Türkiye ve Mısır arasında, 4 Eylül’de Ankara’da düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Toplantısı ortak bildirisi yayımlandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye ve Mısır arasında 4 Eylül’de Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi’nin eş başkanlığında düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Toplantısı ortak bildirisi yayımlandı. Yayımlanan bildirinin maddeleri şöyle:

"- Maliye, çevre, şehircilik, sağlık, enerji, işletme, tarım, sivil havacılık, bilgi ve iletişim teknolojileri, yükseköğretim, çalışma ve istihdam, iş birliği ve kapasite geliştirme, demiryolu, rekabet politikası ve diplomasi akademileri arasında iş birliği alanlarında Mutabakat Zaptı imzalanmasını memnuniyetle karşılar; tüm alanlarda mevcut ikili yasal çerçeveyi ihtiyaçlara uygun şekilde güncelleyerek Taraflar arasındaki çok boyutlu iş birliği ve koordinasyonun çeşitlendirilmesi ve derinleştirilmesi amacıyla, ortak çabaların artırılmasına karar verirler;

- Dışişleri Bakanlarının eş başkanlığındaki Ortak Planlama Grubu’nun, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin bir sonraki toplantısında onaylanmak üzere iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin her alanda daha da ilerletilmesi için çalışmalara başlamasını talep ederler;

- İki Taraf, ekonomik ve ticari ilişkileri daha da teşvik ederek ve mevcut potansiyelden yararlanarak ticaret hacimlerini 15 milyar ABD Dolarına çıkarmaya istekli olduklarını ifade ederler;

- İş adamları için kendi ülkelerindeki yatırım ortamını iyileştirmeye devam etmeyi ve bu bağlamda yatırımcıların ve şirketlerin her iki taraftaki sorunlarını ortadan kaldırmak ve yeni yatırımları teşvik etmek için gerekli önlemleri almayı kabul ederler;

- Doğrudan Yabancı Yatırım’ı (DYY) destekleme konusundaki isteklerini yineler ve sanayi ve altyapı alanlarındaki iş birliklerini güçlendirmeye istekli olduklarını ifade ederler;

- Genç girişimcileri ortak projeleri uygulamaları için destekleyerek mikro işletmeler ve girişimcilik alanlarında ikili iş birliğini teşvik ederler;

- Afrika, Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerindeki üçüncü ülkelere ihracatın yanı sıra üretim, tüketim açısından entegrasyon sağlamak amacıyla her alanda ortak ekonomik projeleri ve karşılıklı yatırım fırsatlarını teşvik etme ve artırma taahhütlerini ifade ederler;

- Türkiye ve Mısır’daki ticaret fuarları ve sergiler ile forumlar, seminerler, konferanslar, çalıştaylar gibi ekonomik etkinliklere düzenli katılımın yanı sıra iki Taraf arasında ticaret ve iş heyetlerinin değişimini teşvik ederler;

- İki ülke arasındaki siyasi ve diplomatik diyaloğu sürdürme ve askeri, güvenlik ve konsolosluk işleri gibi farklı alanlarda istişareleri genişletme konusundaki istekliliklerini yinelerler;

- Enerji alanında yakın iş birliğinin sürdürülmesinin ve ikili ilişkiler, ortak projeler ve yatırımlar konusunda diyaloğun ilerletilmesinin yanı sıra, başta yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında olmak üzere, enerji geçişinde karşılıklı yarar ilkelerine dayalı iş birliğinin desteklenmesinin öneminin altını çizerler;

- İklim değişikliği ile mücadele, biyolojik çeşitlilik kaybının tersine çevrilmesi, çölleşmenin önlenmesi, arazi tahribatı ve benzeri zorluklarla mücadele amacıyla çevre konularında ikili olarak ve her iki ülkenin de üyesi olduğu uluslararası örgütler çerçevesinde iş birliği yapılmasının önemini kabul ederler;

- Sivil havacılık alanında ikili iş birliğinin güçlendirilmesini desteklerler ve ilgili makamları havayolu operasyonları için prosedürleri kolaylaştırmaya, uçuş sayısını arttırmaya, havayolu şirketlerinin çalışmalarını kolaylaştırmaya ve yeni güzergâhlarda uçuşlar başlatarak hava taşımacılığı bağlantılarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunmaya teşvik ederler;

- Konut ve kentsel planlama alanlarında ikili iş birliğini güçlendirmeyi kabul ederler;

- Çalışma, istihdam ve sosyal güvenlik alanlarında iş birliklerini derinleştirmenin önemini ifade ederler;

- Kadınların, ailenin, çocukların, engellilerin, yaşlıların korunması ve sosyal yardım da dâhil olmak üzere sosyal politikalar alanında iş birliklerini geliştirmeyi kabul ederler;

- Diplomasi Akademileri arasında 2007 tarihli Mutabakat Zaptı’nın yerini alacak yeni bir Mutabakat Zaptı imzalamak suretiyle ikili ve çok taraflı düzeyde diplomat eğitimi konusunda iş birliklerini güçlendirme isteklerini ifade ederler;

- İki ülke arasındaki kültürel ve tarihi bağları vurgular ve turizm, kültür, eğitim, gençlik ve spor alanlarında iş birliklerini daha da güçlendirmeyi kabul ederler;

- Medya, iletişim ve dezenformasyonla mücadele alanlarında iş birliğini geliştirme niyetlerini ifade ederler;

- Teknik ve mesleki eğitim alanında iş birliği fırsatlarının araştırılması konusunda mutabık kalırlar;

- Sağlık ve tıp bilimlerinde ikili iş birliğini güçlendirmeyi kabul ederler;

