Dünyada evli çiftlerin yaklaşık yüzde 15’inin kısırlık problemi ile mücadele ettiğini belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İsa Özbey, "Son yıllarda bu oran yüzde 35’e yaklaşmaktadır. Yapılan çalışmalarda erkeklerde sperm sayısının giderek azaldığı tespit edilmiştir. Sperm sayısının azalmasında çevre kirliliği, GDO’lu gıdaların tüketiminin artması, sigara, alkol, ilaç kullanımlarının artması gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır. Aşırı kilo ve obezite çağımızın vebası olarak giderek artmakta ve kısırlığa sebep olabilmektedir" dedi.
VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İsa Özbey, erkek kısırlığı hakkında açıklamalarda bulundu. Kısırlığın kısaca tanımını yapan Prof. Dr. Özbey, "Evli çiftlerin 1 yıl süre ile korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamamalarına kısırlık diyoruz. Kısırlığın 1/3’ünde erkek, 1/3’ünde kadın ve 1/3’ünde ise her iki eşte de problem vardır. Yani yaklaşık olarak kısırlığın yüzde 50’sinde erkekte problem vardır" dedi.
"Kısırlık oranı giderek artıyor"
Dünyada evli çiftlerin yaklaşık yüzde 15’inin kısırlık problemi ile mücadele ettiğini söyleyen Özbey, "Ne yazık ki bu oran giderek artmaktadır. Son yıllarda bu oran yüzde 35’e yaklaşmaktadır. Yapılan çalışmalarda erkeklerde sperm sayısının giderek azaldığı tespit edilmiştir. Sperm sayısının azalmasında çevre kirliliği, GDO’lu gıdaların tüketiminin artması, sigara, alkol, ilaç kullanımlarının artması gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır" şeklinde konuştu.
"Yüzde 50-60’ının nedenini öğrenebiliyoruz"
Kısırlık tanısının nasıl konduğuna ve nedenlerine değinen Prof. Dr. Özbey, "Kısırlık nedeniyle başvuran erkek hastalarda ilk yapılması gereken test ’spermiyogram’ testidir. Diğer ek testler spermiyogram adını verdiğimiz sperm tahlili sonuçlarına göre istenmelidir. Sperm sayısı 10 milyon/mL’nin altında ise hormon testleri, 5 milyon/mL’nin altında ise genetik testler istenmelidir. Bütün bilimsel ve teknolojik gelişmelere rağmen günümüzde erkek kısırlığının yalnızca yüzde 50-60’ının nedenini öğrenebiliyoruz. Geri kalan nedenleri bilmiyoruz ancak tahmin edebiliyoruz. Muhtemelen çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları, GDO’lu gıdalar ve genetik faktörler sorumludur" diye konuştu.
"Tüp bebek yöntemi ile hastaların yüzde 65-70’i çocuk sahibi olabilmektedir"
Tedavi seçeneklerini de anlatan Özbey, "Erkek kısırlığında karşılaştığımız hormonal nedenler ilaç ile tedavi edilirken, varikosel (testis torbası içerisinde yer alan damarların şişmesi) gibi hastalıklar ameliyat ile düzeltilebilmektedir. Varikoselin birçok tedavi yöntemi olmasına rağmen günümüzde en etkili tedavi yöntemi mikroskobik varikoselektomi cerrahisidir. Mikroskobik varikoselektomi ile hastaların yüzde 40-80’i normal yolla baba olabilmektedir. Sebebi açıklanamayan kısırlıkta; yaşam tarzı değişiklikleri, sağlıklı beslenme, antioksidan ilaçlar ve tüp bebek yöntemleri kullanılmaktadır. Tüp bebek yöntemi ile hastaların yüzde 65-70’i çocuk sahibi olabilmektedir. Kısırlığı olan erkeklerin yaklaşık olarak yüzde 10’unda menide hiç sperm bulunmaz. Bu hastalarda ’mikro-TESE’ denilen ameliyat ile yüzde 65 oranında sperm bulunabilmektedir" ifadelerini kullandı.
"Aşırı kilo neden olabilir"
Yine önemli konulardan birisinin de bazı ilaçların kısırlık yapabilmesi olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İsa Özbey, "Bu konuda da her hekim mutlaka çocuk beklentisini sorgulayıp sonrasında ilaç başlamalıdır. Aşırı kilo ve obezite çağımızın vebası olarak giderek artmakta ve kısırlığa sebep olabilmektedir. Erkeklik hormonu olan testosteron yağ dokusunda kadınlık hormonu ’östradiol’e dönüşmekte ve kısırlığa yol açabilmektedir. Bu nedenle kilolu erkeklerde kilo verilmesi bir tedavi seçeneği olabilmektedir" dedi.