Bir ekim günüydü, yine bu zamanlar… Yıl 2011’di.
Maya takvimine göre 2012 de kıyamet kopacaktı.
Şirince’de yer bitmişti, biz açıkta kalmıştık.
Telefonum çaldı, "Oğlum benim hastaneye yatmam gerekiyormuş" dedi babam.
Onu hastaneden aldım. Endoskopi yaptırdım ve doktor mide kanseri olduğunu söyledi.
Batı toplumunda hastaya kanser olduğu söylenirken, bizim Türk toplumunda bu hastadan saklanıyor. Sanki bir şey yokmuş gibi davranılıyor.
Bir sonraki Ekim’de babamı kaybetme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi doktorumuz.
Kıyamet benim için başlamıştı artık. Her gün bir ben, bir babam ölmeye başlamıştı.
Babamın haberi hiç olmamıştı. Babama dünya bisiklet şampiyonu L. Armstrong örneğini vermiştim, moralini yüksek tutarsa işin içinden çıkabileceğimizi söylemiştim.
Nafile kader ağlarını örmüştü.
Babamın midesini aldılar.
Hayatta en çok sevdiği şey yemek yemekti, mide gidince ona da kıyamet başlamıştı artık.
Ameliyatı başarılı geçmişti fakat kemoterapiler işe yaramadı.
Kanser yayılmaya başladı ve babamı ekimi bile göremeden 19 Nisan 2012 de kaybettik, kıyamet kopmuştu.
Bu acı tecrübe o kadar çok şey öğretti ki, çok şey var anlatılacak.
Doktor arkadaşlarım ve öğrencilerim bana çok yardımcı oldu, hiç olmadık yerlerden yardım gördük. Bir o kadar da yardım etmeyen ve hiç ilgilenmeyen yakınlarım ve arkadaşlarım oldu, unutulmaz...
Facebook da 3800 arkadaşım vardır benim. Kan gerekti ve mesaj attım bir kişi geri döndü. Oysa kedi kuş olaylarına yüzlerce beğeni ve yorum gelirdi. O zaman anladım yalan dünya...
Hastane koridorlarında hayatın ne kadar anlamlı olduğunu anladım. Sağlıklı olmak en büyük sermaye. Dünya hırsları bir yanda kalıyor o zamanlarda...
En unutamadığım kare ise dünyada en çok sevdiğim insanın yani babamın kemoterapi sonrası yürüyemez hale gelip, çok zayıfladığında bana söylediği idi: "Oğlum beni öldür, Yaşamak istemiyorum"
Kıyamet buydu evet… Gerçekten ölmesini istediğim ama öldüremediğim bir acı ile babamın yavaş yavaş ölümünü seyrettik gözlerinin içine bakarak.
Unutulmaz acımız ve matemlerimiz yıllarca sürebilir...
Lanet kansere babamızı verdik.
Allah kanser hastalarına ve yakınlarına şifalar versin...