Önceki hükümetler zamanında da vardı. Ama Ak Parti Hükümetleri ile Maden şirketlerinin doğa talanı artık pes dedirtti.

    AKP için,” Hiçbir ülke kısa-orta-uzun vadeli planlamalar olmadan geleceği doğru ve iyi kuramaz.” derim. 20 Yılın İktidarı AKP de plan sanki hiç yok!

    Sakarya için bu, benim için görüşüm değil, kararım gibidir. 

    Sadece dere, nehir, göl ve denizlerimizdeki yanlış projelerle yaptığımız yatırımları yazsam kitap olur.

     Devlet Ödüllü Sakarya Nehri Ulaşım Projesi; Sapanca Gölü Kolektörü, Gözlerim gibi mavi akacak Çark Deresi?
     Mollaköy’den Çark Deresi’ne su taşıma İŞ’İ, ne ürettiğini kaç para kazandırdığını bilemediğimiz HES’ler gibi.

     Ne muhalefetin, ne de şehrin hiç sor(a)madığı yatırımlar; ammaa!

     Nerdeyse Türkiye’yi Karadeniz yönetiyor. İyi de, Karadeniz doğası şu gün nasıl yok ediliyor?

    

    Cumhurbaşkanı Karadenizli… Dünya Şehri İstanbul Büyükşehir’in Başkanı Karadenizli. Gel Sakarya’ya, Yöneten Karadenizlileri say?

    Hepsi de,” Karadenizli “ deyince üstüne laf tanımaz. EE Karadeniz yıllardır bir uçtan öte uca maden ocakları ile talan ediliyor?

    Orada doğan, Karadeniz’e asla arkasını dönemez. Peki bugün O talan ne?

    Karadeniz yaylaları dünyanın gözbebeğidir. Oradaki Yaşam ve Yaşama Kültürü hiçbir ülkede, kitlede rastlanmayacak kadar çeşitli zenginliktir. 

    Ülkede bir akıl tutulması mı yaşıyoruz? Doğa orada; suları, dağları, orman ve muhteşem yaylaları ile birdenbire nasıl bir saldırıyla karşılaştı?

    “ Karadeniz yaylalarını bir uçtan bir uca ulaştıracak Yayla Yolları Projesi”  küt diye çıkarıldı? İlkin ne olacağı anlaşılamadı.

     Karadenizli, birkaç yıl sonra; Maden şirketlerinin dozerleri, iş kamyonları gelip, orman katliamı başlayınca uyandı.

    Yayladaki evlerine hayvanlarıyla çıktıklarında, jandarmalar kapılara gelip,    ” Burada inek pisliği kokuyor! İnekleri buradan çıkarın!” diyene kadar.

   “ İnek bizim sofra servetimiz! Yayla olmazsa süt olmaz. Yoğurt, peynir, kaymak, tereyağı olmaz. Aç ve parasız kalırız!” feryadı başladı. Ama?

     Nesiller boyu O yaylaların sahibi köylüye,” İnek pisliği kokan yaylaya turist gelmez! Biz bu yolları niye yapıyoruz, turist gelsin diye!” denilince;

     Karadeniz halkının, yaylaları birleştiren yolların neden yapıldığını doğru yere koyma günü oluyor.

     Arka arkaya, sözde çağdaşlaşma kılıfı altında başka yıkımlar başlıyor. Bütün Karadeniz yaylaları, dağları maden şirketlerine ruhsatlarla açılıyor.

     Trabzon’da deniz doldurularak yapılmış hava alanı var. Artvin’e biz bile Trabzon uçağı ile gittik. Rize oraya yakın. Ama Rize’ye de havaalanı yapılıcak?

     Rize Havaalanı için de deniz dolduruluyor. Denizin doldurulması için akıl almaz miktarda taş gerekli. Rize yaylalarında taş ocağı açılıyor.

     Rize İKİZDERE dünya markası bir doğa. İkizdere’nin İŞKENCEDERE VADİSİ de bir o kadar dünya markası! İkizdere’de Havaalanı için taşocağı açılır mı?

     Köylü kadın-erkek kesilecek ağaçların üstüne çıkarak katliamı engellemek istiyor. Nesiller boyu oraların sahipleri orada hayatlarını ortaya koyuyor.

   AKP’liler bile soruyor; bu nasıl siyaset, doğduğu yeri yok ediyor?

    Sakarya’da yıllardır bunu anlatamam! Karadeniz çok doğru ve iyi anlatıyor.