İstanbul AirShow, Uluslararası Sivil Havacılık ve Havalimanları Fuarı’nın açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Ülkemiz gökyüzünde kurduğumuz köprülerle havacılık alanında Avrasya bölgesinde lider bir küresel havacılık merkezi olmuştur. Ülkemizi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden birine dönüştürdük. Uzun süredir yaptığımız görüşmeler sonucunda Şili’nin başkenti Santiago’ya 18 Aralık 2024 tarihi itibarıyla THY ile İstanbul-Sao Paolo (Brezilya)-Santiago hattında haftalık 4 frekans olarak seferlere başlamayı planlıyoruz. THY’nin 4 Aralık 2024 tarihi itibarıyla İstanbul-Kuala Lumpur-Sydney hattında seferlere başlamasını da öngörüyoruz. Bu yıl başlanan Melbourne seferlerinin ardından Sydney’de Avustralya kıtasında açacağımız ikinci yeni nokta olacak” dedi.
Sivil havacılık sektörünün bölgedeki en önemli ve köklü organizasyonlarından olan İstanbul AirShow, Uluslararası Sivil Havacılık ve Havalimanları Fuarı 14’üncü kez ziyaretçilere kapılarını açtı. Açılışa, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanı sıra Sivil Havacılık Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Yüksek, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Enes Çakmak, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Mikail Akbulut’un da bulunduğu önde gelen sektör temsilcileri katıldı.
Burada bir konuşma yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Zaman; geri döndürülmesi, depolanması ve durdurulması mümkün olmayan bir kaynak. Bu nedenle internet ile bir video ya da sayfa açmak istediğinde bunun saniyeler içinde açılmasını istiyor. E-ticaret ile alışveriş yaptığında kargosunun ertesi gün eline ulaşmasını bekliyor. Hastanede, bankada ya da herhangi bir devlet dairesinde sıra beklemek istemiyor. İnsanlar artık A noktasından B noktasına en hızlı güvenli ve konforlu bir şekilde nasıl varırım sorusuna cevap arıyor? İlk önce gideceği yerde havalimanı varsa uçak bileti bakıyor Yüksek hızlı tren var mı diye bakıyor Yollarda en üst düzey kalite arıyor, otoyol istiyor, bölünmüş yol istiyor. Özetle yaşadığımız çağda artık ulaşılabilirlik ve hız faktörlerinin, hayatımızın her alanına radikal bir şekilde etki ettiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
"Ulaştırma hamleleriyle ülkemize çağ atlattık"
22 yılda Türkiye’nin çağ atladığını belirten Uraloğlu, “Bugün vatandaşlarımızın bu taleplerine cevap veren bir Türkiye var. Son 22 yılda Cumhurbaşkanımızın başlattığı ulaştırma hamleleriyle ülkemize çağ atlattık. 2002 yılında toplam araç sayımız yaklaşık 8.5 milyon ve bölünmüş yol uzunluğumuz 6.101 km iken ortalama seyahat hızımız saatte 40 kilometreydi. Bugün araç sayımız 30 milyonu geçmesine rağmen ortalama seyahat hızımız yaklaşık 90 kilometreye çıkmış durumda. Bunu bölünmüş yol uzunluğumuzu yaklaşık 30 bin kilometreye çıkararak sağladık. Yüksek hızlı trenler ile bugüne kadar yaklaşık 91 milyon yolcu taşıdık. Havacılıkta ise dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri olarak çağ atladık. Çünkü uluslararası düzeyde Ülkelerimiz için vazgeçilmez olan ekonomik işbirliklerinin tesisi ve dış ticaret faaliyetlerimizin gelişmesi için gerekli olan en hızlı, güvenli ve konforlu ulaşım yolunun havayolu olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu noktada bugün burada sadece havacılık ve uzay sektörünün geleceği için değil ülkelerimizin ekonomik ve sosyo-kültürel geleceği içinde bir araya gelmiş bulunuyoruz” diye konuştu.