- Denizcilik, hava ve karayolu taşımacılığı da dâhil olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirme taahhütlerini ifade ederler;

- Tarafların ilgili makamları arasında, terörizmin her türlü biçim ve tezahürüne karşı koymayı ve yasa dışı göçmen kaçakçılığı, insan ve uyuşturucu ticareti de dâhil olmak üzere sınır aşan organize suçlarla mücadeleyi amaçlayan iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurgularlar;

- İş birliklerini arttırma, çok taraflı çabaları destekleme ve uluslararası ve bölgesel örgütler bünyesinde ortak çıkarlara yönelik tutumları koordine etme ve bu örgütlerde iki ülke arasındaki eşgüdüm ve istişareleri sürdürme ve mümkün olan hallerde uluslararası örgütlerdeki adaylıklara karşılıklı destek verme taahhütlerini ifade ederler;

- Afrika kıtası için kapasite oluşturulması ve bölgesel konulardaki istişarelerin daha da artırılması için isteklerini ifade ederler;

- Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı da dâhil olmak üzere uluslararası ve bölgesel örgütler bünyesinde yakın iş birliğini sürdürmeyi ve Türkiye ile Arap Devletleri Ligi arasında diyalog ve iş birliğinin ilerletilmesini teşvik etmeyi kabul ederler;

- D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı kapsamında iş birliğini güçlendirme niyetlerini yinelerler;

- İsrail’in, Gazze’de 11 aydır devam eden sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan saldırıları da dâhil olmak üzere, Uluslararası Hukuk ve Uluslararası İnsancıl Hukuku alenen ihlal etmeye devam etmesi ve Gazze’de devam eden insani felaket karşısında, acil ve kalıcı ateşkes, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde Gazze’ye ve Gazze Şeridi’nin tamamına kesintisiz ve engelsiz insani ve tıbbi yardım akışı çağrısında bulunurlar ve buna ek olarak, Gazze’deki insani duruma yönelik çabaları desteklemek için Türkiye ile Mısır arasındaki eşgüdüm ve iş birliği düzeyini daha da güçlendirmeye hazır olduklarını ifade ederken, Gazze’nin yeniden inşası için güçlü bir dayanışma gösterilmesinin yanı sıra gerilimin daha da tırmanmasını önlemek amacıyla bölgede barışın acilen tesis edilmesi çağrısında bulunurlar;

- İsrail’in Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere Batı Şeria’daki yasa dışı uygulamalarıyla ilgili derin endişelerini ifade ederler ve bu bağlamda İsrail’in yerleşim faaliyetlerini, yerleşimcilerin uyguladığı şiddeti tırmandırıcı ve kışkırtıcı söylemleri ve İsrail’in Filistin şehirlerine askeri saldırılarını kınarlar ve uluslararası toplumu, Filistin Ulusal Yönetimi’ni Gazze’de ve Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere Batı Şeria’da Filistin halkına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi için güçlendirmeye ve İsrail’in kısıtlamaları ile yasa dışı politika ve uygulamalarına karşı koyma ve bunları kaldırma çabalarını desteklemeye çağırırlar.

- Filistin Topraklarındaki İsrail işgalinin sona erdirilmesi çağrısına ve Filistin halkının 4 Haziran 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğü olan bir devlet kurma konusundaki meşru hakkına ve tüm Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkının korunmasına yönelik sarsılmaz desteklerini yinelerler ve Filistin Devletini henüz tanımamış olan ülkeleri bu yönde hızlı adımlar atmaya davet ederler; İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Devletleri Ligi’nin oluşturduğu Gazze Temas Grubu’nun bu konudaki girişimlerinin önemini yinelerler;

- Filistin davasının mevcut aşamasında, Filistinliler arası birliğin sağlanmasına yönelik çabaları destekler ve bunun önemini vurgularlar;

- Suriye’deki ihtilafa, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunması yönündeki ortak taahhütlerini yinelerler; BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün önemini vurgularken, terörizmin tüm biçim ve tezahürüne karşı mücadelenin öneminin altını çizerler; Suriye halkına yönelik insani yardım ve erken kalkınma projelerinin önemini vurgularlar ve bu çabaların tatmin edici bir düzeyde sürdürülmesi için uluslararası topluma çağrıda bulunurlar;

- Irak’ın egemenliğini ve istikrarını desteklemenin önemini vurgularlar ve Irak’ın kalkınma ve yeniden yapılanma çabalarına verdikleri desteğin altını çizerler;

- Libya’nın güvenliği, istikrarı, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması amacıyla Birleşmiş Milletler kolaylaştırıcılığında Libyalıların sahipliği ve öncülüğündeki bir siyasi süreci desteklemeye yönelik iradelerini teyit ederler;

- Afrika Boynuzu’nda barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemi ve iyi komşuluk ve dostane ilişkilerin hâkim kılınması ve her ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşılıklı saygı gösterilmesi konusunda mutabık kalırlar;

- Sudan’da devam etmekte olan, ülke ve bölge genelinde yıkıcı insani sonuçlara yol açan çatışmalardan duydukları üzüntü ve endişeyi dile getirerek, krizin barışçıl yollarla çözülmesine yönelik girişimleri memnuniyetle karşılarlar ve bu yöndeki ortak diplomatik çabaları desteklerler;

- Gücünü köklü dostluk bağlarından alan ilişkilerini, iki dost ve kardeş halkın ve tüm bölgenin yararına olacak şekilde her alanda daha da güçlendirmek için ortak çabalarını sürdürme kararlılıklarını teyit ederler. 4 Eylül 2024 tarihinde Ankara’da imzalanmıştır."

Kaynak: iha