Bir hayat pahalılığıdır ki almış başını gidiyor. En düşük fiyatlı alışverişler bile hepimizi şaşkına çevirecek şekilde tırmanıyor. Birçok konu artık kontrolden çıkmak üzere. Mutfak alışverişleri, konut ve kira fiyatları, yakında beklenen fahiş enerji zamları derken ay sonunu getirmek büyük marifet oldu. Tüm bunlar yaşanırken çalışanların emeklerinin karşılığının aynı seviyede yükselmemesi gelir gider arasında ki farkı her geçen gün enflasyon lehine açıyor. Düzelmesi ve normal hale gelebilmesi için daha çok sabretmek gerekecek anlaşılan. 
Böyle bir düzende yaşamaya çalışırken bir de üstüne okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Milyonlarca öğrenci için alışveriş ve okul masrafları hesapları yapılmaya başlandı. İlköğretime giden bir çocuğumuzun okul alışveriş ve kıyafet masrafı, okul servis ücretleri ve okul harçlıkları hesaplandığında aileleri kara kara düşündürüyor. Bir okul alışverişi için 1500₺, servisle gidenler için aylık 750₺ - 1125₺, her gün çocuğa 50₺ harçlık versen 1000₺ yapar. 
Neresinden tutsak neresini hesaplasak halimiz içler acısı. Endişem, eğitimin bu kadar elzem olduğu bu dönemde çocuklarımızın eğitim ihtiyaçlarından hayat pahalılığı sebebiyle mahrum kalması. Çocuklar hayatın bu zorlukları ile küçük yaşlarda karşılaşmamalı, eğitime ve çocukluğuna odaklanabilmeli. Bu hassasiyetlerle ilgili kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz ve sivil toplum örgütlerimiz canla başla çalışıyor ama yetebilmek zor iş. Çocukların eğitim başta olmak üzere hayatın tüm zorluklarına karşı özel bir koruma kalkanına almak gerekiyor. Ekonomi yönetimleri ve bu işin karar noktasında olanlar çocuklarımızın ihtiyaçları için ekstra mücadele etmeli. Saygılarımla