Bayraklarla donatılan Meclis salonunda Ekim Ayı Olağan meclis Toplantısı Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile Başladı. İstiklal Marşının ardından Meclis üyelerine hediye edilen bayraklarla 100. Yıl fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.

Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısında yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1213 no’lu meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Eylül ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Tuncay Cebeci’nin sunumunun ardından oylanarak, meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.

Toplantının açılış konuşmalarını gerçekleştiren SATSO Meclis Başkanı Erdem Ercan; “Öncelikle terörün her türlüsünü lanetlediğimizi bir kez daha önemle belirtiyor, İsrail tarafından Filistin’e yapılan hain saldırıyı Meclisimiz adına şiddetle kınıyorum ve tüm dünyayı bu katliamı durdurmak için harekete geçmelidir.

29 Ekim Pazar günü Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü kutlayacağız. Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla, rahmetle anıyorum ve Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

Ekim ayı aynı zamanda Meclisimizin birinci yılı olması sebebiyle bizim için özel bir anlam taşıyor. Bir yıllık süre içerisinde Meclis Üyelerimiz ve Meslek Komitesi Üyelerimizin yapmış olduğu değerli çalışmalardan dolayı teşekkür ediyor, hep birlikte üyelerimiz, ilimiz ve ülkemiz için daha uzun yıllar değerli çalışmalar yapmamızı temenni ediyorum.” dedi.

Yönetim kurulunun aylık faaliyetleri ve gündeme ilişkin bilgiler vermek üzere kürsüye gelen SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ açıklamalarında şunlara değindi:

“Son dönemlerde şiddetini giderek artıran bir insanlık dramı ile karşı karşıyayız. İsrail’in Gazze’ye ve özellikle sivillere karşı uyguladığı bu şiddet bir savaş değil katliamdır.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir. Öyleyse esas olan barıştır”. Bu doğrultuda saldırılarda hayatlarını kaybeden Filistinlilere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sivilleri doğrudan hedef alan, hastaneleri, okulları vuran İsrail’i lanetle kınıyor, böyle vahşi bir zihniyetin dünya kamuoyu nezdinde hesap verilmesini bekliyoruz. Gerçek adalet bu insanlık suçunu işleyenlerin cezalandırılması ve yaptırımlar uygulanması olacaktır aksi durumda vahşet son bulmayacaktır. Bu şiddet hakkaniyetli bir şekilde barışçıl yoldan çözülmelidir. Filistin halkının yok sayıldığı bir barış dili söz konusu olmamalıdır. Bu konuyu bir atasözü ile sonlandırıyorum “Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma!”…

100. Yıl

Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız çok güzel/özel bir haftadayız. Heyecanlıyız, gururluyuz. Türkiye Cumhuriyeti olarak köklü tarihimizin temellerinde yükselen, gelişim, dönüşüm ve değişim kabiliyetine sahip, güçlü bir mazinin birikimi ile yeni bir asra merhaba diyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına gururla adım attığımız bugünlerde; değerlerimizle, ülkemize kazandırdıklarımızla, kaybettiklerimizin yerine yenilerini koyarak, manada yorgunluğa müsaade etmeden, yüzümüzü geleceğe dönerek milli fıtratımızda olan üretimin ve ticaretin merkezinde büyüyen yüzyıllık bir ülkeyiz. Ne mutlu bize! Ne mutlu türküm diyene!

Cumhuriyet bir dönüm noktasıdır, halkın tam bağımsızlığıdır, Türk milletinin sonsuza kadar yaşayacağının ispatıdır. Bu büyük mirasın mimarları; büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet minnet ve şükranla anıyorum. 100. Yıla ulaşmanın gururunu yaşadığımız bir dönemde iş dünyası olarak; her türlü zorluk karşısında atalarımızdan aldığımız güç ve ilhamla ekonomi alanında günün koşullarına uygun olarak daha kalkınmış ve müreffeh bir Türkiye için var gücümüzle çalışmaya ve yeniliklerin öncüsü olmaya devam edeceğiz.

Deprem Gerçeği

100. yıl heyecanını yaşarken en önemli gündemimiz deprem olmaya devam etmeli. Bizim artık plan aşamasından icraat aşamasına geçmemiz gerek. Rehavetle vakit kaybedecek dönemi çoktan geçtik. Yaşanmasını asla istemeyeceğimiz şiddetli bir depremde hasar almayacak, üretim ve yaşamı problemsiz ilerletecek şekilde depreme hazır olmalıyız.

Gereken her türlü önlemi almış olmanın gönül huzuru da çok önemli. Unutmayalım ki; deprem sonrası yönetimsel kaynaklı zafiyetler ve kayıpların vicdan azabı da büyük can yakar. Depremi sadece konuşarak değil icraata geçerek gündemden düşürmemeliyiz. Ben bunu önümüzdeki dönem aday olacak il ve ilçe belediye başkanları için de söylemek isterim: her adayın deprem ve önlemleri ile ilgili uygulanabilir güçlü projeleri olmalı.

