Adapazarı Belediye Meclisi Üyesi MHP’li Erhan Acar’ın Adapazarı –Haydarpaşa Ekspresi’ni gündeme taşıması çok önemli bir Şehirli örneğiydi.
Ki, hastanelerimiz, hasarlı binalarımızla ilgili istekleri de çok önemlidir.
Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli’nin, Erhan Acar’ın gündeme taşıdığı Ada Ekspresi sorununa verdiği cevap da bence değerliydi. Çünkü:
***
Seçilmiş Yönetenler, kimi zaman sıra dışı icraatlara cüret ettikleri zaman farklarını ortaya koyarlar. Ne kadar fark yaratırsan, o kadar da farklısındır.
Bu Günün Yönetenleri,” Adapazarı-Haydarpaşa Ekspresi ADA Garı’na gelmeli!” sözünü etmeye korkar gibiler. Ben bunu:
“ Bu Adapazarı Garı ve Meydanında Kimin-Kimlerin ne planı var? Arkası asla görülemeyen, bu İŞ(?) nedir? Bu Güç(?) Kimdir, kimlerdir?” diye sorarım.
Öyle ya; Adapazarı Ekspresi, bu şehrin ve hatta şehirlerarası ulaşımın şu gün en büyük çözüm çaresidir. Ben bile, “ 2 Ayda O Tren Gara gelir!” de derim.
CHP İl Kadın Kollarına saygılarımla; görüşlerimi bir kez daha yineleyeyim:
***
ADA GARI’na tren gelmesinin önünde şu gün hiçbir engel yoktur. Geçitlerde hiç yoktu. Yol kenarları TCDD’nin tüm hatlarında zaten tel örgülerle kapatıldı.
ADARAY bu hatta, daha düne kadar, her gün Haydarpaşa Tren seferlerini ikiye katlayacak sayıda sefer yapıyordu. Şehir ulaşımında hiçbir şeyi engellemedi.
Geçitlerde de sinyalizasyon tıkır tıkır çalışıyordu. En çok 3-5 dakika trafik kesiliyordu. Şimdi gidin; ADARAY yok geçitlerde yine o kadar bekleniyor.
***
15-20 yıl sonrası için, Adapazarı Otogarı gibi, Katlı Gar da yapılır. Şehre tren viyadüklerle de gelir. Öylesi büyük projeler yıllarca planlanır ve bir kere yapılır.
Olur mu? Bal gibi olur… İzmit’e E.5’ten ( D.100 ) gidin. Bakın, birkaç yıl sonra D.100’ün İzmit içinden viyadüklerle geçeceğini görürsünüz : -)
MHP’li Erhan ACAR’a teşekkür ederim. O Tren mütevazi Sakarya halkının trenidir. Son lafım, Seçildikten sonra asla trene binmeyen tüm Siyasilereydi : -)
SEÇİMDE ADRES TAŞIMA MUHTARDAN İZLENMELİ !
ERENLER’den ADALAR’a GÖÇ! “ İstanbul’un Kınalı, Burgaz, Heybeli, Büyükada’sında yaşanan şey anlatılmış. Orada aman aman nüfus yoktur.
Yani, “ Seçim için askıya çıkan listelerde 500’ü aşkın Hayali Seçmen var!” denilirse, orada her seçim dipten etkilenebilir. Bir siyaset kirlenmesi olabilir.
Bizi,hayali seçmenlerin bir bölümü Sakarya’nın Erenler İlçesi nüfusuna kayıtlı denmesi ilişkilendirmiş. Ya, biz niye iyi bir işimizle gündem olamıyoruz?
Hiçbir siyasi partimize yapıştırmıyorum bu olayı. Üç beş kişi yapar, bir il zan altında kalamaz. Bakalım cevabımız ne-nasıl olacak?
***
O nedenle haberi okur okumaz yüzümü Sakarya’ya çevirdim:
Sakarya, yıllardır zaten ülkenin siyaset dünyasında başarılarıyla anılmıyor. Ki; “ 17 yılda bir tek Hükümet’te bir tek Bakanımız olmadı!” diye de ağlaşırız.
Ülkenin büyük her yatırımı bize yer bitirir geçer. Sakarya’da ülke çapında bir tek büyük yatırım yapılmaz. Biz-yani 1 milyon Sakaryalı- olamadıkça, gerçek bu!
Hadi, “ Kınalı, Burgaz, Heybeli, Büyükada’da 500 Hayali Seçmen var! Bir bölümü de Sakarya Erenler nüfusundan!” gel ayıkla pirincin ayıbını?
***
Siyaset, sanki tüm dünyada garip bir Gücü Ele Geçirme Mesleği gibi oldu! Siyaset sektörü; Amerikan Başkanı Donald Trump bunun en bariz örneğidir.
Amerikalı, dünyanın en zengin 5-6 ailesinin, Amerika’yı ve Dünyayı yönettiğini yazan ciltler dolusu kitap var piyasalarda.
O sermayenin, silah ve enerji sektörleri ne zaman krize girse, Dünya ve Bölge savaşları çıkarttığı da örneklemelerle anlatılır.
***
Türkiye daha eski ve köklü tarihi toplumsal kültürü olan bir coğrafyada. Ama, ülkemiz şu son 60-70 yılda, “ Gücü ele geçirme teorilerini” öğrenmeye başladı.
Siyasetin Ülke İçinde,” Böl, ele geçir, YÖNET “ bölümüne asla izin vermeyelim.
Mahalle-şehir hepimizindir. Hayali Seçmen işi Muhtarlarda bitiyorsa; siyasi partiler muhtarlıklarda, “ Hayali Seçmen !” taraması yapsınlar, doğrusu budur.