Son günlerde dilimize pelesenk olmuş bir kelime. Ne tarafa dönsek bu kelimeyi duyar olduk. Kasım festivali, alışveriş festivali, indirim festivali, marka festivali, müzik festivali, bahar festivali.
Kelime anlam olarak Latince festus sözcüğünden Fransızca’a oradan da bizim literatürümüze festival olarak geçmiştir. Latincede festus yortu bayramı yani tanrıya adanmış gün anlamını taşırken, Fransızlarda da daha çok bayram anlamı taşıyan festival kelimesi kullanılmıştır. İçerik her ne olursa olsun asıl kelime anlamında kullanmak yerine şu anda pazarlama stratejisi olmaktan öteye gidememekte.
Günümüzde insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılamaktan ziyade daha çok baskılanarak ve şartlandırmalarla yöneltildiği mecralar olmaya başladı bu festivaller. Özellikle günümüzde viral olan sosyal medya toplum davranışlarını şekillendirirken ihtiyaç olmadığı halde insanları bu festivallere katılmak konusunda mecbur hissettirebilmekte.
Sosyal medyanın gücünün farkında olan bir kısım organizatör ve pazarlamacılar, festival adı altında şehrimizde de faaliyetlerini uygulamaktalar. Son haftalarda indirim furyası, kasım indirimleri, marka günleri gibi sloganlarıyla halkta bir algı oluşturup başka şehirlerden getirdikleri esnaf ve satıcıları üç gün, beş gün , on günlük sürelerle açtıkları tezgahlarda satış yaptırıp, şehrimizin esnafına darbe vurmaktalar.
Biz olgu olarak festivallere karşı değiliz, fakat biz bu festivallerde pazarlarımızda satılan, marketlerimizde satılan, AVM ve mağazalarımızda satılan ürünlerin aynısını göreceksek festival anlamını yitirmiş olmaz mı?
Bölge esnafımız bu konuda isyan etmekte sonuna kadar haklı olmaz mı?
Peki bu Festival bünyesindeki çadırlarda, branda altlarında satılan ürünlerin denetimleri ne kadar yapılıyor, hijyen koşullarına ne kadar önem veriliyor?
Festival’e yani Fransızların deyişiyle bayrama giderken hem paramızdan hem de sağlığımızdan olmayalım.
Festival
A. Gülez Kaya
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar