Ürdün Kralı II. Abdullah, Gazze’ye acil insani yardımın ele alındığı konferansta yaptığı konuşmada, "Gazze’deki uluslararası insani yardım ciddi şekilde yetersiz kaldı, yardımların ulaştırılması her düzeyde engellerle karşı karşıya kaldı. İnsani yardım ulaştırılması ateşkesi bekleyemez" diyerek yardımların ulaşmasının en etkili yolunun kara koridoru olduğunu vurguladı.
Ürdün’ün başkenti Amman’ın batısındaki Ölü Deniz bölgesinde bulunan Kral Hüseyin bin Talal Kongre Merkezi’nde Mısır ve Birleşmiş Milletler (BM) ile ortaklaşa "Gazze Şeridi’nde acil insani müdahale" konulu uluslararası konferans gerçekleştirildi. Uluslararası toplumun Gazze Şeridi’ndeki insani felakete müdahalesinin güçlendirilmesi hedeflenen konferansa Ürdün Kralı II. Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres başta olmak üzere Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve çok sayıda ülke lideri ile insani yardım kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
“İnsani yardım ulaştırılması ateşkesi bekleyemez”
Ev sahibi Ürdün Kralı II. Abdullah yaptığı konuşmada, “Bugün insanlık tarihinin kritik bir dönüm noktasındayız. Ortak vicdanımız şu anda Gazze’deki felaketle sınanıyor. İnsanlığımız tehlikede. Gazze halkı, 8 aydır hiç durmadan 20 yılı aşkın bir süredir yaşanan diğer çatışmalardan çok daha büyük bir ölüm ve yıkımla karşı karşıya kaldı. Ufukta kıtlık görünüyor. Refah’ta askeri operasyonun başlaması, kötü olan mevcut durumu daha da kötüleştirdi ve yaklaşık 1 milyon Gazzeli, gıda, su, barınak ve ilaca erişimden mahrum bırakılarak bir kez daha zorla yerinden edildi. Güvenlik arayışı içinde defalarca yerlerinden edilenler bile hedef alınıyor” ifadelerini kullandı. Kral II. Abdullah, “Gazze’deki uluslararası insani yardım ciddi şekilde yetersiz kaldı, yardımların ulaştırılması her düzeyde engellerle karşı karşıya kaldı. İnsani yardım ulaştırılması ateşkesi bekleyemez ve herhangi bir tarafın siyasi gündemine konu olamaz” ifadelerini kullandı.
“Gazze’ye yardımların ulaşmasının en etkili yolu, kara koridorudur”
Gazze halkının uluslararası toplumdan abartılı bir şey beklemediğini, somut eylem beklediğini vurgulayan Kral II. Abdullah, acil olarak 4 kritik konuya odaklanmaları gerektiğini söyledi. Kral II. Abdullah, “Birincisi, sahadaki tüm tarafların katılımını sağlayacak güçlü bir koordinasyon mekanizmasına ihtiyaç var. Sahadaki aktörler arasındaki çatışmaların etkili bir şekilde sona erdirilmesi, yardım kuruluşlarının güvenli, yeterli ve sürdürülebilir bir şekilde hareket edebilmesi, organize olabilmesi ve görevlerini yerine getirebilmesi için kilit öneme sahiptir. İkincisi, kara koridoru. Gazze’ye yardımların ulaşmasının en etkili yolu, kara koridorudur ve bunun için acilen uluslararası kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadır. Yardımların günlük olarak ulaştırılması için (savaş sonrası) yeterli sayıda kamyonun konuşlandırılmasına hazırlıklı olmalıyız. Gazze’de yüzlerce kamyona ihtiyaç var. Gazze’ye kara yoluyla sürekli bir yardım akışını etkili bir şekilde yürütmek için çok daha fazlasına ihtiyaç var. Bu kaynakları eyleme geçirmek için aylarca bekleyemeyiz. Bugün sahip olduğumuz şey, ihtiyacımız olandan çok uzak” şeklinde konuştu. Kral II. Abdullah, Ürdün’ün Gazze’ye havadan yardımları da süreceğini belirtti. Kritik konulardan üçüncüsüne değinen Kral II. Abdullah, “Gazze’ye yapılan yardımın miktarı ve niteliği esastır. Çünkü ilaç, su ve barınma malzemelerinin yeterli ve sürekli olarak sağlanması gerekmektedir. Yardım operasyonlarını hızlandırabildiğimiz anda gecikmeden yardım göndermek için yeterli stokun olmasını sağlamalıyız” ifadelerini kullandı. Kral Abdullah, “Son olarak, yüzlerce çocuğun hayatını kaybettiği ve yaralandığı, yerleşimci saldırıları, hareket kısıtlamaları ve ihlallerin yaşandığı Batı Şeria’da kötüleşen ekonomik, siyasi ve güvenlik şartlarına herkesin dikkatini çekmek istiyorum. Bugün kimse harekete geçmezse Batı Şeria’daki gerilimlerin bölge üzerinde yıkıcı etkisi olacak daha geniş bir çatışmaya dönüşebileceğinin farkında olmalıyız” ifadelerini kullandı. Kral II. Abdullah, “Gazze’yi terk edemeyiz, herkesin önceliği bu olmalı. Tarih bizi yaptıklarımıza göre yargılayacak. Bu, insanlığımızın ve samimiyetimizin bir sınavıdır” diyerek konuşmasını tamamladı.
