16.01.2018 Tarihinde İlçemizde yaşanan, Taciz olayını haber yaptım. Benim yapmış olduğum Taciz haberi ile ilgili bir Gazeteci, haberi araştırdığını, savcı, emniyet ve kaymakamlıkla görüştüğünü ve yaptığı araştırmalar neticesinde, ilçede böyle bir olayın yaşanmadığını ve bizim yalan haber yaptığımızı, ilçe merkezinde önüne gelene anlatarak, Algı Operasyonu yapmaya çalıştı. Bu gazeteci arkadaş üstelik benle görüşmeden, haber kaynağımın olup olmadığını sormadan, ilçe kamuoyunda “Taciz olayı yaşanmamıştır” Algısını oluşturmaya çalışıyor.
Bu Gazeteciye “Gazeteci dayanışmasına ne oldu?” Sorusunu sorup, cevap almak lazım…
Doğru bir haberi, taşıdığı gazeteci kimliğiyle kapı kapı dolaşıp yalan haber olarak göstermeye çalışmak, Gazetecilik mesleğinin ilkelerine yakışıyor mu? Nerede kaldı Gazetecilik Ahlakı?...
KİM YALAN KONUŞUYOR?...
Yaşanılan Taciz olayı sonrası, Resmi bir Kurumda memur olarak çalışan şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı!...
Taciz yaptığı iddia edilen Kamuda görevli olan şahıs, Hendek’ten uzaklaştırılarak, başka bir şehre tayini ivedilikle çıkartıldı!...
Tacize uğrayan 14 yaşındaki kızın çalıştırıldığı Hükümet Konağında ki Çay ocağı, Cuma günü kapatıldı!...
Bu gelişmelerden sonra, benim haberimin yalan olup olmadığına, Hendek Kamuoyu karar versin!...
Toplumsal olaylarla ilgili haber yapma cesaretini kendinde bulamayarak, başkalarını karalayıp, dedikodu yapan gazeteciye de birkaç sözüm var. Başkalarını yalancı, kendini doğru göstererek, güçten ve güçlüden yana tavır koyarak yaptığın haber ve davranışlarla, gazetecilik mesleğine ve topluma ihanet ediyorsun!...
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar sözünü Atalarımız, sen ve senin gibiler yüzünden söyledi!...
Yalan zeka işidir, Dürüstlük ise cesaret. Eğer zekan yetmiyorsa, yalan söyleme. Cesaretini kullanıp, dürüst olmayı dene!...
HENDEK ANADOLU İMAM HATİP LİSESİNDE, NOT İŞKENCESİ!...
Hendek Anadolu İmam Hatip Lisesinde çocukları okuyan bazı veliler, okuldaki Beden Eğitimi ve Sağlık derslerine giren, Beden Eğitimi Öğretmeninin keyfi not vermesinden sıkıntı duyduklarını, halk arasında anlatmaya başladı.
Okulda,Beden Eğitimi Öğretmeni sayesinde, Beden Eğitimi ve Sağlık derslerinin, Edebiyat, Matematik ve meslek derslerinin önüne geçtiği sokakta konuşuluyor!...
Beden Eğitimi Öğretmenini tanıyan bir veli, “Çocuğumun dersine giren Beden Eğitimi Öğretmeni, daha önce görev yaptığı Lisede not konusunda aynı uygulamayı yapıyordu. Öğrencilerin, onun Hendek İmam Hatip Anadolu Lisesine tayin olmasına çok sevindiklerini duydum!...
Gelelim, çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren önemli konuya!...
Günümüz eğitim sisteminde ders ortalamalarının sınıf geçmede ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Hendek Anadolu İmam Hatip lisesinde Beden Eğitimi Öğretmeni, tabiri caizse Beden Eğitimi notlarını verirken, ince eleyip sık dokuyorum edasında veriyor!...
Bu Öğretmen, Hendek’in geleceği olan öğrencilerimize verdiği notlarla ortalamalarını düşürüp gelecekleriyle oynadığının farkında değil herhalde…
Hendek’te diğer okullarda yaptığımız küçük çaplı araştırmalarda bu tip bir not verme uygulamasının olmadığını öğrendik.
Bu Öğretmen arkadaşın, bu kadar düşük notları hangi ölçme değerlendirme kriterleriyle verdiğini çok merak ediyoruz!...
Üniversiteye girişte ortaöğretim başarı puanının etkili olduğu bir sınav sisteminde, öğrencinin aleyhinde hiç uygulanmayan bir uygulama demetinin öğrencilere dayatılması ve düşük notlar verilmesi çocuklarımızın geleceğini etkilemektedir!...
Sonuç olarak çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren bu konu hakkında, Okul Yönetimi ve
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, Çocuklarımızın geleceği için, gerekli araştırmaları yapması gerekiyor!...
TÜRK MİLLETİ VE SİYASET, AFRİN’DE TEK YÜREK!...
Değil mi cephemizin sinesinde iman bir,
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;
Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
Mehmet Akif Ersoy’un “Korkma” adlı şiirini okuyunca, Türkiye’de yaşayanların, Türk’ü, Lazı, Çerkezi, Kürdü, Boşnağı, Abazası, Muhacırıyla, Siyasetin; AK Parti, CHP, MHP, İYİ Partisiyle, AFRİN Harekatını başlatan Türk Ordusuyla tek yürek, tek bilek ve tek ses olduğunu görünce, Türk Milletin aradan bir asır geçmesine rağmen, “Kurtuluş Savaşı Ruhunu” kaybetmediğini görüyoruz.
İşte o ruh, ABD-İsrail-Avrupa’nın oluşturduğu Haçlı İttifakını ve onların besleyip büyüttüğü köpek olan pyd yi, tıpkı tarihte olduğu gibi, yenilgiye uğratacaktır!...
Şimdi kavga zamanı değil!...
Şimdi, siyaset zamanı değil!...
Şimdi, birlik zamanı!...
Şimdi, Tek yumruk olma zamanı!...
Öyle bir yumruk olalım ki, balyoz gibi ABD’nin kafasına inelim! Türkiye üzerinde hain planlar yapan ABD kafasını parçalayalım!...