Geyve’ye bahşedilmiş eşsiz doğanın, bereketli toprakların doğru ve iyi kullanılması tüm ülke için nefis bir örnek olmuş.   

      Geyve’nin eski şehir çöplüğü, Taraklı yolunun hemen bir iki kilometre ilerisinde imiş. Şimdi orada çağdaş bir Yöresel Ürünler Üretim Merkezi var : -)

      Öyle böyle de değil. Çok kapsamlı, epeyce de işlevsel çok büyük bir entegre tesis. Sadece yöresel gıda ürünü üretmek de değil; eğitim de var.

      Dilerim; hepimizin var oluşunun nedeni Türkiye Cumhuriyeti, birçok ilçemizde de Milli-Yerli Gıda Üretim örneğini hayata geçirir…

      Üretimde de, eğitimde de Milliliğimiz, Yöreselliğimiz, Birlikteliğimiz ayrım olmadıkça dev adımlarla geleceğe yürüyecektir. Adalet ve Barış ile büyürüz.

                                                           ***

       Geyve Yöresel Ürünler Merkezi son derece başarılı planlanmış. Alanlar da, mekanlar da başarılı. Kullanımı sırasında yine bakımlı tutulması şart.

       Üretilecek hemen her şeyin tüketim piyasasına aktarılması sanki şimdiden iyi düşünülmüş gibi. “ Sorun yok, siparişleri zor karşılıyoruz” sözü güzel de?

       İşleyişi ve en az 2 yıllık süreci görmeden emin olmam. Yani, izlemeyi, görmeyi zevkle üstleneceğim. Çünkü Geyve çevresi için de, tüm Sakarya gıda üreticileri için de örnek alınacak bir proje…

       Cumhuriyet Meydanı’ndaki ve her taraftaki törenlere il protokolünün ve Bakanlık düzeyinde katılımın olması zaten bunu göstermeye yetiyordu.

       Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akgün Altuğ’un, Başkan Yardımcısı Cem Gün ve yönetim kurulu arkadaşlarıyla, Genel Sekreter Teyfik Öztürk ve Basın Danışmanı Müjgan Zaman ile geniş bir katılım göstermesi önemli bir destekti.

       SATSO eski başkanı Adnan Borazancıoğlu da tesisin açılışını kaçırmamıştı.

                                                         ***

       Konuklarım, Geyve şehrinin ara sokaklarını büklüm büklüm işlemiş meyve, sebze, el işi ve nice reyonları gezerken; gözlemeyi de kaçırmazken, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadılar…

       Kasaba, köy budur. O ara sokaklarda kurulan pazarların tadını, içtenliğini hiçbir kapalı pazaryeri vermez, veremiyor, vermesin de!

      Tamam; kapalı pazarlarda her şeyi o mekanda gezip bulursunuz. Su, atık kanal, otopark iyi de… işte, “Geyve’deydik, şehri ve insanlarını biliyoruz!” diyemiyorsun…

      Bir buçuk saatte evimize girene kadar Geyve dilimizde, içimizdeydi. İşin güzeli, ertesi sabah herkesle Geyve’yi bölüşmeye başladık. İşte yazarak da!..    

      Yöresel Ürünler Üretim EĞİTİM Merkezi iyi bir proje olmuş; hayırlı olsun. Yapanlara teşekkürler…

                                                   BÜYÜKŞEHİR;

                                  ARGE VE PROJE ÜRETME TELAŞI?

      Sıkça hatırlatırım; tüm sektörler için; Teknoloji Merkezi, ARGE, Şehirleşme-Gelişme Proje Birimleri olmazsa olmaz. Verimliliğini izlemek, istemek de zor…

      Hele çağımızda teknolojik gelişmeler o kadar hızlı değişir oldu ki, birçok sektörde artık atacak tek bir Gelişme-Değişme adımı kalmadı gibi.

      Bu zamanda kuşkusuz seçilmiş siyasilerin işi çok zor. Hayatın her alanında,  her köşede, hangi projeyi hayata geçirirsen geçir, tam karşında daha iyisi var!

      Ülke ve şehirlerde artık genç-yaşlı son derece birikimli- Yetenekli-Girişimci-Geleceğin Sektörlerini gören bireyler var. Sevgiyle, saygıyla da izlerim.                               

      Seçilmiş Yönetenlerin, çok kısa zamanda göze görünür işler yapma telaşı vardır. Dört, beş yılda halkın yaşamına fark edilir şeyler koyabilmek ise zor.

       Bu telaş ARGE, Plan-Proje Birimleri’nin kapısına dayanınca zarar da başlar.

                                                                    ***

      “Yerli-MİLLİ Otomobil!” sözü ortaya atılalı kaç yıl oldu? Pek somut adım görülüyor mu? Var da, ses var, görüntü yok? Ki, aşama doğru geçiliyor…

      Proje ve Plan yapmak çalakalem olacak iş değildir. Arge, Plan-Proje yapan birimlere, “ ARGE’den kaç gündür niye iş çıkmıyor?” dendi mi, yangın başlar.

       Böyle bir telaşı belediyelerde yaşamak ise geleceği kaybetmek gibidir. Hiçbir belediye her gün yeni bir şey yapmak zorunda değildir.

      Halkın günlük yaşamı kolaylaştırmak, çağdaş ve keyifli bir hale sokmak çok daha doğrudur. İyi, içtenlikle, ayrımsız denetlenirse tadına doyum olmaz.

       Doğru zamanda, doğru yerde, akılcı maliyetle; şehri geleceğe taşıyacak TEK BİR PROJE bile bir Arge’yi baş tacı yapabilir.         

                                                     ***

       BENCE; Sakarya, 1 milyon nüfusun rahat ve iyi kazanarak yaşayabileceği bir şehir değil! Çünkü, İlimizin 25-30 yıl önceki kadar bile yüzölçümü kalmadı.

      Konutlar, ihtiyaç olan mekanlar, tesisler köyleri, meraları, arazileri yedi bitirdi… Ülkenin yol geçen hanıyız; TEM’ler, YHT’ler, Duble Yollar biden geçer.

     Sakarya’nın planlı yüzölçümü şu anda yok. En kısa zamanda yeni ve radikal arazi planlamaları ile geleceğe hazırlanmak şart. Yoksa önüne gelen bizi yer…    

       Bunu da yapacak olan; İŞ EHLİ Planlamacılar ve Şehir Uzmanlarıdır! Yani,  Liyakatli-Ayrımsız Arge-Proje kadroları…Gerisi, Erdem, denetim ve Sabırdır…