Son günlerde yaşadığımız vahşet olaylarına baktığımızda toplumsal olarak bir travma içinde olduğumuzu ve ahlaki çöküntü ve eksik eğitilmiş bireylerin yine eksik eğitilmiş bireyler yetiştirmelerinden kaynaklanmakta olduğunu görmekteyiz. Aile içindeki eksiklikleri eğitim sistemimiz de kapatamamaktadır. Bir çocuk yetiştirirken öncelikle onun gelecekte yetişkin bir birey olacağını unutmamak gerekir. Bu konularda çok sayıda çalışmalar yapılmış ve makaleler yazılmıştır.
Bu çalışmalarda ve makalelerde öne çıkan çocukta biri sevgi ihtiyacı, ikincisi korku duygusu ve üçüncüsü de bu ikisinin bir birleşiminden meydana gelen saygı duygusu olmak üzere, üç temel duygusal yönelim vardır. 
Bu duygular çocuğun çevresindeki diğer kişilerle ilişkileri de ahlaklılığın oluşumu ve ahlak eğitiminde oldukça önemli bir yer tutar.
Bir çocuğun ahlakının, moral yapısının, onların yetişkinlerin kurallarına boyun eğmelerini temin etmekten ziyade, yaşıtlarıyla birtakım uzlaşımlara varmasıyla, oyun oynamasıyla, bir şeyleri müzakere etmesiyle, onlarla anlaşma yapmasıyla ve kuralları eyleme dönüştürmesiyle geliştiğini söyleyebiliriz. 
Bundan dolayı, okulların çocukların ahlaki gelişimine katkı sağlamak, onların ahlaki eğitimini kolaylaştırmak için, zaman ayırıp çocukların birtakım kurallar geliştirmelerini ve problem çözmelerini sağlayacak faaliyetler içinde olmaları gerekir. 
Okullarda müfredatlar tekrar ele alınmalı, eğitim ve öğretimin içine ahlak bilgisi dayatma şeklinde değil de çocuğun kabul edeceği bir sistemle eklenirse geleceğimizi kurtarmamız mümkün olabilecektir. 
Öncelikle dinimizdeki ahlak kavramı tüm dünya tarafından kabul görmüş temeller üzerine kurulmuştur. Ahlaki değerlerle yetişmiş bir birey dinine de o ölçüde değer verecek ve yaşam tarzıyla örnek teşkil edecektir. O bireyin yetiştirdiği bir nesil de şu anda toplumumuzun yaptığı hatalara düşmeyecek, toplum olarak rahatsız olduğumuz olayların da çoğunluğu karşımıza gelmeyecektir. 
Unutmayalım ki Ahlak ve kişilik evde tohumlanır, okulda filizlenir, iş hayatında gelişir ve meyvesini verir.