Salı günü ülke yakıldı, yıkıldı.
Çarşamba günü köşeleri’ne çekilenlerse en ense yapan köşe yazarları!
Hükümetin sağbeki Akif Beki, savunma görevini pasif ofsayt taktiği uygulayarak yerine getirdi.
Seçtiği konu oldukça ciddi!
Antalya Altın Portakal Film Festivali…
*
Çocukluğumun en önemli basın organlarından biri, Tercüman Gazetesi’ydi.
Okunan yazarlarından biri de Rauf Tamer’di.
En çok satan gazete Posta’nın muhtemelen en az okunan yazarı şimdi!
“Özür yetmez” demiş, olaylara girmemiş.
Yazını sonunda kulak çeken nasihat düşmüş!
“Rahatımı bozmayın” demek istemiş…
Bu kadar tecrübeli yazar, olaylar karşısında salağa yatarak bu kadar tecrübesiz yazarsa sadece rahat yaşar!
*
“Bayram’da kan toplayan bulutlar, ölen çocuklar” diye yazısına giriş yapan, Hakkı Yalçın…
İktidarın sol kolu Takvim’in anlamaya çalıştığım yazarı…
Şiir gibi döktürdüğü köşesinden ağıt yakacağı yerde arabesk şarkı sözü yazmış yine…
IŞİD’e, Kobani’ye, ülkenin yangın yerine dönmesine dönüp bakmamış bile…
Adam anlamış, köşe yazmak hikaye…
Köşe dönmek asıl mesele…
İki şarkı sözü sattın mı, daha kârlı!
*
Mehmet Akarca, eski haber spikeriydi.
Senarist köşe yazarlığı, yeni mesleği…
Hayatında hiç tatil yapamamış milyonlarca insanı hesap etmeden
Antalya’da geçirdiği Bayram tatilini anlatmış.
Turistlerle bol bol sohbet etmiş…
Yeni Türkiye’ye imrendiklerini hissetmiş!
Platonik aşık, alışık, yine yanılmış.
Yabancılar rahattır, bizim gibi değil…
İmrenen olsaydı, açıkça söylerdi.
Hissettirmekle uğraştırmaz yani...
*
Bülend Kahraman’ın derdi daha büyük!
“Prag’a kar yağmıyor” demiş.
Bir diğeri yurdu dolaşan Yavuz Donat, kalabalık köşesini salatalıklarla donatmış!
Bayramın ardından, Ceza, Zeytin, Bal, Baklava, Akıl almaz hileler, Bildik hileler, ara başlıklarını ‘Gıda terörü’yle bitirmiş.
PKK ile IŞİD terörü’ne girmemiş.
Fatih Altaylı, topa girişi tek taraflı!
“IŞİD’in silahları 3 ülkeden” demiş, PKK’nın, Hizbullah’ın silahlarına değinmemiş.
Yok hani 23 ölü yüzlerce yaralı hangi silahlarla vuruldu, merak konusu?
*
Engin Ardıç, “Mama mia, arabiya” demiş.
Topu stadyum dışına atmış!
*
Nedim Şener, içeriden çıktı çıkmasına hâlâ işin içinden çıkamadı.
Savaşın eşiğindeki ülke toz-duman…
Onun yazdıkları ‘Of aman Nalan”…
İstihbarat Daire Başkanı Ramazan!
*
Uyutanlar gibi uyandıranlarda var tabi…
Murat Bardakçı, Habertürk gazetesi’nin tarihçi yazarı ‘Uğursuz tesadüf’e dikkat çekmiş.
1914 yılı 1. Dünya savaşı öncesi yaşananlarla 2014’teki olayları koymuş ortaya…
100 yıl sonra yine bir Sonbahar…
Ve birbirine benzer olaylar…
*
Son söz, ‘dipsiz kuyu’ Umur Talu…
Dikkat çektiği konuya bakış açısı farklı…
2003’te komşu ülkenin işgaline karşı çıkan AKP’li 100 vekil vardı.
2014’te felakete yelken açacak tezkere’ye hayır diyen AKP’li kalmadı.