Sisi’den ateşkes, İsrail’e baskı, UNRWA’ya destek, iki devletli çözüm çağrısı
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ise konuşmasında, “Gazze Şeridi’nde yaşanan benzeri görülmemiş insani felaketin sorumluluğu doğrudan İsrail’e aittir. Bu kriz, Gazze Şeridi’ne, halkına, altyapısına ve sağlık sistemine karşı yürütülen yıkıcı, intikamcı bir savaşın sonucudur” ifadelerini kullandı. Sisi, uluslararası anlaşmaların ve insan haklarının tamamen hiçe sayıldığı saldırılarda, Gazze Şeridi’ni yaşanmaz hale getirmek ve Filistin halkını topraklarından sürmek için açlığa ve kuşatmaya başvurulduğunu belirtti. Saldırıların Refah Sınır Kapısı’ndan insani yardım girişini engellediğini belirten Sisi, “Bu nedenle bugün burada toplananların ortak çabaları ve iradesiyle bazı hususların hayata geçirilmesi için acil, güçlü ve somut adımların atılması çağrısında bulunuyorum. İlk olarak Mısır, dün (10 Haziran) kabul edilen 2735 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararını ve ilgili diğer kararları memnuniyetle karşılıyor ve bunların tam olarak uygulanmasını talep ediyor. Mısır, Gazze Şeridi’nde acil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir ateşkese duyulan hayati ihtiyacı yineliyor” dedi. Sisi, “İsrail, kuşatmayı sona erdirmeye ve kitlesel açlığı Gazze halkına yönelik kolektif bir ceza olarak kullanmaya son vermeye zorlanmalı. Üçüncüsü, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) gerekli destek ve finansmanı vererek ajansın Filistinli sivillere yardım etme konusundaki hayati ve kilit rolünü yerine getirmesine imkan sağlanmalı. Son olarak saldırılar nedeniyle Gazze Şeridi’ndeki evlerini terk etmek zorunda kalan yerinden edilmiş Filistinlilerin ikamet ettikleri bölgelere bir an önce geri dönmelerine imkan sağlayacak şartlar oluşturulmalıdır” diye konuştu. Sisi, “Bölgede barışı, istikrarı ve bir arada yaşamayı sağlamanın tek yolu, iki devletli çözüm yoluyla çatışmanın temel nedenlerini ele almak ve Filistin halkına başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, kalıcı bir devlet kurma yönündeki meşru hakkını vermektir” dedi.
“Gazze’ye giden tüm mevcut yollar çalışır durumda olmalı”
BM Genel Sekreteri Guterres ise konuşmasında, “Gazze’deki katliamların hızı ve boyutu genel sekreterlik görevim boyunca gördüğüm her şeyin ötesinde" dedi. En az 1.7 milyon kişinin (Gazze nüfusunun yüzde 75’i) İsrail’in saldırıları nedeniyle defalarca yerinden edildiğini vurgulayan Guterres, “Hiçbir yer güvenli değil, şartlar içler acısı, halk sağlığı durumu kriz düzeyinin ötesinde. Gazze’deki hastaneler harabe halinde, tıbbi malzeme ve yakıt ya kıt ya da yok. Gazze’de 1 milyondan fazla Filistinli yeterli içme suyuna sahip değil ve korkunç düzeyde açlıkla karşı karşıya. 50 binden fazla çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle tedaviye ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. Krizinin çözümünde tek yolun iki devletli çözüm olduğunu belirten Guterres, “"Gazze’de böylesine derin ve acil bir ihtiyaç içinde olan Filistinliler için bugünkü eylem çağrısına yanıt vermek için çalışırken, bu gerçeği korumak için çalışmaya devam edelim” dedi. Guterres, “Başkan Biden’ın yakın zamanda duyurduğu barış girişimini memnuniyetle karşılıyor ve tüm tarafları bu fırsatı değerlendirip anlaşmaya varmaya çağırıyorum” şeklinde konuştu. Guterres ayrıca taraflara uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine saygı duymaları çağrısında bulunarak, “Bu, taahhüt ettikleri gibi hem Gazze’ye hem de Gazze’ye insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmayı da içeriyor. Gazze’ye giden tüm mevcut yollar çalışır durumda olmalı ve kara yolları kesinlikle hayati önem taşıyor” dedi. Guterres ayrıca, insani yardım teslimatı için güvenli yollar ve engelsiz erişime ihtiyaç duyan UNRWA çalışanlarının da korunması gerektiğini belirtti.
Abbas’tan “İsrail’e baskı” çağrısı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise konuşmasına Gazze’deki Filistinlilerin yaşadığı zorlukları vurgulayarak başladı. Abbas, İsrail’in sınır geçişlerine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle Filistinlilerin acilen tıbbi yardıma ve gıdaya ihtiyaçları olduğunu ve çocukların okula geri dönmeleri gerektiğini söyledi. Abbas, “BM Güvenlik Konseyi ve diğer uluslararası ortakların İsrail’e geçişleri açması için daha fazla baskı uygulanmasında büyük rolü var” ifadelerini kullandı. Abbas ayrıca Filistin halkının acılarına son vermenin zamanının geldiğini söyleyerek acil ve kalıcı ateşkes çağrısında bulundu.