Mevsim geçişlerinde sıklıkla ifade edilen halsizlik yorgunluğun nedeninin uyku apnesi (uykuda solunum durması) olabileceğini belirten Uzm. Dr. Cüneyt Altunay, "Uyku apnesi çocuklarda da görülür. Genellikle büyük bademcik ve geniz etinin solunum yolunu tıkaması sonucu ortaya çıkar. Okula hep yorgun giden, sık uyanan, tıkanan, sık enfeksiyon olan büyüme gelişme geriliği yaşayan uyku apneli bir çocukta yalnızca geniz etinin ameliyatla alınması bile yakınmaları büyük ölçüde sonlandırır.” dedi.

Acıbadem Kent Hastanesi KBB Uzmanı Dr. Cüneyt Altunay uyku ve uyku apnesi hakkında bilgi verirken, Dünya genelinde orta ve şiddetli uyku apnesi olan insanların yüzde 80-90’unun henüz teşhis edilmediğine dikkat çekti. Uykunun farklı evreleri ile kişiyi bir sonraki yaşam savaşına fiziksel ve psikolojik olarak hazırlayan bir mola olduğunu belirten Uzm. Dr. Altunay, şöyle konuştu: “Sağlıklı uyku düzeni ile kanda belli düzeyin üstünde oksijen de sağlanarak en uç hücrelere kadar gelişme, büyüme, yenilenme, dinlenme fonksiyonları sağlanır. İyi bir uyku sonrası kişi kendini dinlenmiş, dinamik hisseder. Eğer gündüz bir yorgunluktan söz ediyorsak bunu ‘kişinin olağan uykusunu uyumasına rağmen uykuya meyilli halsiz ve bitkin bir gün geçirmesi’ bir başka ifade ile ‘uykunun kişiyi gerektiği kadar dinlendirmemesi’ olarak ifade edebiliriz. Bunun nedeni uyku apnesi olabilir. Uyku apnesi hastalığı günümüzde yalnızca horlama ve sosyal etkileri ile akla gelmesine rağmen bireyin genel sağlığını da etkileyen ciddi bir hastalıktır. Bununla birlikte kişinin kendisinin ve çevresinin iş performansı ve verimlilik dışında güvenlik açısından da önem arz eder. Buna en tipik örnek uzun yol otobüs şöförleridir. Hastalığın klasik üç özelliği horlama, tanıklı apne (belli bir süre soluğunuzun durmasına tanık olan kişinin ifadesi) ve gündüz yorgunluğudur. Objektif bulgu olarak kişinin apne varlığının uyku testi (polisomnografi) ile saptanması gereklidir.”

Gece uyuduğu halde sabahları yorgun uyanan çocukların bu tablosunun altında uyku apnesinin yatabileceğini belirten Uzm. Dr. Altunay, “Uyku apnesi hastalığına katkısı olan en önemli nedenlerden başlıcaları solunum yolunun başlangıcından sonuna kadar farklı düzeylerde oluşan dirençtir. Bu direncin en tipik örnekleri çocukluk çağında geniz eti büyümesi, erişkinde burun içi eğriliklerdir. Klinik ve gerekirse uyku testi ile tanı konan uyku apneli hastalarda uygun vakalarda cerrahi yüz güldürücüdür. Okula hep yorgun giden, sık uyanan, tıkanan, sık enfeksiyon olan büyüme gelişme geriliği yaşayan uyku apneli bir çocukta yalnızca geniz etinin ameliyatla alınması bile yakınmaları büyük ölçüde sonlandırır. dedi.

Altunay, erişkinlerde obezite, burun eğriliği, etlerin şişmesi, tıkayıcı sinüs ve burun hastalıkları, geniz eti, yumuşak damak gevşekliği, küçük dilin büyük olması, dil kökü ve çene problemlerinin uygun vakalarda cerrahiden fayda görebileceğini söyledi. Uygun vakalarda önemli bir seçeneğin de geceleri basınçlı solunum cihazı kullanmak olduğunu belirten Altunay, buna uyku testi sonrası cihaz uyum testi ile ilgili hekim ve hasta ile karar verildiğini kaydetti.

Kaynak: iha