Devrin artık kazan kazan devri olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Artık modern ekonomilerin başlıca özelliği; çokuluslu üretim, ülkelerarası finansal akımlar ve uluslararası ticaret hacminin çok büyük boyutlara ulaşmasıdır. Kapılarını örtersen, gözlerini, kulaklarını kapatarak dünyadaki gelişmelere uzaktan bakarsan, dost edinmezsen bugünün dünyasında yerin yok. Devir artık ’kazan-kazan’ devri. Havayolu ulaşımı ise kazan-kazan devrinin en önemli dinamosu. Bu nedenle tüm dünyada hava ulaşımına verilen önem, diğer ulaşım modlarına göre daha hızlı bir şekilde artmaktadır. Bu noktada Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Orta Asya’dan Afrika’ya uzanan koridorun da tam ortasında bulunan ve 4 saatlik uçuş süresiyle 1,4 milyar insanın yaşadığı 67 ülkenin de merkezinde muhteşem bir lokasyona sahip olan ülkemiz” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden birine dönüştürdük”
Türkiye’nin dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Ülkemiz gökyüzünde kurduğumuz köprülerle havacılık alanında Avrasya bölgesinde lider bir küresel havacılık merkezi olmuştur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ’dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak’ hedefiyle hareket ederek ülkemizi; dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden birine dönüştürdük. Hava Ulaştırma Anlaşmamız bulunan ülke sayısını 81’den, 173’e yükselttik. Böylece dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken uçuş ağımıza 286 yeni nokta ekleyerek 131 ülkede 347 noktaya ulaştırdık. Bu sayıyı arttırmak için yeni çalışmalara da devam ediyoruz. Uzun süredir yaptığımız görüşmeler sonucunda Şili’nin başkenti Santiago’ya 18 Aralık 2024 tarihi itibarıyla THY ile İstanbul-Sao Paolo(Brezilya)-Santiago hattında haftalık 4 frekans olarak seferlere başlamayı planlıyoruz. Böylelikle, THY Şili’ye ilk kez sefer gerçekleştirmiş olacak. THY’nin 4 Aralık 2024 tarihi itibarıyla İstanbul-Kuala Lumpur-Sydney hattında seferlere başlamasını da öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Çukurova Uluslararası Havalimanı’na da değinen Uraloğlu, ”Bu yıl başlanan Melbourne seferlerinin ardından Sydney’de Avustralya kıtasında açacağımız ikinci yeni nokta olacak. Böylece bu senenin sonunda dış hatlardaki uçus nokta sayımızı 349’a çıkarmayı hedefliyoruz. İç hatlardaki aktif havalimanı sayımızı da 26 iken son olarak 10 Ağustos’ta hizmete açtığımız Çukurova Uluslararası Havalimanıyla 58’e çıkardık. Dile kolay her 1,5 yılda bir havalimanı yapmışız. Çukurova Uluslararası Havalimanı da hem bölgemizin hem de ülkemizin havacılık alanında uluslararası bir aktarma merkezi olması adına önemli bir yatırım oldu. Havalimanımız ile birlikte ülkemizin geleceğe açılan kanatları daha da büyüdü. 2018 yılında hizmete açtığımız İstanbul Havalimanı ile de bugün ülkemiz ve İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır. Avrupa’nın en yoğun havalimanı olarak yıllardır sahip olduğu birinciliği sürdürmeye devam ediyor” dedi.
"Bugün kendi yakın yörünge, gözlem ya da haberleşme uydularını geliştiren ve üreten bir ülkeyiz"
Yerli ve milli ürünlere başarısından söz eden Bakan Uraloğlu, “Sivil Havacılık alanında çağ atlatan bu başarıları hayata geçirirken aynı dönemde yerli ve milli havacılık ve uzay teknolojilerimizi de geliştirerek bu alanlarda uluslararası arenada söz sahibi ülkelerinden biri olduk. Bugün kendi yakın yörünge, gözlem ya da haberleşme uydularını geliştiren ve üreten bir ülkeyiz. En önemli projelerimizden biri de hiç şüphesiz ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’dır. Bilindiği üzere uydumuzu Temmuz ayında uzaya başarıyla fırlattık. Test sürecine başladık. İnşallah en geç yıl sonunda uydumuzu devreye alacağız. Türkiye, TÜRKSAT 6A’dan edindiği tecrübelerle bölgesindeki ülkeler için haberleşme uydusu üretim merkezi haline de geldi. TÜRKSAT 6A’nın üretimi ile ülkemiz haberleşme uydusu üreten ilk 11 ülke arasında yerini aldı ve uydu ihracatçısı konumuna yükselmiş oldu. Hava savunma sanayinde de dünya güç dengelerini değiştiren, muharebe alanında çığır açan teknolojilere imza attık. 2000’li yılların başında İHA’ları kimse bilmezken ilk milli uçuş bilgisayarını geliştirdik. Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde yürütülen çalışmalarla; 2007’de Bayraktar Mini İHA, 2010’da Anka, 2014’te dünyaya nam salmış Bayraktar TB2 ve 2019’da da Akıncı’yı geliştirdik. 2022’de Bayraktar Kızılelma’yı ve son olarak 5’inci nesil çok rollü savaş uçağı olan KAAN’ı gökyüzünde görerek bunlar gibi nice başarıya imza attık” dedi.
Uraloğlu konuşmasının devamında, “Sivil Havacılık sektörü ile havacılık ve uzay teknolojileri alanında çağ atlatan tüm bu projelerle birlikte; Türkiye, Avrasya’daki havacılık ve havalimanı sanayii için önemli bir lider rol üstlenmektedir. Bu noktada havacılık sanayinin sivil yönüne odaklanan ve tüm paydaşlarını bir araya getirerek uluslararası entegrasyona hizmet eden İstanbul Airshow’u çok önemli bir etkinlik olarak görüyorum. Yerel ve küresel düzeydeki şirketler arasında yeni ortaklıklar ve iş birlikleri kurulmasına vesile olarak sektörün daha da büyümesine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu tür etkinlikler ile birbirine uzak coğrafyalarda olsa dahi ülkelerimiz arasında yapacağımız iş birlikleri ile uzakları yakın, ülkelerimizi komşu kapısı haline getireceğiz. Bugün bu birliktelik vesilesiyle yeni ortaklıklar, yeni pazarlar ve iş imkânları aralanacak. Ticaretimiz artacak, sosyal ve kültürel ilişkilerimiz hızlanacak böylece ülkelerimiz arasında yeni bir dönemi başlatacağız. Bizler, Türkiye olarak tüm dünyayı sarmak istiyoruz, Türkiye’nin parlak geleceğine sizleri de ortak etmek, sizlerle güçlü ortaklıklar kurmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.