Yazı başlığındaki sözü en çok da Seçilmiş Yönetenler söylerler.

Oysa, çokça da görülür ki; kimi ülkelerde, kimi Seçilmiş Yönetenler halkın inanılmaz safça hayranlığı karşısında şirazeden çıkarlar.

Tarihe bakın, “ Devlet benim! Ben ne dersem O olur!” diyen nice iz bırakan devlet adamları var. Birçoğu devletlerinin, milletlerinin sonunu da hazırlamış.

Tarihi ve en çarpıcı son örnekler; Saddam ile Kaddafi değil mi? Esad ve Suriye son halkalar olabilir. Ülkeler, halklar neden bunca kan ve yıkım yaşasın?

                                                                *

Sözü tabii ki ülkeme ve şehrime getireceğim. Çokça yinelediğim sözlerle:

Bu ülkenin sahibi 78 milyon insandır. Ülkenin servetlerini üretenler de 78 milyon insan. Tabii, halkın seçtiği Ülkeyi ve Şehirleri Yönetenler olmak zorunda.

Ülkenin Devlet Hazinesi de halktan toplanan paralarla oluşturulur. O Hazine de Hükümetlere teslim edilir. Peki, O Hazineyi kimler harcar, nasıl hesap verilir?

 Ailemizde; eve giren ve harcanan her kuruşun hesabını bile bireylerin tümü  vermek zorundadır. Hükümetler de, Devlet Hazinesi’ne giren ve harcanan her kuruşun hesabını vermek zorundadır.

                                                                  *

Peki, ülkemizde ve şehrimizde öyle mi oluyor?

Seçilmişler ve Atanmışlar, kimi yanlış işlere, hatalı yatırımlara paralarımızı harcarken, hesap soran eleştirilerle karşılaşırsa neden öfkelenirler?

Neden, küçük-büyük, yanlış-doğru, her eleştiriye, “ Sana mı soracaktım? Yöneten benim, projelere ben karar veririm!” havalarına sıkça rastlanır.

                                                                   *

Sakarya’da, bu yazıya şu gün neden gerek duydum?

Seçilmiş ve Atanmış tüm Yönetenler şu günlerde, “ Gelişen, zenginleşen, şahane bir Sakarya! Sosyal ve Ekonomik olarak, ülkenin göz bebeği olmaya doğru yürüyen bir vilayet!” havaları pompalıyor.

Sakın; çocuğunuza bile evde böyle davranmayın! Önüne koyulan maddi-manevi imkanları hatırlatın. O imkanları yaratanların emeklerini de!

Çocuklarınızın bireysel yeteneklerini de Onlara sık sık vurgulayın! Çok daha iyi şeyler yapabileceğini, sorumluluklarını açıkça anlatın.

 Şunu her aile iyi bilir;..Harika mazeret yazan çocuklar ailelerin sonunu da yazar!

                                                              *

Yönetenler de iyi mazeret yazanlardan oluşmuşsa, işte bu of of’tur. Ki, Devletin, tüm illerle mukayeseli resmi rakamları, Sakarya’nın ülke içindeki sıralamasını her konuda çok açık ortaya koyuyor.

Sakarya’da işler hiç de hak ettiğimiz kadar iyi gitmiyor. Son 13-14 yıldır, liyakati ile Hükümette Bakan olan bir tek Sakarya Milletvekili yoksa, söz biter. Demek ki, BİZ SEÇMEYİ DE BİLMİYORUZ!

Peki; Sakarya’da Seçilmiş tüm Genel ve Yerel Yönetenler ile Atanmış Yönetenler yine de neden, nasıl önümüze pembe tablolar koyar? Onu yarına bırakalım.