Vali Doğan'ın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayınladığı mesajı şu şekilde;
"Farklılıklarımızı değil, ortak insanlığımızı esas alarak; “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar” ilkesinin benimsenmesine vesile olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ilan edildiğinde, dünya tarihinde yeni bir dönüm noktası olmuştur.
Her ne kadar 76 yıl önce bugün 10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler Kurucu Antlaşmasında önemli bir yer tuttuğu bilinen ve insan haklarının güvence altına alınmasını sağlayan bu beyanname çok önemli bir konuyu temsil etse de, günümüzde dünyanın birçok yerinde ve özellikle komşu coğrafyamızda halen çok vahim insan hakları ihlalleri yaşanmakta olup, insani değerlere yönelik saldırıların daha da arttığına şahit olmaktayız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1949 yılında beyannameyi ilk tanıyıp imzalayan ülkeler arasında yer alması, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi adına önemli adımlar atması, bu konudaki hassasiyetinin, samimiyetinin ve kararlılığının en önemli göstergesidir. Bizler, inancımız ve medeniyetimizin buyruğu olarak insanın kâinattaki en şerefli varlık olduğuna inanan bir toplumun mensuplarıyız. Bizim medeniyetimizde hakkı korumak, insanlar arasında ayrım yapmamak, farklılıklara saygı duymak ön plana çıkmaktadır ve tarihimiz insan hak ve hukukunun her zaman korunduğuna dair örneklerle doludur.
Tarihten aldığımız sorumluluk ve devlet anlayışımızdan dolayı, sadece kendi vatandaşlarımızın değil, dünyanın tüm coğrafyalarında ve özellikle komşu ülkelerimiz başta olmak üzere ötekileştirilen, zulme uğrayan, ezilen ve sömürülen mazlumların sığınağı olmaya devam ediyoruz. Bunun en güzel örneğini dünyadaki değişik coğrafyalarda hakları ihlal edilen insanlara karşı hiçbir ayrım gözetmeksizin gönlümüzü açarak ve el uzatarak göstermekteyiz.
Dünya tarihinde bugüne kadar yaşanmış ve yaşatılan tüm hak ihlallerini bu özel günde bir kez daha utançla hatırlarken, özellikle de son yıllarda en büyük soykırımlardan birisi olan ve İsrail tarafından Filistin’de yaşatılan mezalimi görmezden gelenlere karşı bizler her platformda gündemde tutmakta ve mazlum halkın sesi olmak için uluslararası toplumun daha güçlü bir dayanışma ve adalet mücadelesi sergilemesi gerektiğini vurgulamaktayız.
Bu vesile ile hak arama bilincinin ve haklara saygılı olma düşüncesinin yaygınlaştırılması, hak ve hürriyetlerin dili, dini, ırkı, rengi, düşüncesi, cinsiyeti ne olursa olsun herkes için aynı olduğu gerçeğinin sadece sözü ile değil, özü ile de kabul edilip yaşatıldığı bir dünyaya ulaşılması ümidiyle, “10 Aralık İnsan Hakları Günü”nün özellikle Filistin başta olmak üzere tüm mazlumların sesinin duyulmasına ve yaşanan zulümlerin, soykırımların durmasına-durdurulmasına vesile olmasını diliyor, ülkemiz başta olmak üzere; tüm dünyanın huzur ve kardeşlik içerisinde bir yaşam sürmesini temenni ediyorum."