Oda seçimlerinin 1. Yıl dönümü

Oda organ seçimlerimizin üzerinden bir yıl geçti. Hep birlikte bu bir yıl içerisinde ilimiz, camiamız ve sektörlerimiz için hizmet ettik. Önümüzdeki 3 yıl boyunca da ilk gün ki istek ve gayretle çalışacağımıza inanıyorum. Geçtiğimiz bir yıllık süreçte seçilen 34 meslek komitemiz, komisyonlarımız, meclisimiz ve yönetim kurulumuz daima sahada oldu. Meslek komitelerimiz bu süreçte tam 492 toplantı yapıp 2056 karar aldı. Yönetimimiz TOBB, bakanlıklar, valilik, ilgili müdürlükler ve belediyeler gibi birçok resmi kuruma yazı yazdı ve sorunların çözüm yolunun takibini sürdürdü. Bu 1 yıllık süreçte misyonumuzdan sapmayıp vizyonumuzu geniş tutarak çalışmalarımıza aynı heyecanla devam ettik. İlimizin, üyelerimizin Türkiye ve dünya ölçeğinde hak ettiği konuma gelmesi için etkili ve proaktif bir rol üstlenmeye devam edeceğiz.

Ekonomik genel değerlendirme

Ekonomide olumlu adımların atılmaya başlandığı, hedef odaklı öngörülebilirliğin biraz daha arttığı, güven ortamının yeniden oluşturulmaya başladığı bir dönemdeyiz. Atılan olumlu adımlarla beraber iş dünyasının yatırım ortamının iyileştirilmesi, enflasyon-kur makasının daraltılması, enflasyon-faiz dengesinin sağlanması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması beklentileri halen devam ediyor. Genel olarak bakıldığında çözüm bekleyen öncelikli gündem maddelerimizde enflasyon ve cari açık yerini koruyor. Hükümetin rasyonel bir zeminde yürüttüğü çalışmalar, aldıkları kararlar, her ne kadar umut verici olsa da, mevcut durumda hem ülke genelinde hem de yerelde iş dünyası olarak yaşadığımız sorunların devam ettiği de bir gerçek. Piyasaların hareketlenmesi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artması için sürekli dile getirdiğimiz üzere, uzun vadeli finans kaynaklarına erişmemiz gerekiyor.

12. Kalkınma Planı Açıklandı

Bu yöndeki olumlu adımları yakından takip ediyoruz. Geçen ay açıklanan orta vadeli programın ardından geçtiğimiz hafta da 2024- 2028 12. Kalkınma planı açıklandı. Bu plan çerçevesinde 2028 yılı sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 4,7’ye düşmesi, yıllık ortalama yüzde 5 oranında, istikrarlı ve dengeli bir büyüme, kişi başına düşen gelirin 17 bin 554 dolara yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bunlarla birlikte; yeşil ve dijital dönüşüm, rekabetçi üretim, ihracata dayalı nitelikli büyüme, afetlere dirençli yaşam alanlarının inşası, sürdürülebilir bir çevre politikası, adalet ve demokrasiyi esas alan bir tablo çizilmektedir. Beklentimiz, elbette belirlenen hedeflere ulaşılması, bireysel ve sosyal hayat standartlarımızın yükseltilmesidir. İş dünyası olarak biz de hedeflere ulaşma noktasında elimizden gelen destek ve katkıyı sunuyoruz ve sunmaya devam edeceğiz.

Reeskont Kredileri

Merkez bankası tarafından Reeskont kredilerinde düzenlemeye gidildi. İhracatçıya uygulanan reeskont kredilerinin maliyeti 15 puan azalttı. KOBİ’lerimizin ihracat kredi limitlerini arttırıldı. Bu gelişme üretici adına sevindirici, önemli bir destek. Ekonomi yönetiminin sıkı para politikası uygularken, seçici kredi mekanizmalarıyla üretim ve ihracatı desteklemesi memnuniyet verici. Bu konuda desteklerin tüm sektörlere yayılmasını arzu ediyoruz.

Dış Ticaret Verileri

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan güncel dış ticaret verilerine göre ilimiz Eylül ayında Ağustos’a kıyasla yüzde 6.9, bir önceki yıla kıyasla ise yüzde 5.1’lik azalışla 438.2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2023’ün ilk 9 ayında kümülatif olarak 4.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik ve geçtiğimiz yılın 9 ayını kıyasladığımızda %13’lük bir artış başarısı gösterdik. İhracatçı şehirler arasında 7. Sıramızı da korumayı sürdürdük. Toplam 127 noktaya ihracatımızda en çok ihracat yaptığımız ülke Fransa oldu.

TÜİK tarafından açıklanan güncel ağustos ayı verilerine göre ise ithalat 290.4 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayında Sakarya’da ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %174 olarak gerçekleşirken dış ticaret fazlamız da 1.3 milyar dolara yükseldi.

2023 yılı çerçevesinde kümülatifte bakıldığında açıklanan 8 aylık verilere göre; ihracatta 7. Sırada, ithalatta 11., dış ticaret hacminde 8., dış ticaret fazlasında ise 3. Sırada yer almaktayız. İhracatın ithalatı karşılama oranında ise yıllık dış ticaret hacmi 1 milyar doların üzerinde olan 26 il arasında 6. Sırada yer alıyoruz.

