Sakaryaspor bildiğiniz gibi.
Değişen bir şey yok. Sultanbeylispor’uda yenemedik. Böyle olunca da irtifa kaybetmeye devam ettik.
Bu gidiş hayra alamet gidiş değil.
Hafta arası üç,hafta sonu iki etti mi? sana beş puan. Telafisi olmayan puanlar teker teker gidiyor.
Bu futbol gemisi bu haliyle Play-Off’u da zor görür.
Selahattin Aydın’ın etrafa ışık saçmak için söylediği,sarf ettiği futbol düşüncesinin mürekkebi kurumadan giden iki puan hesapta olmayan puan kaybıydı.
Yok yok bu takım bu çağdışı yönetim modeliyle önünü göremez.
Sultanbeylispor’a da diş geçirmeyen Sakaryaspor için Play-Off kapısı hala kapanmasa da, bu takımın ruh hali, kulübedekilerin futbol dünyaları içindeki düşünceler eşliğinde ortaya çıkacak iyimser futbol manzarası, bu şehirden gittikçe uzaklaşıyor.
TRABZON ABARTIYOR
Trabzonspor’un Galatasaray önünde yaşadıklarında art niyet yoktur, yeteneksiz hakem kararları vardır.
Hakemin üzerinden kurumlara saldırı, abartılıdır.
Hatırlarsanız Beşiktaş Samsun maçında da Cem Papila önderliğinde buna benzer hakem hatalarıyla şampiyonluğun kaybediş başlangıcına geçmiştir.
Zonguldaklı Cem Papila’yı da bu gün Deniz Ateş Bitnel’ide art niyetlilikle kimse suçlayamaz.
Herkes gibi Hakemde insandır ve insanın olduğu yerde hatalar hep vardır. Ancak bu işin başındakiler bir hakemin göğsüne FİFA takarken bu işi çok iyi test edecektir.
Yeni FİFA hakemlerinin içinde çok azı bu kokartı hak kediyor. Bugünkü MHK ise Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gelmiş geçmiş en zayıf MHK’dır.
Bugünkü MHK’nin içinde Kuddisi Müftüoğlu ve Bünyamin gezer dışında benim tanıdığım yok, sizin var mı?
Ha birde İsmet Cengiz diye birini Sakarya’ya geliş gidişlerinde, Sakarya’nın başına sardığı İHK üzerinden tanıyorum. Gerisi hikaye.
AYDIN’DAN NAĞMELER
Üç senedir Sakaryaspor’un başında Başkan koltuğunda oturan bizim Başkan, son yaptığı Basın toplantısında kamuoyunun gazını almak adına bu takım şampiyon olacak, bu takım TFF 2 ligine çıkacak demiş.
Demeyle olsaydı bu işler biz gecen yılda oradaydık.
Çıkar veya çıkmaz, daha her şey bitmediğine göre bu düşüncesine karışmam.
Hatta Sakaryaspor çıkarsa ondan fazla sevinirim. Çünkü ben ondan fazla Sakaryalı, ondan fazla Sakaryaspor’luyum.
Neyse bırakalım o bildiğini söylesin. Anlattıkları arasında bir şey dikkatimi çekti.
Mayıs ayında yapılacak kongrede aday olmayacağım demiş. İnşallah sözünde durur.
Bu üç emekli orada durduğu müddetçe Sakaryaspor bahçesine yaz gelmez.
Aydın Başkan Mayıs’taki kongre için şehrin ileri gelenleri iyi bir yönetim yapsın demiş. Emrin olur.
Devam ediyor görüş bildirmeye,,ancak yeni yönetimde eski yüzler,yeni yönetimde geçmişte Sakaryaspora zarar vermiş kişiler olmasın demiş.
Buyurun, buradan yakın.
Sanki kendisi Sakaryaspor’a çok yararlı olmuşçasına geçmişe laf atıyor.
Bırak Selahattin Başkan gideceksen git. Bu takıma yararlı olacak, bu takımı senden iyi yöneteceklere, sana verilen imkanların yarısı verilsin, bu takım çok kısa sürede TFF 1. ligini görür.
Yeter ki sen git Bay başkan.
Giderken de akıl vermeyi bırak. Bizim aklımız bize yeterde artar bile. Sen gölge etme yeter.
BIRAKIYORUM BU RESİM KONUŞSSUN
Sakarya da Amatör Futbolda Hüseyin Kama’dan sonra ASKF koltuğu kıymete bindi.
Herkes Hüseyin Kama Amatör evindeki koltuğa oturmak için yarış halindeler.
Muhalefet illa da seçim derken Büyükşehir Belediyesinin Başındaki Büyük Başkanın bugünkü mevcut ASKF Başkanına uzak durduğunu, o orada olduğu müddetçe ASKF büyük adresten büyük destek alamaz, oysa bizim böyle bir vizyonumuz var iddiasındaydılar.
Biz yazıp çiziyoruz. Bu sefer yazmadan ben susacağım ASKf Başkanı Yaşar Zımba’nın Büyük Başkanla beraber son ziyaretinde çekilen resmi buraya koyacağım. İsteyen istediği şekilde bu buluşmayı yorumlayabilir.
Buyurun başlayınız efendim.
SİYAH BEYAZ ÇÖKÜŞ
Garajlar Tacspor’un son üç yıldır yaşadığı futbol düşüşünde Erol Aydın Başkanlığındaki son yönetimi suçlu sandalyesine oturtamazsınız.
Nerede? Erkan Sezgin?, Nerede İsmet Durak? ,Nerede İbrahim Nalbant?
Bana göre bu saydıklarım hizmet verdiler vermesine de, Siyah Beyazlı ekibin geleceğine katkı sunacak, kurumsallaşmak adına, alt yapı gelişimi adına olumlu adımlar attıklarını da söylemek mümkün değildir.
BAL Liginden Süper lige, Süper ligden Klasman ligine, oradan da 2. Amatör kümeye düşüşün içinde, Teknik adamların beceriksizliklerini de,siyah Beyaz futbol defterinin bir kenarına not etmek gerek.
G.Tacspor’un bu ilin Siyah-Beyaz futbol rengi olarak kendine sahip bulamıyorsa eğer biz ne yapalım.
Bize göre sil baştan mütevazi bir bütçe ile Taçspor geldiği yerlere düştüğü gibi çıkabilir de, bu yalnızlık kısa sürede onarılmalı. Onarmaya niyeti olanlara şunu söyleyelim, Taç’a gençlik ateşi,Taç’a alt yapı gelişimi şarttır. Yoksa gerisi hikaye.
Paraya dayalı Siyah-Beyaz sistem bu gün itibariyle ölmüştür,en kısa sürede cenazesi Cuma pazarından kalkmalıdır.
Bu arada emaneti üstüne alıp da üç beş kuruşa zamanında kıyamayan Erol Aydın’a da başarısızlıktan fatura uzatalım da hak yerini bulsun.
Çok önceden bu konuda onu Sezon başı takımın başına gelen Nurettin Çelikaslan uyarmıştı.
Efendim bu haftada sofrayı toplama vakti geldi. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.
