Ne zamandır yazmak istediğim bir konu. Gündem sık sık değişince bir türlü yazamadım. Kısmet bugüneymiş…

**

Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere, konumuz vergi! Defterdarlık ne zaman, vergi ödeyenlerin sıralamasını açıklasa, o sıralama benim çok ilgimi çeker. Genellikle kira geliri olanlar ilk sıradadır. Onu efendim, noterler, eczaneler falan takip eder. Ama bu şehirden çuvalla para kazananlar maalesef o listelerde olmazlar. Ya da 40-50 bin lira gibi rakamlarla, son sıralarda yer alırlar. Ama genellikle olmuyorlar.

**

Size çarpıcı bir örnek vereyim. Mesela adamın şirketi günde ortalama 10 ile 20 TIR inşaat demiri satıyor. Hadi bunu ortalayalım, 15 TIR diyelim. Bir TIR’a yüklenen inşaat demiri ortalama 27 ton. Yani, 27 bin kilo. 15 TIR çarpı 27 ton, eşittir 405 ton. Hadi biz buna 400 ton diyelim. İnşaat demirinin tonu, bin 440 lira. Bin 400 lira çarpı 400 ton eşittir 560 bin lira.

**

Bu şirketin günlük inşaat demiri satışı girdisi toplam 560 bin lira. Kaba hesapla aylık girdi, 15 milyon lira. Yıllık girdi, 180 milyon lira. Eski parayla, 180 trilyon lira. B:ir o kadar da, satışını yaptığı çimento, kiremit, tuğla ve diğer inşaat malzemelerini koyalım. Yıllık nereden bakarsanız bakın 350 milyon lira girdisi olan bir şirket.

**

Ama bakıyorsunuz, yıllardır vergi listelerinde hiç yok. Ya da, bir bakkalın ödediği vergiyle aynı rakamla son sıralarda. Bunun gibi örnekleri çoğaltabilirim. Mesela adamın 4-5 fabrikası, yüzlerce çalışanı var. Sakarya’nın da popüler isimlerinden biri. En basitinden yıllık geliri 50 milyon liranın üzerinde, vergi sıralamasında hiç yok.

**

İnsanın aklı almıyor. Bundan sonra yayınlanacak ilk vergi listesine bir bakın, bir de çevrenize bakın. Bu konudaki çarpıklığı hemen fark edeceksiniz. O liste duyarlı insanların önüne geldiği zaman, hemen o çok kazanan ‘patronlar’ gözünün önüne gelir. Sonra üşenmeden o patronların isimlerini listede aramaya başlarsınız. Ama bulamazsınız!

**

Ya zarardır, ya yatırımdır, ya bağıştır. Bir türlü yolunu bulup, o listenin dışına çıkıyorlar. Yani, vergi ödemiyorlar. Bir işçi veya memurun ödediği kadar vergi ödemeyen sözde işadamları var. O zaman da bizim sormamız gerekiyor; ‘Siz verginizi kime ödüyorsunuz?’