Dilin kemiği yok!
Doğru yanlış her şeyi söylersin!
Bazen konuşurken, aklın sınırlarını aşarsın!
İnsan çoğu kere kendini tutamayıp bazı sözler sarf etmesi yüzünden toplumun karşısında zorda kalır!...
Dilini tutamayanların sonradan çok pişman oldukları görülmüştür! Gerektiği yerde susmayı becerebilmek hünerdir ve insanın saygınlığındandır!
Papağan gibi konuşan siyasetçilerin başından siyasi belâlar eksik olmaz!!!
Siyasi bela deyince aklımıza eski başkan Ali İnci gelir!
Ali İnci’nin başına ne geldiyse, hep dili yüzünden geldi!
Birde onun avukatlığını yapan Pinokyo gazeteci yüzünden…
Pinokyo Gazetecinin iddiasına göre bu ilçeye 45 günde toplu konut yapılmış!
İnşaat alanı uzmanlarına göre 45 günde toplu konut yapmak imkansız!!!
Bu konuyu araştırma adına ilçemizde HANTEK Konutlarının kuruluş aşamasında daireye yazılan bir arkadaşıma, “Sizin konutlar kaç günde teslim edildi?” Diye sordum.
Arkadaşımın cevabı; 1,5 yıldan fazla sürede teslim oldu…
Bu süre bile toplu konut için büyük bir başarı!!!
Hendek’te 45 günde toplu konut yapıldığını iddia edenler, Kemaliye Kentsel Dönüşüm Projesini unutmasınlar!!!
Rant hırsı yüzünden 7-8 yıldır bitirilemeyen Kemaliye Projesi kimin eseri?
7 yıl önce temeli atılarak çürümeye terk edilen Sabri Ülker MYO kimin eseri?
45 günde toplu konut projesi yapanların havaalanı projesine ne oldu?
Temel kazısı yapılan 50 bin kişilik stadyum projesi neden yapılmadı?
Söz verdiğiniz Atış Poligonu nerede?
TEM bağlantı yolu üzerine tabelasını astığınız Doğu Marmara Üniversitesi nerede?
Teleferik hayalinize ne oldu?
Projesine yüzbinlerce lira harcadığınız Anadolu Efsaneleri Eğlence yerini uzaylılara mı yaptınız?
Hendek’te 45 günde toplu konut yapıldı yalanını ortaya atanlar, Hendek halkının aklıyla alay mı ediyorlar?
Ortaya atılan bu yalanlar, eski başkan Ali İnci’ye zarar veriyor! Şeytanla kabak ekenin, kabak başına patlar!!! Sözü Ali İnci’nin durumunu çok güzel özetliyor…
ÇIPLAK GERÇEK…
Toplum söylenen yalanlar karşısında neden susuyor?
Çıplak gerçekleri neden görmüyoruz?
Yalancıların prim yapmasına neden engel olmuyoruz?
Bu soruların cevabını “Kuyudan Çıkan Gerçek” Tablosunun konusu çok güzel anlatıyor.
Resim sanatı düşkünleri Jean Leon Gerome imzalı “Kuyudan Çıkan Gerçek” tablosunu iyi bilirler. Tabloda yalan çıplak, gerçek ise elbiselidir!
19 yüzyıl efsanesine göre gerçek ve yalan bir gün buluşurlar.
Yalan doğru söyler ve " bugün hava çok güzel” der.
Gerçek ona bakar ve gözlerini gökyüzüne kaldırır. Gün gerçekten çok güzeldir, yalanın doğru söylemesine şaşırmıştır. Bir kuyunun önüne gelene kadar birlikte zaman geçirirler. Yalan hep doğru söylemektedir.
Yalan; "Su çok güzel, birlikte banyo yapalım!" Der.
Gerçek, bir kez daha şüpheci bir şekilde suya dokunur, su gerçekten çok güzeldir.
Ona inanıp soyunur ve yüzmeye başlarlar.
Yalan bir anda sudan çıkar, gerçeğin kıyafetlerini giyerek kaçıp kayıplara karışır.
Kızgın gerçek, kuyudan çıkar yalanı bulmak ve kıyafetlerini geri almak için her yere gider.
Dünyada çıplak gerçeği görenler onu hor görmekte ve öfkeyle bakmaktadır.
Zavallı gerçek kuyuya geri döner ve sonsuza dek ortadan kaybolur.
O zamandan beri yalan, dünyanın her yerinde gerçek gibi giyinmiş ve içimizde yaşamaktadır…
Dünya ise hiçbir şekilde çıplak gerçeği görmek istememektedir!!!