Türkiye’de sektörünün çeyrek asrı aşkın süredir ihracat şampiyonlarından olan Vestel, dünyanın en önemli fuarlarından Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (IFA 2024), dünyanın dört bir köşesine sunduğu ürün ve teknolojileriyle bu yıl 32’nci kez yer aldı.

Vestel, sürdürülebilirliği ve müşteri deneyimini ön planda tuttuğu, üstün teknolojili, farklı tasarıma sahip ürünleriyle Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (IFA 2024) yerini aldı. Şirket, bu yıl 32’nci kez katıldığı fuarda beyaz eşyadan televizyonlara, küçük ev aletlerinden mobiliteye kadar faaliyet gösterdiği alanlarda geliştirdiği pek çok ürünü, yeni teknolojilerle farklı bir fuar deneyimi sunduğu üç bin metrekarelik alanında ziyaretçilerle buluşturdu.

“Hedefimiz şirket değerimizi iki katına çıkarmak”

Vestel CEO’su Ergün Güler, teknoloji, tasarım, sürdürülebilirlik ve müşteri deneyimi odağında geliştirdikleri ürünlerle IFA’da bir kez daha yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Vestel’in hayatı kolaylaştıran, erişilebilir akıllı ürünler üreten, sosyal ve çevresel fayda sağlayan teknoloji şirketi olma vizyonuyla çıktığı yolculukta, kullanıcılarının hayatlarının her anında yanında olmayı amaçladığını hatırlattı.

Bu bakış açısıyla geleceğin dünyasına şekil veren yüksek teknolojili ürünler geliştirmeyi sürdürdüklerini kaydeden Güler, “Geçen yıl CEO’luk görevini devralırken, donanım, tasarım ve yazılım ekseninde şekillenen stratejimizle, marka değerimizi istikrarlı şekilde yükselteceğimizi vurgulamıştım. Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’ın ‘Türkiye’nin En Değerli Markaları Araştırması’nın 2023 sonuçlarında, 917 milyon dolarlık marka değerimizle bir kez daha ülkemizin en değerli üç markasından biri olduk, hedefimiz olan zirveye daha da yaklaştık. Amacımız üç yıl içinde verimlilik artışını ve ciro büyümemizi kaldıraç olarak kullanılarak şirket değerimizi iki katına çıkarmak. Bunu yeni iş alanlarına yatırım, yeni coğrafyalara açılım, Vestel ve Vestel’e ait lisanslı markalarla büyüme ve yeni iş birlikleri kurma stratejimiz sayesinde gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

“Vestel, Avrupa’daki hakimiyetine devam ederken yeni kıtalarda büyüyecek”

Dünyada yaşanan ticari gelişmelerin şirketin büyümesinde kilit rol oynadığını vurgulayan Ergün Güler uluslararası pazardaki stratejilerine ilişkin yeni bilgiler verdi: “Küresel jeopolitik dinamiklerdeki değişim ve ticaret politikalarındaki dönüşüm, tedarik zincirlerinde önemli bir yeniden yapılanma sürecini hızlandırıyor. Kızıl Deniz, Panama Kanalı ve sıklıkla tekrarlanan konteyner krizi benzeri tedarik zincirini daha kırılgan hale getiren hadiseler ve aynı zamanda jeopolitik konjonktürde görülen değişim bütün dünyayı tedarik zincirini çeşitlendirmeye ve Uzak Doğu’ya olan bağımlılığı bir nebze de olsa aşağıya çekme eğilimine yol açıyor. Bu süreç, yakın coğrafyadan tedarik (nearshoring) ve dost ülkelerden tedarik (friendshoring) kavramlarının öne çıkmasını sağladı. Biz de şirket olarak bu gelişmeleri ilave bir değişken olarak stratejilerimize dahil ettik. Bu da oyun planımızı genişletmemize ve yeni fırsatları değerlendirmemize olanak tanıdı. Örneğin Amerika bu ülkelerden biri. Ancak bahsettiğim değişiklikler paralelinde kurguladığımız yeni planlarımız kapsamında 2028 yılında Amerika’ya yönelik ihracatımızı beş katına çıkarabileceğimizi görüyor ve hedeflerimizi buna göre belirliyoruz. Bunun yanında, Kuzey Amerika, Afrika, Körfez Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri gibi hızlı büyüyen pazarlar, bizim de hedeflediğimiz pazarlar arasında yer alıyor. Uluslararası pazarda bu bölgelerde yeni iş birlikleri kurarak varlığımızı güçlendireceğiz. Bu stratejik adımlar, sadece mevcut operasyonlarımızı güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda küresel pazarda rekabet avantajımızı artırarak, uzun vadeli büyüme ve sürdürülebilirlik hedeflerimize katkı sağlayacak.”

