Cumhuriyetimizin tarihsel, kültürel, siyasal, toplumsal ve ekonomik dinamiklerini anlamayı ve gelecek vizyonuna yeni perspektifler sunmayı amaçlayan araştırma projelerini desteklemek üzere; Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülen özel çağrıda Doç. Dr. Muhammet Kaçmaz’ın sunduğu “Yüz Yılın Yüz Türk Romanında Coğrafi Düşüncenin Yapay Zekâ ile Analizi ve Roman Haritacılığı” projesi coğrafya, edebiyat, bilgisayar ve bilişim bilimlerini bir araya getiren multidisipliner bir yaklaşım ile ele alınmıştır.
TÜBİTAK’ın prestijli projelerinden biri olan 1001 kapsamında desteklenmeye hak kazanan projesi ile ilgili detayları paylaşan Dr. Kaçmaz, “Coğrafya ve edebiyat insanın yeryüzündeki hikâyesinin yazılmasında ve anlaşılmasında birbirine destek olan bilimlerdir. Lakin bilim tarihi ve bilimsel çalışmalar göz önünde alındığında bu iki bilimi bir araya getiren edebiyat coğrafyası ile ilgili çalışmalar oldukça yeni ve sayıca azdır. Edebi araştırmalarda coğrafyanın genelde mekân kavramı üzerinden incelenmesi edebiyat ve coğrafya ilişkisinin vaat ettiği zenginliğin açığa çıkarılmasında sınırlı kalmaktadır. Edebi eserlerde özellikle roman türünde bu ilişkinin coğrafi bilgi sistemleri ve yapay zekâ ile birlikte gelişen metotlardan istifade edilerek belirlenmesi edebiyat çalışmaları için de ufuk açıcı bir alan vaat etmektedir. Teknolojik yazılım ve donanımların gelişiminin de insanlık tarihi açısından bakıldığında oldukça yeni ve yakın zamanlı gelişmeler olduğu düşünülürse geçmişin coğrafyasını romanlarda aramak ve bulmak mümkündür. Sosyal bilimler alanında yeni yaklaşımların bir gereksinim olduğu günümüz bilim dünyasında “Dijital Beşerî Bilimler” olarak adlandırılan yeni bir alanın üniversitelerde kurumsallaşmaya başlamış olması da beşerî bilimler ile bilişim bilimleri arasında köprülerin kurulmasını ve sağlamlaşmasını sağlamaktadır. Edebiyat coğrafyası çalışmaları da bu alanlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Proje kapsamında romanlar belirlenirken Fethi Naci’nin “100 Yılın 100 Türk Romanı” esas alınacaktır lakin bu eserdeki romanlarla sınırlı kalınmayarak cumhuriyetimizin oluşturduğu roman birikimini kapsayacak şekilde genişletilecektir. İncelemeye alınan romanlar coğrafya ile ilişkili olarak analiz edilecektir. Yeni romanların belirlenmesinde coğrafi ve beşerî çeşitlilik ve kapsayıcılık temel ölçüt olacaktır. Türk romanının ve romancısının coğrafi gözlemlerinin en dış sınırlarının belirlenmesi amaçlandığından Balkanlardan Ortadoğu ve Orta Asya’ya kadar kapsayıcılık göstermesi sağlanacaktır. Eser sayısının genişletilmesinde yüksek lisans ve doktora çalışmaları için seçilecek yazarların eserlerinin eklenmesi de önem arz etmektedir. Bu sayede romanlar daha önce yapılmamış coğrafi çeşitlilik ve genişlikte ele alınacak, romanları nitel ve nicel yöntemlerle inceleyerek romanlardan elde edilecek veri tabanlarının yapay zekâ araçları ile analizi, elde edilen bulguların ise coğrafi bilgi sistemleri yazılımları ile haritalanması gerçekleştirilecektir. Ayrıca bulgular veri görselleştirme araçları ile infografikler hâlinde sunulacak ve elde edilen haritalar ile infografikler web ortamında yayınlanacaktır” dedi.
Sakarya Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Muhammet Kaçmaz’ın yürütücülüğünü yaptığı projenin ekibinde, Sakarya Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Fatih Döker ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Muhammed Hüküm, Sakarya Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Fatih Adak, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Selami Alan yer almaktadır.
“Yüz Yılın Yüz Türk Romanında Coğrafi Düşüncenin Yapay Zekâ ile Analizi ve Roman Haritacılığı” projesine değerli ve önemli katkılarından dolayı proje ekibine teşekkür eden Dr. Kaçmaz, üniversitemizde araştırma kültürünün niteliğinin ve niceliğinin artmasını sağlayan Araştırma Dekanlığının destek ve eğitimlerinin rolünün önemli olduğunu ve üniversitemizin araştırma üniversitesi olma yolundaki hedefine katkı yapmış olmaktan dolayı mutlu olduklarını belirtti.