Yerel seçimler için adaylık süreçlerinin devam ettiği bu günlerde ilçe ve büyükşehir belediyelerinin deprem konusu üzerine çok fazla görev düşüyor. Yaşağıdımız deprem tecrübelerinin bizlere gösterdiği bir gerçek var ki, depreme ve depremden sonrası için yaşanacaklara dair kayda değer bir hazırlığımızın olmaması. Deprem senaryolarına karşın hazırlık anlamında eksik yerel yönetimler ile karşı karşıyayız ve yeni adayların da bu konuda gündemi çok başka derken ne demek istediğimi biraz daha açmak istiyorum.
Olası Marmara depreminin çok yakın olduğunu zaten ezberledik artık. Yaşanacak büyük bir Marmara depremi konusu tahminlerimizin çok ötesinde büyük sıkıntılar barındırıyor. Ulusal çapta değerlendirmekten ziyade Sakarya özelinde değerlendirmek ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
17 Ağustos’ta yaşadığımız depremden ayakta kalmayı başaran fakat bugün için depreme dayanıksız nitelikte 10.000’in üzerinde bina var. Bunların ciddi bir oranı ise şehir merkezlerinde ve ortalama 5 katlı binalar. Maalesef bu binaları dönüştürme ve deprem konusunda yarattıkları tehlikeyi ortadan kaldırmayı başaramadık. Sembol olarak Hilmi Kayın iş merkezi Ada Hayat projesi kapsamında ortadan kaldırıldı bu konuda Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’yu verdiği mücadeleden dolayı kutlasam da burda ki durum deprem hazırlığından ziyade şehir merkezi ve bu merkezin estetiği önceliği olduğu için aynı başarıyı merkezde bulunan ve tehlike açan çok katlı ve neredeyse sadece zemin katların kullanıldığı diğer iş merkezlerininde dönüşümünde görmek gerekiyor. Sözün kısası şehir merkezinde tehlike açan eski ve çok katlı yapılarla siyasi irade ile birlikte çalışarak bu şehrin artık bu sorundan tamamen arındırılması gerekiyor.
Deprem toplanma alanları, arama kurtarma ve yardım organizasyonları konusunda çok başarılı plan ve hareket planlarımız olsa da eksiklerimizi belirleyerek her türlü senaryoya hazırlıklı olmalıyız.
Deprem hazırlığı konusunda tüm bunları yaparken büyük İstanbul depremi için yaşanabilecek en kötü senaryolara karşın bir planımız olmalı. Burda ise şöyle bir cümle kurmak istiyorum. Sakarya’mızın nüfusu şuan bir milyonun üzerinde. Büyük İstanbul depreminden etkilenmiş Sakarya’ya, İstanbul’dan 1 milyondan fazla insanın göç etmesi durumunda planınız nedir? Bir sonra ki yazımda bu konu üzerine düşüncelerimi paylaşacağım. Şimdilik hoşçakalın