Futbolun eğrisi parasızlık ise…
Doğrusu, paralı olmak mı?
Yoksa işi doğru yapmak mı?
*
Transfer açıldı, paralar saçıldı.
Hazırlık yoktu, o ayrı…
Sorarsan Sakaryaspor transfer döneminde fazla para harcamadı!
Ama…
Şampiyonluğa takım kurdu.
Peki olur mu?
Olur, olur!..
Top yuvarlaksa, sonucu belirleyen de futbol’dur!
Para, kalite vesaire sonraki hadise…
Önce eldeki malzemeyle doğru hamuru yoğurmaktır mesele…
*
İşte Sakaryaspor, işte Ankara Demir…
Hangi takımın kadro kalitesi daha iyi?
Şehir desteği, camiası, parası, cabası…
İsmi, forması, arması ve taraftarıyla maça golsüz galibiyetle başlayan Sakaryaspor’un transfer döneminde harcadığının ancak yarısına kurulan Ankara Demirspor hangi mantığa göre geldi, gördü, yendi, döndü!
Futbolun doğrusu…
*
Aynı saatlerde oynanan Akhisar-Fenerbahçe örneği de taze…
Hangisi daha pahalı ve kaliteli?
Sorunun cevabı başından belli…
Hangisi kazandı, peki?
Futbolun doğrusunu sahada uygulayan elbette…
*
Koşan, basan, mücadele eden bir Akhisar takımı Fenerbahçe karşısında kazanmak için yeter mi?
Rakibin eksileri, kendisinin artıları…
Futbol çok bilinmeyenli bir denklem değil ki...
Düğümü çözmek için hepsini bir araya getirmek yeterli…
Büyük İskender öldü, Büyük Antrenör gerekli!
*
Dolayısıyla…
Küçücük Akhisar, koskoca Fener’i yendi.
Boynu bükük Ankara Demir, “alnı ak başı dik” Sakarya’yı tuşladı.
3 kuruşluk IŞİD 49 kişiyi esir alıp, koskoca Türkiye’nin dış politikasını mat etti.
*
Futbol, siyaset, savaş…
Hepsinin ortak özelliği malzeme ve mücadele gibi görünse de asıl mesele haddini bilerek, gücünü stratejik akıl ve yürekli beceriyle birleştirip rakiplerin zaaflarını kullanmakla alakalı…
Yoksa…
Hatalı strateji, bitiş sebebi…
Bitiren küçücük bir takım, terör örgütü olmuş, fark eder mi?
Tövbe hâşâ, “Ben tanrı’yım, ölümsüzüm” diye böbürlenen Firavun’u öldüren kimdi?
Küçücük bir sivrisinek değil miydi?
Hem de sakat çıkmıştı maça!
Bu da strateji’de son nokta, yaşamsal hata…
Nokta.