olur.

Müzikle terapinin çözümüne yardımcı olduğu sağlık sorunları;

Depresyon, Stres, Sinirlilik, Panik Atak, Uykusuzluk, Dikkat dağınıklığı, Baş, boyun ve bel ağrıları, Kas ve eklem ağrıları, Diyabet, Hiperaktivite, Otizmli bireyler (çocuklar ve ergenler), Öğrenme güçlüğü çeken bireyler, Hamileler için (Normal doğumun daha kolay gerçekleşmesi ve doğum sonrası ağrıların azalmasına yardımcı olur), Kanser hastalarının psikolojik sorunlara karşı etkili olarak bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesi, Sağlıklı bireyler (Ruhu ve bedeni rahatlatmak amacı ile)

Düşük frekanslı ses dalgaları, örneğin kuş cıvıltısı, suyun ve rüzgarın sesi gibi sesler insanın uyku esnasındaki beyin dalgalarına yakın dalgalar ürettiği için sakinleştirici etkilere sahiptir. Duyguları incelten ve gönlü yumuşatan müzik türleri, asırlardan beri tedavilerde kullanıldı. Birçok araştırma, depresyondan kansere, yüksek tansiyondan kronik ağrılara, disleksiden (öğrenme bozukluğu) akıl hastalıklarına, migrenden uyuşturucu madde bağımlılığına kadar geniş bir alanda müziğin tedavi edici etkisini görebiliyoruz.

                         Müzik , en tehlike hayvanı bile durduracak güçtedir.(J.BRAMSTON)

                                                                                                       Emel SEVENCAN

                                                                                                  AİLE VE EVLİLİK DANIŞMANI

                                                                                                             0542 847 78 21