Sakaryaspor evinde yine bay çekti. Mütevazı Uşakspor önünde tel tel döküldük. Teknik sorumlu Ahmet Yıldırım’ın sadece ilk on bir tercihinde, o gün başarılı oyunu ile göz dolduran Ferhat ile maça başlayıp, Hacettepe maçının kazanan kadrosunu fazla değiştirmediği günde, koskoca kırk beş dakika rakip kaleye bir kere bile gidemedik. Oyun alanını futbolun gereğinde olduğu gibi, gücü nispetinde parselleyen, rakibe oynayacak oyun alanı bırakmayan bir futbol anlayışı sahaya egemen olmuşken, rakibinin bu boyun anlayışını çözemeyen bir takım, nasıl üç puan alır ki? Nitekim alamadık da. İkinci yarının başında biraz rakip kale önünde gözüktük, bir ara Ferhat’ın uzaktan vuruşunun kaleci tarafından kornere çelinen pozisyonda heyecanlandık o kadar. Ondan sonra konuk takım aldı futbol sazını, istediği gibi çaldı. Bizim kulübedeki, üç büyük takımda forma görmüş teknik adam, bu sürecin hızını kesmek adına forvete yaptığı Günay takviyesinden sonra, bu takımın el freni gibi oynayan, başına buyruk hareketler yapan, durduğu yerde durmayan, bal yapmayan arı gibi oynayan Dilaver’i çıkarıp, oyuna Alper Tursun’u alarak devreye girdi girmesine de, bu anlayışta tutmadı. Yuhlar eşliğinde çıkan Dilaver’den sonra, Ferit yeni oyun anlayışında hücuma çıktı, Alper onun yerine savunmanın sağına geldi. Geldi de ne oldu? Hücumu seven Ferit hücuma çıkarken, Alper’i yerinde yalnızlığa terk edince, rakip bu bölgeyi yerle bir etti. Bu arada ben bu süreç için bir kenara 73’de şu notu düşmüştüm. Kabus gibi bir süreç yaşıyoruz. Bu sürecin içinden 81’de golle uyandık. Ondan sonra film koptu. Kaleci hatasından ikinci gol devreye girdi. Bitmedi bu sezon her maç kritik hataları devreye giren Burak Bekaroğlu, futbolu bir türlü yükselişe geçmeyen, olduğu yerde sayan, bu genç yeşil siyah genç kardeş, sarı kart sınırını bir kenara bırakıp, oynadığı kötü futbolu kasti faul ile kırmızıya dönüştürdü. Eh ne yapalım canı sağ olsun. Bakınız efendim; bu takım için eleştiri yaparken sakın ola ki oyunculara kızmayın. Bu takımı yapanlara, yani önce Ahmet Yıldırım’a, sonra Ahmet Yıldırım’a güvenip ona forma veren yeni yönetime kızmak gerek. Bu takım görüldü ki, bu teknik kadroyla, bu oyuncu grubuyla bu ligin yükünü taşıyamaz. Yönetimin de işi çok zor. Cumartesi akşamı kaybederken karşımızda ne oynadığını bilen, taşıdığı formanın ağırlığının farkında olan, ona göre bir oyun formatı olan bir takıma yenildik. Onlar beş maç sonunda takım olmuşlar. Biz ne olmuşuz? Hala takım olmaya alışıyoruz, hala arayış içindeyiz. Oysa bu işler çok önceden aşılmalıydı. Özetle; Sakaryaspor bu haliyle, iki geri bir ileri futbol vites ayarı ile istenilen yere varamaz. İşimiz zor ve bu zorluklar en azından bu teknik kadroyla zor aşılır. Eğer daha fazla korku filmi izlemek istemiyorsak fazla söze gerek yok, yol yakınken önlem olarak kulübeden başlamak gerek.
NOT: Bu yazımı kaleme aldıktan sonra Sakaryaspor yönetimi gece operasyonuyla Ahmet Yıldırım’ın ve teknik ekibini işine son verdiğini öğrendim. Bir anlamda yönetim gereğini yaptı.