4 sene boyunca çalıştığı işyerinden istifa eden işçi, ertesi gün başka bir işyerinde mesaiye başladı. Tüm görüşmelerine rağmen kıdem ve ihbar tazminatı alamayan işçi, İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Davacı işçi; çalışması boyunca fazla mesai yaptığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde dahi çalışmaya devam ettiğini ancak hak ettiği ücretlerin ödenmediğini talep etti. 

Davalı şirket avukatı ise davacının işveren nezdinde asgari ücretle çalıştığını, başka bir işyerinde iş bulması nedeniyle istifa ederek kendi isteği ile işten ayrıldığını, iddia ettiği gibi fazla mesai yapmadığını savunarak davanın reddini talep etti. 

Mahkeme; davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haksız nedenle feshedildiğine hükmetti. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı taleplerinin kabulüne, davacı tarafından ispatlanamayan fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerinin reddine karar verildi. Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

YARGITAY'DAN EMSAL KARAR

Emsal kararda; davacının iş akdinin nasıl sona erdiğine ilişkin bir açıklama yapmadığı, davalının ise davacının başka yerde iş bulduğu için işi kendi isteğiyle bıraktığını savunduğu hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi: "Feshe ilişkin dinlenen tanık beyanlarına göre davacı tanıklarından birinin davacı ile aynı işyerinde çalışmasının bulunmadığı, diğer davacı tanığının ise davacının iş akdinin sona ermesinden önce davalı işyerindeki çalışmasının sona erdiği anlaşılmıştır. Davalı tanıklarının ise davalının savunmasını doğrular şekilde beyanda bulundukları, dosya arasında bulunan hizmet döküm cetveli incelendiğinde davalı işyerinde iş akdi ayın 10'unda sona eren davacının ayın 11'inde dava dışı başka bir işyerinde işe girişinin yapıldığının görüldüğü ortadadır. Ayrıca yine dosya içinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu işten ayrılış bildirmesinde davacının işten çıkış nedeninin Kod 3 (işçinin iş akdini haklı neden olmadan feshi - istifa) olarak gösterildiği anlaşılmakla davacının işi kendi isteğiyle bıraktığının kabulüyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir."

Editör: Serkan Çağlar