“Tam ümidi kesmişken” gelen Giresun galibiyeti sonrası Sakaryaspor üçüncü sıraya oturdu, şehir ikiye bölündü..

Bitime iki hafta kala şehir ikiye bölününce devreye girmek şart oldu çünkü başka Sakaryaspor yok, emek harcayanların emeğine yazık olur..

Görüyorum başkan Cumhur Genç’in gayretini.. Sakaryaspor sevgisine kefilim.. Tırnağına kıymık batsa canı yanar, tanıyorum..

Tribünden geliyor, hatırlatayım..

Sakaryaspor’un menfaatlerini gözetir, yanlış tercihler yapabilir ama bile isteye bu şehrin en büyük marka değerine zarar vermez..

Kaldı ki onca muhalefete rağmen dimdik ayakta, yılmadı, yıkılmaz..

Biz bu şehri tribünden sevdik..

Dolayısıyla kendime saklayacak değilim, Sakaryaspor’u sevenlere hayranım, süper lig hakkımız..

Bugün Sakaryaspor, üçüncü sıraya nasıl geldi?

Öncelikli şunu hatırlatmalıyım ki Sakaryaspor bu ligin en pahalı dokuzuncu takımı, takım üçüncü..

Dolayısıyla süper lig hayali kurmak bile başarı!.

Cumhur Genç başarılı, Tuncay Şanlı başarılı, futbolcular başarılı..

Bir aksilik olmazsa direkt final (30 Mayıs’ta) oynayacağız..

Lig’de 19. haftaydı.. Ankara’da Gençlerbirliği ile oynuyoruz, hakem Osman Avcı’nın çocuğu İlker Yasin Avcı berbat ötesi yönetimiyle Sakaryaspor’u doğradı, yönetim çıldırdı, maddi-manevi yıkıldık..

Başkan da dağıldı, büyük para cezası yedi..

Dedim ki dağıldık..

Yönetim dağıldı, takım dağıldı..

Bu takımı ayağa kim kaldıracaktı?

TFF mi?

Yerel basın mı?

Sadece konuştuk diye 500 bin TL’yi aşkın ceza kesen PFDK mı?

Tam o nokta da bir adam çıktı, bu adamın adı Tuncay Şanlı.. Dedi ki.. Böyle durumlarda cevap vermemiz gereken tek yer sahadır..

Çünkü sahada savaşmanın ne demek olduğunu en iyi o biliyor, unutmuş olamayız..

Ertesi gün dedim ki.. Bu adam emekçi spor adamı değil, savaşçı spor adamı..

Bu söylem öncesi tabii ki savaşçı futbolculuğu döneminden kopya çektim..

Düşündüm, Tuncay Şanlı öncesini.. Sakaryalı olmayan Ercüment Hülakü Coşkundere bunu yapmazdı.. Sakaryalı olmayan Taner Taşkın hiç yapmazdı..

Dağılırdık, parçamızı bulamazlardı..

Şimdi yüzde 100 savaşçı, üstelik yüzde 100 Sakarya’lı böyle bir hocayı gömelim mi?

Değerimize sahip çıkalım..

Yanlış yapsa bile arkasında duralım, destek olalım, başka Sakaryaspor yok..

Başka Sakarya Gazeteciler Cemiyeti olmadığı gibi..

Daha dün Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin 17 yıllık başkanını değiştirmedik, Sezai Matur yine kazandı..

Bu kez rakibi vardı, Günay Yazıcıoğlu..

Kavga çıkmadı çünkü burada rant yok, emek vermek için gayret lazım, tecrübe şart, saygınlık şart, mesleğe saygı şapşart..

Sezai Matur’u 40 yıldır tanırım, meslektaşlarına veya mesleğine saygısızlığına hiç şahit olmadım..

Sakarya Gazeteciler Cemiyeti bize 2007’de aramızdan ayrılan Necdet Güngörsün’ün emaneti..

Rahmetli efsane başkan Necdet Güngörsün SGC’yi tırnaklarıyla yükseltti, malk-mülk sahibi yaptı, saygınlık kazandırdı..

Kendisiyle SGC yönetiminde çalışma fırsatı buldum, çalıştığı ekibine verdiği önem muhteşemdi..

Koşulsuz, şartsız severdi..

Ekip ruhuna önem veririm, emeğin hakkını gözeten patrona bayılırım..

Patronum Adnan Yüksel gibi, hayranıyım..

Kazandığını paylaşır, ekibiyle uyumludur..

Benim ilk patronum Hasan Uyar da böyleydi, Allah rahmet eylesin..

Gani gani rahmet diliyorum..

Bana gazeteciliği sevdiren ustam, Hüseyin Komite..

Gani gani rahmet diliyorum..

Bana gazeteciliği hissettiren adam, gücümüzün farkını ortaya çıkaran adam; Necdet Güngörsün..

Efsane başkan..

En alttan en üste ekibiyle kolkolaydı.. Ezdirmek ne kelime, gazeteciye laf söyletmezdi, bir kez daha Allah’tan rahmet diliorum..

Yani..

Madem ki Sakaryalıyız, Sakaryaspor’u koşulsuz şartsız sevmek en iyisi, yol nerede bitiyorsa..

Tebrikler Sezai Matur, yolun açık olsun..

Bugün “1 Mayıs İşçi Bayramı” olması münasebetiyle Emek ve Dayanışma günümüz kutlu olsun..

SANTRA HARİCİ

Aslan ceylana merhamet etmez

Ama aslan ormanda olmazsa

Kimse kimseye merhamet etmez