SOSYAL MEDYA…
Yaşadığımız yüzyılda sosyal medya kullanımı gün geçtikçe artıyor!
Milyonlarca insan sosyal medyayı kullanarak hayatını yönlendiriyor!
Sosyal medya, günümüz insanı için hava, su ve yemek kadar önemli!
Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri ve önemi her geçen gün artıyor…
İnternet kullanarak insanlar, klavye başında sosyalleşiyor!
İnsanlar artık yediğini, içtiğini, gezdiğini, gördüğünü sosyal medyadan paylaşıyor.
İnsanlar sokakta gördükleri her şeyi paylaşıyor!
Sosyal medyada adeta paylaşım yarışı var!
Yarıştan öte paylaşım hastalığı var!
İnsan, bir yaprak tanesini bile paylaşarak, yorum yapma gereği duyuyor!
Yaprak tanesi için yapılan yorumlar bir yana, hakarete varan yorumlar yapılıyor!
Adamlar yorum adı altında, sosyal medyadan küfrediyor!
Bazen Küfürcülerin kimliğine bakınca şaşırıyorsun!
Gerçeklik ile sanallık arasında çok büyük farklar olduğunu görüyorsun. Kişinin sosyal medyada yazdığına bakıp, gerçek hayattaki yaşamını karşılaştırdığında, o kişi bu kişi mi? Diye ikileme düşüyorsun.
Gerçek hayatta beyefendi olarak gördüğümüz kişilerin, rezil yüzlerini sosyal medyada görüyoruz!
Sosyal medya iyi amaçlar için kullanıldığında, insanlığa fayda sağlayan en önemli buluştur!
Milyonlarca insan sosyal medya sayesinde arkadaş bulmakta, sosyal aktivelere katılmakta, hatta evlilik yapmakta…
Sosyal medya sayesinde hayatlar kurtarılmakta, doğal afetlerin yıkıcı etkileri azalmakta…
Bunun aksine sosyal medya kötü amaçlar için kullanılırsa, insanlığı yok etmek için kullanılan atom bombasından daha tehlikeli olur!!!
*****
HAKARET ETMEYİ BIRAKIN, SEÇİMLE GELEN, SEÇİMLE GİDER…
Bugüne geldiğin zaman, insanlar artık sosyal medyadan sesini duymayı tercih ediyor.
İnsanların günlük hayatta haklı ve haksız oldukları konular var!
Bu tartışılır, konuşulur. Örneğin vatandaşın biri, bir sokak köpeğinin yaralı halini görür ve bu durumu yetkili birimlere bildirmeyip, sosyal medyadan duyurur. Oysaki sokak köpeğinin yaralı durumunu emniyete, jandarmaya, belediyeye ya da bir veterinere bildirse, daha hızlı bir çözüm bulur!
Adamın derdi sokak köpeğine yardım etmek değil. Onun asıl derdi, sosyal medyada toplumun gözüne, örnek şahsiyet olarak görünme…
Onun tek derdi, tutarsa ileriki günlerde sosyal medya fenomeni olmak!
İnsanlar internet ortamında olmadıkları gibi davranıyor!
Sosyal medyada sorumsuz davranan internet zorbaları var!
Devlet, İnternet Zorbalarıyla yoğun bir şekilde mücadele ediyor. Bir sosyal medya yasası çıktı, yeni yasada yolda!
Trol hesaplar, algı amaçlı yazılar, milleti galeyana getiren provoke amaçlı yazılar var!
Bunların hepsi adli konulardır, benim asıl gelmek istediğim konu, bağcıyı dövenlerin asıl maksatlarının üzüm yememek olduğu…
Hendek Belediyesinin sosyal medya hesabından hafta sonu bir paylaşım yapıldı.
Yapılan paylaşımda; talepte bulunanlara değil de hakaret ederek talepte bulunanlara bir mesaj verildi!
Hakaret ve küfredenlerin takip edildiğini, gerekirse hukuki sürecin başlatılacağı söylendi.
Sıkıntı eleştiri de değil. Herkes her şey isteyebilir, talepte bulunabilir, sıkıntısını dile getirebilir.
Bu durum kişi ile talebi yaptığı kurum arasındadır, ancak hakarete varan söylemler yer aldığında orada bir duracaksınız!
Yazdıklarınıza dikkat edin beyler! Kimse kimseye hakaret edemez!
Hakaret bir suçtur!
Aşağılamak bir suçtur!
Rencide etmek suçtur!
Kişilik operasyonu suçtur!
Algı operasyonu suçtur!
Bu tip eylemlerde bulunan kişiler, yazdıklarına son derece dikkat etmelidir, aksi halde haklı olmalarına rağmen, haksız duruma düşerler…
Belediyeye bir talebinizi hakaret ederek bildirirseniz, olacak işinizde yavaşlar!
İsteklerimizi ve söylemlerimizi sosyal medyadan hakaret ederek dile getirirsek hiçbir şekilde yol alamayız!
Kaldı ki hakaret kokan o yorumları, küfürleri bütün toplum okuyor, çocuklarımız okuyor!
Eleştiri başka bir şey, eleştiri sınırını aşıp hakarete varan yorum yapmak başka bir şeydir!
Hakaret dolu yorumları beğenenler ve destekleyenlerde var!
Dikkat! Hakaret yapan ile savunan da hakaret etmiş kadar suçludur!
Hakaret etmek bize hiçbir şey kazandırmaz, aksine kaybettirir, çünkü hakaret adli bir suçtur!
Vatandaş geçmiş klavyenin başına, sana belediye başkanı olman için oy verdim, sen bana verdiğin sözleri tutmadın, yalancısın, üçkağıtçısın gibi sözler yazıyor. Başkan sana verdiği sözleri tutsaydı, çalışkan, dürüst başkandı!!!
Arkadaş bir belediye başkanına saygınız yoksa makamına saygınız olsun!
Hakaret ettiğiniz insan, sadece sizin seçtiğiniz belediye başkanı değil! O artık 85 bin Hendeklinin belediye başkanı!
Başkan Babaoğlu sadece sizin Turgut’unuz değil! O, artık 85 bin Hendeklinin Turgut’u!!!
Klavye başında zorbalık yapmayı bırakın beyler!
Seçimle gelen, seçimle gider!!!
