Yalova’da, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 25. yıl dönümünde hayatını kaybedenler anıldı.
Marmara Depremi’nin en çok etkilediği kentlerden biri olan Yalova’da felaketin 25. yıl dönümü nedeniyle anma programı düzenlendi. 2 bin 504 kişinin hayatını kaybettiği kentteki anma programı sessiz yürüyüşle başladı. 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan yürüyüş 17 Ağustos Deprem Anıtı’nda sona erdi. Anma programı Deprem Anıtı’nda düzenlenen etkinlikle devam etti. Anıt içinde yer alan deprem fotoğraflarının sergilendiği 03.02 ve 45 saniye salonlarında yaşanan çatlak nedeniyle tedbir amaçlı ziyarete kapatıldı. Bunun yerine vatandaşlar anıtın çevresinde açılan fotoğraf sergisini gezdi.
Vali Kaya’dan kentsel dönüşüm çağrısı
İl protokolüyle sergiyi gezen Yalova Valisi Hülya Kaya, daha sonra anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı. Ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kaya, şunları kaydetti:
"1999 depreminde kaybettiğimiz yakınlarımızı, kardeşlerimizin hakikaten acısını aynı şekilde bugün hep birlikte hissettiğimizi görüyoruz. Allah gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına da sabırlar diliyoruz. Bugünlerin bizim için önemi var. Deprem gerçeğini hayatımızın bir parçası haline getirmek zorundayız. Atacağımız her bir adımda, yapacağımız her bir planda artık deprem gerçeğini unutmadan hayatımızı planlamak, alacağımız kararları, yapacağımız işleri ona göre değerlendirmek durumundayız. Yalova’nın da bir deprem gerçeği var. Dolayısıyla biz hem valilik, belediye, tüm kamu kurum ve kuruluşları olarak her türlü tedbiri almak, riski azaltmak zorundayız. Dolayısıyla bugün yapmış olduğumuz yürüyüş, panel, anma programında bu kadar insanı bir araya getirmemizin de nedeni bu aslında. Sadece bu kamunun yapacağı yatırımlarla, alacağı tedbirlerle de halledebileceğimiz şeyler değil. Dolayısıyla ben Yalovalı hemşerilerimize de sesleniyorum, deprem gerçeğini bir şekilde eğer riski azaltacaksak beraber azaltabiliriz. Yani afet olduktan sonra kurtarma operasyonlarıyla bir şekilde biz göçük altına kalan vatandaşlarımızı kurtararak bunu yönetemeyiz. Dolayısıyla riski azaltmamız lazım. Yalova’nın gerçeği bir sıvılaşma zemini var. Çok riskli bölgelerimiz var. Çok eski binalarımız var. Dolayısıyla bu eski bina stokunu biran önce kentsel dönüşümle yenilememiz gerekiyor. Şunu artık istemekten vazgeçmeliyiz. Benim 150 metrekare dairem var. Bir metrekare eksilmeyecek. Hatta bunun üzerine verilecek. ’Ben bu işten nasıl karlı çıkarım.’ düşüncesini bir kenara bırakıp depreme dayanıklı, sevdiklerimizi deprem olduğunda kaybetmeyeceğimiz, riski azalmış kentler oluşturmamız lazım. Dolayısıyla bunu hep beraber yapacağız. Herkes taşın altına elini koymalı. Dolayısıyla işi sadece kamudan beklememeliyiz. Bunu hep beraber başarmalıyız. Bundan sonraki süreçte özellikle riskli alanlar ilan ettiğimiz bölgelerde vatandaşlarımızdan anlayış ve bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Şuan Bağlarbaşı kentsel dönüyüm noktasında güzel bir örnek. Bunu diğer mahallelerimize de uygulamak, yaygınlaştırmak istiyoruz. Dolayısıyla 1999’daki depremde yaşadığımız bu acıyı tekrar yaşamamak adına hep birlikte, beraber bu yolda var mıyız? diyoruz."
Ardından deprem eğitimin verildiği programda Yalova Müftülüğü görevlileri ise Kuran-ı Kerim ve ilahiler ve dualar okudu.
Saatler depremin yaşandığı 03.02’yi gösterdiğinde ise depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlar sevdiklerinin isimlerinin yazılı olduğu mermer blokları karanfil bıraktı.