TV kanallarından birinde yeni bir dizi başladı.

İzlediniz mi, bilmem ama…

Bana denk geldi!

Başrolde sarışın güzel bir kız, börekçi…

Mafyamatik abiyle tanışma faslına geçti.

“Ben resim öğretmeniyim, ama” dedi.

Cümlenin devamı Türkiye gerçeği…

“Öğretmenlik atamam çıkmayınca börek satmaya başladım” diye ekledi.

Mesleği Resim Öğretmeni, işi börekçi…

Diyelim ki, bu anekdot film icabı…

Gerçek yaşamda durum farklı mı?

Her gün yüreğimize hançer gibi saplanan şehit haberlerine hiç detaylı ve dikkatli baktınız mı?

Polis ya da Asker olmaları, işsiz olmalarından kaynaklanan mecburiyetin getirdiği ekmek kavgası…

Çoğu atanamayan öğretmen vakası…

“Kader mi, keder mi?” sen karar ver iyi mi?

Şimdi…

Ne demişti zatı muhteremin biri…

“Sevdiğin işi yaparsan hiç yorulmazsın!”…

“Sevmediğin işi yaparsan kronik yorgun”…

Dolayısıyla…

Ülkenin şartlarından ötürü sevmediği işi yapanların bol miktarda bulunduğu yurdumun genç insanı müebbet yorgunluk mahkûmu!

***

Sevdiği işi hasbelkader yakalayanların bulundukları koltuğa yapışma sebebi sevdiği işi yaparak yorulmadan yaşama isteği olmalı!..

Mesela…

Seçim kaybetme uzmanı Kemal Kılıçdaroğlu, “neden istifa etmiyor?” diye insanların merakına mucip oluyor ya…

Cevap için mucit olmaya gerek yok oysa…

Bizim kanarya Macit bile anladı!

Adam sevdiği işi yapıyor, olay bu…

***

Ya da tam tersi bir siyasi hikâye…

Her seçimi kazanarak kırılmadık rekor bırakmayan Recep Tayyip Erdoğan…

Tüzüğe 3 dönem kuralı koydurmuştu.

Kendi adına kural delinirken uydurulan kılıf, makam değişikliği oldu.

Sonra tüzük tedavülden kaldırıldı.

3 döneme takılanlar 3 ay sonra yeniden TBMM’ye taşınıp, sevdiği işi yaparak yorulmadan çalışmaya başladı.

Sahaya atlayanlar hariç, herkes anladı!

***

Aynı siyasi bahçenin farklı bahçıvanlarından bir diğeri, Devlet Bahçeli…

Direnme sebebi makam-mevki, koltuk meselesi değil vallahi!

Masumane sevdiği işi kaybetmeme isteği…

Ne de olsa bu yaştan sonra yorulmak olmaz ki!

***

Muhtar seçilip ölene kadar mührü kimseye kaptırmamak için her yolu deneyenlere ne demeli?

Ölene kadar ‘Oda başkanı’ olarak yaşamlarını sürdüren örnekleri!

Konu parasal değil, tamamen duygusal…

***

Siyasetin vaziyeti, futbolun eziyeti aynı…

İlhan Cavcav, ömür boyu başkan…

Aziz Yıldırım’ın rotası da aynı yoldan…

Bu isimlerle aynı satırlarda esamesinin okunması bile eşyanın tabiatına aykırı olan Selahattin Aydın’ı da unutmamalı…

Onun derdi ne koltuk sevdası, ne de aldığı iddia edilen kaymaklı ekmek kadayıfı maaşı…

Tek hedefi, sevdiği işi yapma niyeti!

Yorulmadan yaşama ve yaşlanma fikri…

Olay bu, anlayın yahu!

Kendisine denilecek tek şey kaldı, şimdi…

“Allah bir koltukta kocatsın” emi!