Kırkpınar’da galiba bir Turizm Uygulama Oteli planlanıyor ! Düşünce iyi.        Bu anlayış keşke her iş kolunda zorunlu bir eğitim haline gelebilse.

         Devlet turizm teşvikleri varsa; dileriz planlar sahici, teşvikler ayrımsız olur.

         Kırkpınar Uygulama Oteli’nin yapılacağı yeri de merakla bekleyelim ?  

          Burada da,  yazmaya korktuğum arazileri bilirim. Yazık edilenleri de !   

          Lions Kulübü, Yüzyılın Depremi’nde, SAÜ’ye Kurtköy Deresi kenarında çok mekanlı, işlevsel, büyük şahane bir tesis yapıp, hibe etmişti.  

          SAÜ, o tesisi yıllarca çok iyi bir Uygulama Oteli gibi de işletti. Tabii, SAÜ O tesiste kar amacı gütmedi. Şimdi O tesisin olduğu bölge çok daha turizm işlevli.

          Görebildiğim maddi-manevi tehlikeleri yatırımcılar için yazmam gerek.

         Yatırım; geleceği net gördüğünüz, doğru yerde, doğru büyüklükte, doğru para ile yapılırsa doğru yatırımdır. Söylenenlere değil, bilip gördüğüne inan !

          Bakın; Sapanca İlmiye’de yapılan dev bir otel inşaatı yıllardır duruyor. Dev bir dev otel inşaat kabası da Kurtköy sırtlarında. Hiç inşaat çalışması yok gibi ?

         Acaba; Turizm yatırım yanlışlarını Sapanca’da ve ülkede görmüyor muyuz ? Turizm, “ Kısa zamanda vuralım voliyi, zengin olalım !” mantığını kaldırmıyor.

         Buralarda; son yıllarda yapılan villalar, kafe-restoranlar; sahte altın görüntülü  yaldızlı süslemelerle yapıldı. Bir çoğu şimdiden elde kaldı : -(

          Sapanca Vakıf Otel ve Kordon’u 30-40 yıl önce, 12 ay gece gündüz cıvıl cıvıldı. Şimdi 2-3 ay öyle. Arap’tan başka, yerlisi bile yok gibi.

           Sapanca’ya en az 40-50 yıl sürekliliği olan bir Turizm Planlaması yapabileni başımda taşımaya hazırım. Yatırımcı önünü görebilmeli !

       Para şımarığı Araplar 3-5 yıl sonra usanıp gidince yıkılan olmasın !

                                         SİLAH ATMAYI YASAKLAYAN;

                 SAPANCA YANIK VE HENDEK HALKINA SAYGILAR : -)

           Çerkez kökenli Yanık Halkı ile başlayayım.

          Çünkü, Yanık halkının toplanıp hiçbir cemiyette, hiçbir kutlamada silah atılmaması kararı aldığını birkaç ay önce okumuştum.

           Bizim Sakarya’da köşe yazarı arkadaşımız Orhan Topçu, dünkü yazısında 30 Ağustos günü Hendek’te düzenlenen “ Birlik ve beraberlik “ toplantısında;

          “ Söz, nişan, düğün ve bayram gibi önemli günlerde silah atılmaması ve Hendek’te silahların susturulması !” nın ilk gündem maddesi olarak kabul edildiğini yazınca, aklıma Yanık’ı unutmamak geldi.

          Hendek Halkı bilmeli ki; Orhan Topçu’nun yazdıkları bugün size, gelecekte de çocuklarınıza kadar yansıyacak çok değerli kazanımlardır.

         Yanık Köyü, Ah Yanık Köyü !.. Alnıma yazılmış sanki !

         17 Ağustos 1999 günü; Yüzyılın Depremi’ni yaşadığımız O GÜN; öğlen saatlerinde çoluk çocuğumla Yanık’a geldik. Yanık’ta rüya gibi bir 9 ay yaşadık.

          Çerkez yaşamını, kadın-erkek selamlaşmayı, komşuluk erdemini, ağaçlı çimenli çiçekli bahçe ve konak kültürünü Yanık’ta derinden tanıdım.

          Hala gider, İzmit caddesinden aşağıları, yukarıları sokak sokak gezerim.

           Yanık Köyü Kalkındırma ve Geliştirme Derneği’nin, Köy Halkı ile, “ Silah atılmayacak ! Düğün, eğlence ve cemiyetlerde ölüm, yaralanma ve tartışmalara yol açılmayacak !” kararı aldığını o nedenle sevinerek okumuştum.  

          Bu bölgede 2-3 Ay öncesine kadar, gökyüzü en küçük bir bahaneyle ve hemen her gece akıl almaz sayıda ve büyüklükte silah sesleriyle inliyordu !

          Siz keleş deyin, otomatik tüfek deyin; her şey, sanki savaş oluyordu !

          Galiba, kendi canlarımıza olanları gördük, biraz (!) duruldu gibi; İnşallah !

                         ADAPAZARI’NDA YAPILAN YENİ KATLI OTOPARK !

          Sakarya Büyükşehir Belediyesi, halk şehirde daha rahat yaşasın diye, Atatürk Bulvarı ile 1. Geçit arasına yeni bir Kapalı Katlı Otopark yaptı.

          Arabayla gidersem asla şehrin içine girmem. Girmem gerekirse de mutlaka kapalı otoparka bırakmayı öncelerim. Kamera ve sigorta güvenliği garantili : -)

          500 Metre yürüsem sağlığım için bile bana faydalı. Kilometrelerce yürür ve şehrimi derin derin solurum. Sokakta vereceğim parayı Katlı Otoparka öderim.

         Daha temeli atıldığı günlerde, “ Şehrin sokaklarından kimi paralı otoparklar kalkmazsa; bu halk Bulvar’da bile 2 ve hatta 3 sıralı park yapacaktır ! Bunu önlemezsek, Kapalı ve Katlı Otopark hiçbir işe yaramaz !” demiştim.      

          O koskoca Kapalı Otopark yapıldı. Gidiyorum, görüyorum; bomboş ! Hemen 3 yanındaki ara sokaklar araba dolu !

          Kentin Ulaşım Koordinasyon Kurulu, Büyükşehir ve tüm Belediyeler;

        Şimdi, şehir halkına, kendisini ayrıcalıklı sananlara; hiç ayrımsız, güler yüzlü ve kesin uygulanan yaptırımlar getirse, yemin ederim ellerinden öpülmeli !

           Adapazarı Halkı, bilsin, gidip geçit başında hesaplasın, arkasında inanarak dursun ki; Adapazarı trafiğini felç eden asla demiryolu ve Gar değil; bizleriz !  

           Şehrin göbeğine girmişsen; oradaki yaşama gereken saygıyı duyacak, ışıklarda 1-2 dakika bekleyeceksin ! Ki, büyük göbekli kavşaklar tıkır tıkır işliyor.

           Kimi ara sokaklar parka kapatılıp, bizi daraltacak önlemlerle bile olsa, Kapalı Otopark günlük şehir hayatımıza sokulmalı !