İnsan böylesi bir başlıkla, okurlarına 'merhaba' demek ister mi? Asla arzu etmez ama memleket şartları hal ve gidişi dayanma gücümüzü fena halde zorluyor harbiden! Sabah vakti şehir haberlerini okumak keyif değil, ıstırap vesilesidir artık bizler için. İnsanı gülümsetecek, mutlu edebilecek bir tane dahi haber bulunmaz, bulunamaz mı arkadaş?
Gasp, cinayet, hırsızlık, arsızlık, görgüsüzlük, yalan, talan hukuksuzluk haberlerinden ve zoraki şişirilmiş siyasi süslemelerden gına gelindi artık. Elle tutulacak yeri kalmayan yaşamımızın, kırık dökük parçalarıyla zaman zaman buluşacağız BİZİM SAKARYA gazetesinde... Şehir külliyen Zavallı Sakarya 'da... Ne de olsa BİZİM SAKARYA !

Acaba!
Ara sıra düşünür oldum bu şehirde şahit olduklarım, yaşadıklarım yoksa rüya mı diye! Çünkü yıllar önce yazdığım bir çok konu, şehrin STK'ları ya da yaşayanlarınca çok sık olarak telaffuz edilmeye başladı da. Yıllar önce Zeki Toçoğlu 'Adapazarı'nın bugünü, dününden güzel' dediğinde... Ben de o dönemde yazdığım Yeni Sakarya gazetesinde demiştim ki 'Zeki Toçoğlu sen eski Adapazarı'nı nereden bileceksin! Çocukluğun ve gençliğinde Serdivan köyünde değil miydin!' Hatta amca oğlumuz Kenan Kocacenk'te 40 sene önce Serdivan'a yerleşmiş ve  tüm aile 'oralarda ne işi var?' diye şaşırmıştı... Çark'tan ötesi köy statüsündeki alanlardı o zamanlar, Hayvan Pazarı, Arabacı Alanı, Serdivan  mezbahası, deri işleme fabrikaları... Kimin aklına gelirdi ki Çark suyu ötesinin, günümüzdeki sosyetik Sangarius olacağı!

Doğrusu şu !
Adapazarı geçmiş kalitesine yetişmek ve o dönem insanlarının evsafına erişmek  asla mümkün değil artık. İzzet Enez, Selahattin Gürdrama, Behçet Deryaoğlu, Ünal Ozan'ın yanından dahi geçemeyecekl ayardakiler bu şehirde imitasyon birer yönetici profilidir bence.
Köy statüsündeki Sakarya asla eski Adapazarı olamaz ve o dönemlerin kalitesini maalesef artık yakalayamaz. Geçmiş olsun yani...
Şehrimizin Adapazarlı, Abasıyanık, Sakallıoğulları, Pekşen'ler, Aydemir'ler, Saracoğlu, Saner, Kırkaltıoğulları, Kurişler, Teverler, Demircioğulları, Müftüoğlu, Sebestler, Babaçko ve Tuncer Tepe gibi daha nice marka ailelerin el tutmasına ve eski kalitesine  kavuşması için büyük çaba göstermesine ihtiyaç var... Acilen hem de!

 

Neden zavallı Sakarya?
Dün sabah Medyabar'da bir şikayete tanık oldum. Vatandaşımız Pamukova'da yaşıyor ve çok zor durumda. Eşi mide kanaması geçirip rahatsızlanınca, Korucukta hasteneye kaldırılıyoe. Zaten görme zorluğu taşıyan ve üç tekerlekli arabasıyla hurda toplayarak geçimini sağlamaya çalışan, aslında sağlayamayan hemşerimize Pamukova Kaymakamı el tutuyor. Daha doğrusu tutmaya çalışıyor da yeterli olmuyor. Bu arkadaş Büyükşehir belediye sosyal hizmetler masasına çare için baş vuruyor ama maalesef kibarca baştan savılıyor. Sonuç ve çare üretilmiyor yani... Adamcağız perişan durumda ve hanımı emaneten bir hayırsever yakınının evinde şifa bekliyor yani!
Asıl üzücü ve buram buram acımasızlık kokan ne biliyor musunuz? O insanın durumuna yaklaşım gösterenlerin tarzları! Sitede yazdıkları... Yazık ki ne yazık! İnsanlık bile şehirde para edecek her kupon yerin ve park alanının ihaleye çıkarılıp yandaşlara apartıldığı gibi, ihaleye çıkarılmış adeta. Yorumları okudum, insanlığımdan utandım be!

 

Ne demiştim?
Sakarya'nın köyden farkı maalesef yok.  Sakaryaspor Büyükşehir Belediyesince vergi borçları ve SGK yükünmlülükleri yerine getirilmeyerek göz göre göre zamanın parası 25 triyon içeri atılmıştır! 7 Sene önce Seçkin Otel'deki konuşma. Sakarya'nın en büyük sorunu uyuşturucu batağıdır! Suat Beyenal ağbimle ytelevizyon ropörtajında. Ülkemizi İstiklal savaşımızdan zor günler bekliyor! 10 yıl önceki Yeni Sakarya 'Çeşitlemeler' köşesi... Ülkemizdeki kentsel dönüşüm sakın RANTSAL dönüşüm olmasın? 4 yol sanayi sitesi badem edilmek istendiğinde yazmıştım ve alınan siyasiler olmuştu! Bu trafik sorunu ve boş vermişlik şehri içinden çıkılmaz  hale getirir ve ortalığı batırır... Trafik şubesi ne yapıyor? Otoparklar kime nasıl kiraya veriliyor? Minübüsçülerle ne tür pazarlıklar yapılıyor ve ulaşım ne diye kilitleniyor? İmar nereden geçiyor?
O kadar çok konu var ki, hepsi birden şimdi aklıma gelmedi. Neyse paylaşacağız birer birer ve cevapları da arayacağız. Çare bulacaklar mı peki? Ne gezer! Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun sevgili arkadaşım elektrikçi Hikmet Gezer...

 

Uzun ara...
Sakarya yazılarına uzun süre ara vermiştim... Konular da oldukça birikti ama sorunlar pek değişmedi. Problemleri 20 senedir aynı olan Sakarya ve Sakaryaspor. Zihniyeti de aynı paralelde yürütülen şehir idaresi ve devasa boyutlara gelen meseleleri... Yandaşların dahi artık itiraf etmeye başladığı çeşit çeşit sorunlar, obez hale gelmiş bir takım konular!
Payşaşacağız konuşacağız ve bir takım masallara yine doyacağız...
Gerçeklere sırtını dönüp kaçmayı yeğleyen tartışma ve eleştiri özürlü topluluklar ve bitmez tükenmez sıkıntılarıyla... Uzun bir aradan sonra, ara sıra yine burada!


Görüşebilmek umuduyla hoşça kalınız... Selamlar, sevgiler Oğuz Dizer