Yıllarca konuştum, yıllarca anlattım ama kimseye anlatamadım ya da anlattıklarımı kimse dinlemedi ve en sonunda ben de herkesin anlayacağı bir dilden konuşmaya karar verdim. Hatta konuşmayacağım direkt olarak yapacağım organizasyon ile bütün herkese derdimi anlatmış olacağım. Bunun için hayatımda hiç yapmayacağım dediğim ve asla vermeyeceğim bir karar verdim; Evleniyorum…

    Benim evlilik törenim aslında yıllardır konuşmaya ve anlatmaya çalıştığım bütün her şeyi kapsayacak şekilde olacak. Öncelikle evlilik törenime herkesi davet edeceğim. Herkes ona altın takabilme ihtimalini hesapladığı ya da kendine çok fazla yakın gördüğü insanları çağırırken, ben bunun aksini yapacağım. Fakirinden zenginine, en yakınından en uzağına kadar ne kadar tanıdığım varsa hepsini evlilik törenime davet edeceğim ve ediyorum.

     Benim evlilik törenimde herkesi doyurmak, herkese yemek beğendirmek gibi bir sorunum olmayacak. Ayrıca kendimi ‘’Çılgınca’’ eğlenmek zorunda da hissetmiyorum. Sadece evlilik konusuna cevap vermek için ve kimse de beni dinlemediği, okumadığı için bu şekilde cevap vermeye karar verdim. Evet, benim düğünüm aç karınları doyurmak için gerçekleşmeyecek. Benim törenime aç gelen tören boyunca aç kalacak. Sonuçta benim evlilik törenimin diğer herkesten farklı olması gerekiyor değil mi? Hatta davetiye bastıracağım. Eskilerin yaptığı gibi olacak. Üzerinde ‘’Müessesemiz alkolsüz, yemeksiz, susuz ve çerezsizdir.’’ yazdıracağım. Hem böylelikle çağırdığım binlerce kişi arasından kaç kişinin geleceğini de görmüş olacağım. Sonuçta ‘’İnsan bir kere evleniyor!’’ diyor değil mi iki kere üç kere evlilik yaşamış evlilik filozofları. O zaman ben de bir kere evleniyorum her şeyin benim istediğim gibi olması, gelecek misafirlerin istediği gibi olmaması en önemli şey olmalı.

     Evlilik törenimde eğlenmeyeceğiz dedim. Benim törenimde çalgı, söz, dansöz gibi eğlence unsurları olmayacak. Duyabileceğimiz (eğer onu da duyarsak) tek ses alkış sesi olacak. Artık ona da ayağa kalkıp oynamazsınız diye düşünüyorum. Bir evlilik töreninde ya da sizin deyiminizle düğünde de eğlenmeyelim değil mi? Tabuları yıkalım, bildiklerimizi unutalım var mısınız? Bunu sırf sizin ufkunuzu açmak için ben gerçekleştireceğim. Evlenerek zaten büyük bir risk alacağım ama sırf sizin için.

     Ayrıca benim evlilik törenime veya düğünüme gelirken bir kıyafet zorunluluğu olmayacak. İnsanlar kendini nasıl iyi, rahat ve mutlu hissediyorlarsa öyle gelsinler. Örneğin pijamayla gelsinler. Onlar pijamayla gelince kafamıza bir gök taşı mı düşecek? Eşofmanla gelen olsun. Hatta ‘’Yürüyüş yapıyordum geçerken aklıma geldi uğradım, terliyim kusura bakma.’’ diyerek gelen de olabilir. İnanın zorla giydirilmiş süslü püslü elbiselerin, pahalı takımların samimiyetinden daha samimi gelir bana. Hazır mısınız ev partisi gibi bir düğüne katılmaya?

    Evlilik töreni sahibi olduğum için her konuda özgürüm, bu özgürlüğümü sonuna kadar bana göre yanlış olan, komik gelen her şey için kullanacağım. Kabalaşmayacağım, kibar kibar, güler yüzle karşılayacağım bana gelecek tepkileri, arkamdan konuşulacak olan ‘’Aa, bunun düğünü de çok kötüydü. Herkesi aç bırakmış bu da yetmemiş kimsenin eğlenmesine, oynamasına izin vermemiş. Aman aman evlerden uzak bu bize.’’ dedikodularına da kulak asmayacağım ve göğsümü gere gere kendimi savunacağım. Tamamen aç kalarak hayatta kalma mücadelesine, süslenmeden bir düğüne gitmeye, eğlenmeden belki sadece alkışla bir düğün geçirmeye hazır mısınız? Tarihleri ve detayları muhtemelen iki yüz yıl içerisinde açıklayacağım.