“Vestel, lisanslı markalarla küresel büyümesini hızlandırıyor”

Şirketin bugün ODM (Original Design Manufacturer) tarafında çok güçlü olduğunu, Toshiba, Sharp, Daewoo, JVC, Telefunken gibi önemli markalara lisans anlaşmaları gerçekleştirdiğini vurgulayan Güler, “Bu markaların, haklarına sahip olduğumuz pazarlarda üretimin yanı sıra tasarımdan pazarlama ve satışa kadar tüm süreçleriyle ilgileniyoruz. Öncelikle ihracatta bize ait markaların payını yüzde 50’ye taşımayı hedefliyoruz. Avrupa pazarında önemli bir paya sahip olmamızda lisanslı markalarımızın büyük katkısı var. Büyüme stratejimizde en önemli planlarımızdan biri de bu lisanslı markalarımız ile yeni coğrafyalara açılmak ve mevcut pazarlardaki etkinliğimizi artırmak” dedi.

Güler, sözlerine şöyle devam etti: “Global büyüme hedeflerimiz doğrultusunda, Kuzey Avrupa pazarındaki markalı varlığımızı güçlendirmek amacıyla İsveç merkezli Cylinda AB’nin tüm hisselerini satın aldık. Cylinda gibi bölgesinde çok güçlü bir markayı bünyemize katmamız, Vestel’in markalı büyüme stratejisinde genel yaklaşımlar yerine, bölgesel bazda ve marka stratejisine uygun şekilde özenle çalıştığının en önemli kanıtı. Tek tip satış ve pazarlama stratejisi yerine, her ülkenin tüketici alışkanlık ve beklentileri doğrultusunda, ülke ve bölge bazlı marka açılım stratejileri geliştirmeye önem veriyoruz. Bu yatırımla, şirketin uzun vadeli sürdürülebilir büyüme stratejisine katkı sağlayarak, Kuzey Avrupa ülkelerindeki pazar payımızı artıracağız. Ayrıca, Cylinda markasının İskandinav bölgesindeki pazar penetrasyonunu artırmanın hemen ardından markamız için çok cazip bir pazar olan Çin’e de açılmayı hedefliyoruz.”

"Avrupa’da kendi markası ile büyüyecek”

Şirketin Avrupa’daki ilk dijital ve fiziksel mağazasını Almanya’da açtıklarının müjdesini veren CEO Ergün Güler, şunları belirtti: "Şirket olarak, küresel pazarlardaki güçlü büyüme stratejimizde kendi markalarımızla ilerlemeye kararlıyız. Büyüme adımlarımızdan bir diğeri, global ana markamız Vestel markası ile Avrupa’ya açılmak. Artık Vestel markası ile Avrupa’daki varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Bu doğrultuda, Türkiye’de çoklu kanal (omnichannel) deneyiminin öncüsü olarak elde ettiğimiz başarıyı Almanya’ya taşıyoruz. Üç yıl önce Türkiye’de başlattığımız ’Vestel Ekspres’ konsepti, klasik alışverişi dijital deneyimle birleştirerek müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkardı. Şimdi bu başarıyı Avrupa’ya taşıyarak, Berlin’in en işlek caddelerinden biri olan Friedrichstrae’de Avrupa’nın ilk ’Vestel Express’ mağazasını açtık. Bu mağaza ile Akdeniz’in zarif tasarımlarını ve markamızın üstün teknolojisini Alman tüketicilerle buluşturuyoruz.”

