Hafta ortası ( Karakış ve Futbol)
Futbolun kara teslim olduğu haftada, kara karşı önlem alamayan bir ülke olduğumuz bir kez daha tekrarlandı. Ne eski Türkiye’de nede yeni Türkiye masalı anlatanların hâkim olduğu günümüzde anladık ki, biz her alanda olduğu gibi sporda da, tesisleşmede dünyanın çok gerisinde seyrediyoruz. Türkiye’de ki statlardan manzaralar izlerken, Avrupa arenasından da maçlar oynanıyor. Siz hiç karakışın hâkim olduğu Almanya’da, İspanya’da, İtalya’da, Hollanda’da, Belçika’da, İngiltere’de bizim ülkemizde olduğu gibi karla kaplı sahalar, tribünlerde seyredeni çok az maç gördünüz mü? Siz hiç kötü hava koşulları nedeniyle maç ertelendiğini gördünüz mü? Kolay kolay göremezsiniz. Onlar bu işin en ince ayrıntısını hesaplayarak saha ve tesis yaparlar. Onlar futbol olayına sizin, bizim baktığımız fanatiklik penceresinden bakmazlar. Onlar futbolu sadece ve sadece bir eğlence, bir seyir olayı olarak görürler ve öyle izlerler. Bizdeki gibi çıkarcı düşünceler hakemlerin ve ülke futbolunu yönetenlerin üzerine karabasan gibi çökmezler. Onlar bizdeki gibi sahalardaki her hatadan sonra, hakemlere şüpheci gözlerle bakmazlar. Çünkü onlar göreve getirdikleri kişilerin samimiyetine, göreve getirdikleri kişilerin art niyetli olmadıklarına inanır ve ona göre davranırlar. Onlarda sporun olduğu yerde siyaset egemen falan değildir. Bizde bu işler adamına, siyasi duruşuna göre olduğu için, en masum istem dışı yanlışlar bile ortalığı ayağa kaldırmaya, yetiyor da artıyor bile. Benim Ülkemde de bir gün gelecek herkes bildiği işi yaparken, siyaset egemen olmayacak desem benim bu düşünceme kaç kişi ortak olur dersiniz.
Sakaryaspor tercih olmaktan çıkıyor mu?
Sakaryaspor’un mevcut yönetiminin Sakaryalı gençlere, alt yapıdan üst yapıya gelen gençlere bakışı ,şehirde futbolun ve alt yapının konuşulduğu alanlarda tartışılmaya başlandı. Son olarak üç Sakaryalı gencin geldikleri yere alt yapıya gönderilmeleri bardağı taşıran son damla oldu. Gezdiğimiz , dolaştığımız amatörde alt yapı adresi olarak telâffuz edilen yerlerde Sakaryaspor ilk tercih olmaktan uzaklaşmış gibi bir izlenim edindim. Bu süreçte ne alt yapı hocalarına, ne de Sakaryaspor’u yönetenlere eskisi gibi güven kalmış değil. Eskiden şehrimin takımı, tabi ki öncelik Sakaryaspor düşüncesi gür sesle çıkarken, bu gün o düşünce, o görüş eski canlılığından uzaklaşmış gibi resim vermeye başladı. Bu süreç ne zaman başladı derseniz, ben size Selahattin Aydın ve ekibinin son iki yıldaki icraatlarını, Sakaryalı gençlere karşı takındıkları tavırları işaret etmek isterim. Bir de buna alt yapıdaki teknik adam yetersizliğini de eklemek gerektiğini bana gittiğim alt yapı adreslerinde hatırlatıldığını bir vesile ile bu işin sonuna eklemek gerek. Kısacası bir Başkanın bu konuda bana söyledikleriyle konunun üstünü örteyim. Sakaryaspor bizden oyuncu istiyor, vermem. Neden vereyim ki? Oraya gönderdiğimiz çocuklar gereken ilgiyi görüyor mu ki, gerektiği gibi eğitiliyor mu ki ben elimdeki değeri onlara vereyim. Ben demiyorum Spor kamuoyunda futbolun alt yapısının konuşulduğu alanlarda dinliyorum ben bunları. Hocam sen ne düşünüyorsun diye bana sorarsanız eğer… Sakaryaspor sevgisinin azaldığını, alt yapıya bakışın eski coşkudan uzak olduğunu, Düzceli Selahattin Aydın’ın anti patikleştiğini rahatlıkla söyleyebilirim.