Dış Ticarette Katma Değerli Ürünlere Odaklanılmalı

Ülkemizin kalkınmasında dış ticaret hacminin genişlemesinin katkısı şüphesiz çok büyük önem arz ediyor ancak işlem hacminin genişlemesinden ziyade, katma değeri yüksek sektör ve ürünlere odaklanılması gerekmektedir.

Bu doğrultuda düşük teknoloji ürünlerde de AR-GE ve yenilik çalışmaları artırılmalı, katma değerli, yüksek teknolojili, yenilikçi üretimin de markalaşarak büyümesi sağlanmalıdır. Bu konudan söz ederken sanayi üretim endeksine baktığımızda TÜİK'in 2023 Ağustos’a ilişkin açıkladığı verilere göre sanayi üretim endeksi aylık bazda % 0,8 azaldı, yıllık bazda % 3,1 arttı.

Özellikle de yıllık bazda endeksin alt kırılımlarına baktığımızda en yüksek artış; yüzde 28.6 artış ile yüksek teknoloji ürünlerinin üretimi ve yüzde 15.6 artış ile sermaye malı ürünleri üretimi olması, katma değerli üretim ve yatırımların devamı açısından değerli.

Nitelikli işgücü

Ülkemizde “işsizlik” yaşanırken, tüm sektörlerin yaşadığı çalışacak personel bulamama sorunu giderek artmaktadır. Bu sorunun bir ülke politikası olarak ele alınması en büyük temennimiz.  Aksi takdirde üretimi hedeflenen düzeylerde arttırmamız ve geliştirmemiz mümkün olmayacak. Özellikle ihracatımız bu açıktan olumsuz etkilenecektir. Bu iş gücü sorununun nedenleri arasında; mesleki eğitim alanlarında rol model ve teşviklerin istenilen seviyede olmaması, mesleki eğitime yönlendirmenin yetersizliği, iyi niyetle yapılan sosyal yardımların bireyin iş gücüne katılımının önüne geçmesi yer almaktadır. Nitelikli iş gücü ihtiyacı ekonominin gidişatına yön verecek önemli bir konu başlığı olarak çözülene dek gündemde kalmalıdır.  

Ülkemizin 100. Yılını bir kez daha kutluyorum.  Daha güçlü bir Türkiye için bu anlamlı yılda hep birlikte daha çok çalışacağımıza, Türkiye yüzyılına güçlü bir şekilde gireceğimize inanıyorum. Türk iş dünyası buna muktedirdir.”

Başkan Altuğ’un konuşmalarının ardından gündem maddelerinde kürsüye gelen meclis üyeleri sektör, ekonomi ve gündeme ilişkin görüşlerini sundular.

9. Meslek Komitesi (Dayanıklı Tüketim Malları Ticareti) Meclis Üyesi Yakup Yılmaz, “Sakarya ili ve ilçelerinde 545 adet zincir market bulunmaktadır. Bu zincir marketler beyaz eşya başta olmak üzere züccaciye, nalburiye, kırtasiye, tekstil, kurbanlık hayvan, sigorta kozmetik, sebze, meyve, oyuncak gibi birçok sektörün ürünlerini satışa sunarak meslek komitelerimizin kazançlarına ve satış piyasalarına ciddi anlamda müdahale ediyor. Maalesef haksız kazanç ve rekabetin sınırlarını aşan ve sayıları 10 binleri geçen zincir marketler neredeyse her sokakta daha vasıfsız personelle bizim alanımız dahil ederek sayısız sektörün alanına giriyor ve küçük esnaf kültürünü yok edip orta ölçekli esnafları da gün geçtikçe zora sokuyor.” dedi.

17. Meslek Komitesi (Kooperatifler, Enerji Altyapı ve Hafriyatçılar) Adnan Borazancıoğlu; “Bizim meslek grubumuz içinde kooperatiflerde var. Kooperatif bilgi sistemi diye bir sistem oluşturuldu. KOPSİS bilgi sistemlerinin bu sisteme yüklenmesi talep edildi. Aksi durumda para ve hapis cezası gibi yaptırımlar olacağı belirtildi. Ancak maalesef karşımıza birçok sorun çıktı, program düzgün çalışmıyor. Çevre ve Şehircilik ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne ilettik. Aynı problemi onlar da yaşadıklarını söylediler. Biz maalesef bu tarihe yetiştiremedik. Araştırma yaptığımda hiç ilgilendirmeyen kooperatiflerin olduğunu da gördük. Şükürler olsun 6 ay uzatıldı.

Diğer bir problem ise internet altyapısı ve hızı konusunda iş yerlerinde hala sıkıntı yaşıyoruz. Fiber optik kabloların binaya gelememesi ve sıkıntı yaşanması ile karşılaştık. İletişimin çok önemli olduğu bir dönemde hızlandırılmasını talep ediyoruz.” dedi.

397f649ef86f4eca82830c9871647fdfb7fdec989bf44762b079a85fb1feedd58201c874ed384c83a100f9c3c085d683d36557fcbfd843f4bb7d5770018804e6

Editör: Serkan Çağlar