"Vestel şimdi Almanya’nın her yerinde"

Şirketin çoklu kanal (omnichannel) yolculuğu, fiziksel mağazayla online alışveriş deneyimi ile sunarken, şirket Avrupa’daki ilk online mağazasını vestel.com/de, Eylül ayı itibarıyla faaliyete geçirdi. Güler, “Almanya’daki müşterilerimiz, şirketimizin ileri teknoloji ürünlerine artık ülkenin her yerinde, yalnızca bir tıkla erişebilecek. Türkiye’de Vestel.com.tr müşterilerine özel sunduğumuz ayrıcalıkları, Almanya’da da sunarak pazarı dönüştürmeye ve farkımızı yansıtmaya kararlıyız. Bu mağaza üzerinden sunduğumuz zengin ve kesintisiz site deneyimi, gelişmiş müşteri desteği, güvenli alışveriş imkânı ve kapsamlı teslimat çözümleri ile alışveriş deneyimini en üst seviyeye taşıyoruz. Türkiye’de Vestel’le çok alışık olduğumuz ama Avrupa’da henüz sunulmamış satış sonrası hizmetler farkını Alman tüketicilerimizle buluşturacağız. Ücretsiz nakliye ve montaj, ek garanti ve 90 gün iade fırsatı öne çıkan hizmetlerimiz. Şirket olarak, Almanya’daki en küçük kasabalara ve köylere kadar ulaşarak, tüketicilerimize hem dijital hem de fiziksel alışveriş deneyiminde yeni bir standart sunmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

"Vestel markası, Almanya’da ulaşılabilir lüksü, farklılaşan tasarımı ve üstün deneyimi temsil edecek"

Vestel, Almanya pazarında ulaşılabilir lüksü, farklılaşan tasarımı ve üstün deneyimi temsil eden bir marka olarak konumlanmayı hedefliyor. ‘Fashion for Home, Passion for Life’ mesajıyla Akdeniz enerjisini Alman evlerine taşıyarak, tutkuyla yaşanan keyifli bir hayat vaadi sunuyor ve bu pazarda güçlü bir konum elde etmeyi amaçlıyor.

Şirket, özellikle Retro serisi ile zamansız şıklığı modern teknolojiyle buluşturuyor. Moda tasarımcısı Aslı Filinta ile gerçekleştirilen iş birliği, ürünlere Akdeniz’in sıcaklığını ve zarafetini yansıtıyor. Ergün Güler konuyla ilgili olarak, "Akdeniz’in sıcaklığını ve zarafetini, yenilikçi teknolojimizle bir araya getirerek, Almanya pazarında fark oluşturacak ürünler sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Amacımız, kullanıcılarımızın hayatlarına hem estetik hem de fonksiyonel bir dokunuş katmak. Şirketimizin Türkiye pazarında güçlü olduğu küçük ev aletleri kategorisinde, özellikle kahve makineleri ve süpürge ürünlerimizle Almanya’dan başlayarak, tüm Avrupa pazarına ve ardından birçok farklı coğrafyaya önemli atılımlar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu adımlar, Vestel’in global marka olma yolculuğunda stratejik kilometre taşları olacak” ifadelerini kullandı.

Güler, “Markamızın Akdeniz esintilerini taşıyan şık kahve makineleri ve inovatif küçük ev aletleri, Alman pazarında hem estetik hem de fonksiyonellik açısından fark oluşturacak ve evlere şıklık katacak. Geliştirdiğimiz ürün ve teknolojilerle kullanıcıların hayatlarını kolaylaştırırken, geleceğin dünyasına bugünden yön vermeyi hedefliyoruz. Kullanıcılarımızın talep ve ihtiyaçlarını doğru anlayarak onlara uygun ürün-teknolojiler geliştirirken, tasarımın bu süreçte ne kadar önemli bir unsur olduğunun bilincindeyiz. Şirketimiz, tasarımı sadece estetik bir unsur olarak görmüyor; sürdürülebilirliğin de bir parçası olarak konumlandırıyor. Tasarım, kullanıcı deneyimini ve ürünlerin kullanılabilirliğini artıran önemli bir faktör olarak şirketimizin stratejisinde yer alıyor. Bu bakış açısıyla şirketimiz, tasarımda her zaman inovasyon ve yenilikçiliği ön planda tutuyor. Bugüne kadar uluslararası platformlarda kazandığı toplam 971 ödülle, tasarım alanında en fazla ödül alan Türk markası olmanın gururunu yaşıyor. Bu başarı, şirketimizin sadece teknoloji değil, aynı zamanda tasarım alanında da küresel ölçekte söz sahibi olduğunun önemli bir göstergesi” şeklinde konuştu.

