Düğün sezonuna girdiğimiz şu dönemlerde eleştirmek istediğim bazı şeyleri sizinle paylaşmak istiyorum. Alkol olmayan bir menüde ordövr tabağı olması hiç uygun değil, çünkü 7 yaşından 77 yaşının üzerine kadar bir sürü misafir geliyor. Özellikle çocuklara da aynı tabak sunuluyor. Çocuklar içinde bulunan acılı ezme olsun, haydari olsun bunun gibi mezelerin hiçbirini yemiyorlar. Böyle bir menü sunulmuş düğünlerde lütfen bir bakın bulaşıkhaneye tabakların çoğu dolu olarak geri dönüyor. Fakat halkımız ordövr tabağını zenginlikmiş gibi görüyor. Müslüman bir ülke vatandaşı olarak bu israf beni üzüyor.
Yemek planlaması yapılırken bir sürü özelliklerin gözden geçirilmesi gerekir. Örneğin bu ziyafetin amacı, yemek saati, yaş grupları gibi durumlara dikkat edilmelidir.
Genelde menü başlangıç, ara sıcak, salata, ana yemek, tatlı veya meyve ve içecekten oluşmaktadır. Örneğin bir ramazan menüsünde olmazsa olmazlardan ikisi çorba ve tatlıdır.
Diğer bir husus menülerde aynı tatları taşıyan iki çeşit misafirlere sunulmamalıdır, bunlara örnek vermek gerekirsek hem tavuk çorbası hem tavuk yemeği o menüde bulundurulmamalıdır. Bunun yanı sıra hem börek ve hem hamur işi tatlının bir menüde bulundurulması uygun değildir.
Bunları göz önünde bulundurursak hem misafirlerimizi güzel ağırlamış oluruz. Aynı zamanda israfı da önlemiş oluruz. Burada en önemli görev işletmecilere düşmektedir. Bu nedenle organizasyonu düzenleyecek kişilere yardımcı olmalı fakat ısrarcı olunmamalıdır.
Bu yazdıklarıma hem organizasyon sahipleri hem işletmeciler dikkat ederlerse iki tarafta bu açıdan memnun olacaklardır. Her iki tarafa da başarılı ve misafirleri memnun eden bir sezon temenni ediyorum.
Öğr. Gör. Mesut Gürdağcık