Doğadan ilham alan sürdürülebilir üretim: Biolive ve Vestel iş birliği

Şirket, sürdürülebilirlik vizyonunu üretim ve teknolojiye entegre ederek, sadece sorumluluklarını yerine getirmekle kalmayıp, bu yaklaşımı bir kurum kültürü haline getiriyor. Sürdürülebilirliği sadece sözde değil, uygulamalarında da öncelikli tutan şirket, Ar-Ge, tasarım ve yatırımlarını bu doğrultuda şekillendirerek çevresel etkileri azaltma yolunda önemli adımlar atıyor. Ergün Güler, bu yıl IFA’da sergilenen ürün ve teknolojilerin sürdürülebilirlik odaklı olarak tasarlandığını ve geliştirildiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Vestel Ventures aracılığıyla hem kadın girişimcileri desteklemek hem de çevresel fayda sağlamak amacıyla yatırım yaptığımız Biolive markası, Akdeniz’in sembolü olan zeytinin çekirdeklerinden tamamen doğal biyoplastik granüller üretiyor. Bu hammaddelerle üretilen ürünlerimizi fuar alanında görebilirsiniz. Bu ürünlerle, beyaz eşya genelinde petrol bazlı plastik kullanımını ortalama yüzde 35 oranında azaltıyoruz. Klima gibi ürünlerde bu oran yüzde 90’ı aşarken, TV’lerde yüzde 99’a ulaşıyor. Ayrıca, Biolive katkılı ürünlerin karbon emisyonu da yaklaşık yüzde 20 oranında azalıyor. Şirket olarak, Biolive kullanarak doğal ve sürdürülebilir bir gelecek için somut adımlar atarak fark oluşturmaya devam ediyoruz. Bugün, tüm süreçlerine sürdürülebilirliği entegre eden bir şirket olarak, üretimde enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, kaynak verimliliği ve su yönetimine odaklanıyoruz. Ayrıca geri dönüştürülmüş ve geri dönüştürülebilir malzemeler kullanarak, tehlikeli kimyasallardan arındırılmış, dayanıklı, onarımı kolay, enerji ve su tasarruflu çevre dostu ürünler geliştiriyoruz. Bu yıl IFA’da sergilediğimiz ürünler, sürdürülebilirlik çalışmalarımızın somut örnekleri. Sürdürülebilir üretim ve doğa için pozitif değer oluşturma hedefimize aralıksız yatırım yaparken hem üretim süreçlerimiz hem de geliştirdiğimiz uygulamalarla dünyanın geleceği için üzerimize düşen sorumluluğu alıyor ve müşterilerimizi bu sürece dahil ediyoruz.”

Yapılan açıklamaya göre, şirketin sürdürülebilirlik yaklaşımı sadece çevresel sorumluluklarla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda toplumsal sorumluluklarını da kapsıyor. Biolive gibi kadın girişimcilere yatırım yaparak, kadınların iş hayatına katılımını destekliyor ve kadın sporculara verdiği desteklerle toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik ediyor. Şirket bu sayede hem çevresel hem de sosyal ve yönetişim (ÇSY) alanlarında kapsamlı çalışmalar yürütüyor.

Vestel Mobilite’de hedef milyar dolarlık şirket değeri

Şirketin hayatı kolaylaştıran, erişilebilir ve akıllı ürünlerle sosyal ve çevresel fayda oluşturan bir teknoloji şirketi olma vizyonuyla hareket ettiğini belirten Güler, Vestel Mobilite’nin faaliyet alanlarının da çevresel etkiler açısından büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.

Güler, “Elektrikli araçların yaygınlaşması, karbon emisyonlarının azaltılmasına ve hava kirliliğinin önlenmesine yardımcı oluyor. Vestel’in şarj istasyonları, bu geçişi destekleyerek, temiz enerjinin yaygınlaşmasını ve toplumun daha sürdürülebilir bir geleceğe adım atmasını sağlıyor” dedi.

Mobilite sektöründeki büyüme beklentilerine de değinen Güler, “2030 yılında global mobilite pazarının, sadece bizim faaliyet gösterdiğimiz elektrikli araç komponentleri, elektrikli araç şarj istasyonları ve enerji batarya depolama çözümlerinin yaklaşık 580 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Vestel Mobilite olarak biz de bu pazarda üssel bir büyüme hedefliyoruz. Gelecek üç yılda Vestel Mobilite’nin piyasa değerini milyar doların üzerine çıkarmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: iha