ÇANAKKALE (AA) - ÇİĞDEM ALYANAK - Türkiye'nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında kurulan "Çocuk Köyü", gittiği her şehirde 50 binden fazla çocuğa ulaşıyor.
Adana'da nisan ayında başlayan festival yolculuğu Şanlıurfa, Bursa, Samsun, Trabzon, Van, Nevşehir ve Erzurum'un ardından 9'uncu durağı Çanakkale'de devam ediyor.
Etkinlikler kapsamında kurulan ve birbirinden renkli aktiviteler, atölye çalışmaları, sahne gösterileri, tiyatro oyunları, çocuk oyun alanları ve daha birçok etkinliğin yer aldığı Çocuk Köyü, miniklere eğlenceli anlar yaşatıyor.
Çocukların ekranlardan tanıdığı çizgi film karakterlerinin sahne gösterileri, panayır çadırları, tematik oyun alanları, müzik, drama, dans, bale ve resim gibi sanat eğitimlerinin yapıldığı aktivite çadırları festival boyunca bu alanda yer alıyor.
Çanakkale'de 8 Eylül'de sona erecek festivalin en renkli etkinliklerinden biri olan Anadolu Hamidiye Tabyası Çocuk Etkinlik Alanı'nın misafirleri, okulların açılmasına sayılı günler kala bu alanda gönüllerince eğleniyor.
Türkiye Kültür Yolu Festivallerinde çocuk etkinlikleri gerçekleştiren tiyatro sanatçısı ve çocuk kitapları yazarı Özgür Özgülgün, AA muhabirine, festival kapsamında gittikleri şehirlerde çok güzel çocuk etkinlik alanlarının oluşturulduğunu, sahneler kurulduğunu söyledi.
Özgülgün, bu kapsamda geleneksel Türk tiyatrosunun temelini oluşturan gölge oyunu Karagöz ile Hacivat'ın yanı sıra hikaye anlatımı, çocukların fiziksel aktivitelerini geliştirecek büyük şişme balonlar, pedagojik yardım alınarak hazırlanan oyunlar, Troya Müzesi'nin görüntülü olarak kamyon içinde gösterilmesi ve okçuluk gibi miniklerin psikomotor gelişimlerine katkı sağlayan etkinliklerin yer aldığını dile getirdi.
- Festivaller en çok çocukları mutlu ediyor
Bir kente festival geliyorsa, bundan en çok çocukların mutlu olduğunu vurgulayan Özgülgün, "Çocuklara yaptığımız yatırım, 10, 20, 30 yıl sonra bize geri dönüyor. Bizim bütün varlığımız, geleceğimiz çocuklar. Onlara yapılan yatırım hiçbir zaman boşa gitmiyor. Bir kente festival gelince çocuklar o festivalin içinde ücretsiz olarak sabahtan akşama kadar vakit geçirdiklerinde bunu hiç unutmayacaklar. Belki arkadaşlarına, dostlarına, okulda öğretmenlerine anlatacaklar. Bu bir kartopuyken çığ gibi büyüyecek. Her sene gelişen bir kültür festivali var. O kültür festivaliyle ilgili çocuk belki oturduğu şehrin bir müzesine gidecek." diye konuştu.
Ayrıca, Troya Müzesi'nde Karagöz ile Hacivat gösterisinin düzenlendiğini anlatan Özgülgün, çocukların bu oyunda kendi geçmişini, tarihsel sürecini görüp çok mutlu olduklarını ifade etti.
Gölge oyunu gösterimlerinin sürmesini isteyen anne ve babaların müzeye mesaj gönderdiğini aktaran Özgülgün, "Önümüzdeki yıl Çanakkale Kültür Yolu Festivali yine var. Belki müze içinde bir dans, enstrüman, tiyatro ya da sergi olacak. Çocuğun müzeye 2-3 kere gelmesini sağlayacak nitelikte etkinlikler olacak." dedi.
Özgülgün, sahnedeki sanatçıların tamamının konservatuar mezunu olduğunu, çocuk etkinliklerini bundan dolayı çok önemsediğini belirtti.
Bu tür çalışmaların kendisini geliştirmesine de katkı sağladığını söyleyen Özgülgün, şunları kaydetti:
"Sahne üzerinde bir şey yapmak, maraton koşmak gibidir. Koşmadığınız zaman enerjiniz bitiyor, çabuk yorulmaya başlıyorsunuz. Kültür Yolları ile her türlü faaliyeti gerçekleştirdiğinizde maraton koşucusu gibi genç ve dinamik oluyorsunuz. Siz de onların yaş grubuna inmiş oluyorsunuz. Onlarla bir şey yaratmanın güzelliği ve o festivalde örtüşmesi, geleceğin en büyük yatırımı olan çocuklara çok faydalı oluyor. Önemli olan eğlenmek. Festivallerin amacı sosyalleşmek, bir arada olabilmek, kentin turizmine katkı sağlamak, kentteki kültürel varlıkların kendi varlığımız olduğunu bilip, onlarla kaynaşıp çok daha ileri götürmek. Festival kapsamında gittiğimiz her yerde minimum 50 bin çocuğa ulaşmış oluyoruz. Çünkü 9 gün boyunca kentteki en büyük alanda yapılıyor. Bugün yaptığınız bir şey seneye, ondan sonraki senelerde karşılığını buluyor. Festivalle, sanat ortamı içinde büyüyen bir çocuk vatanına, milletine, ailesine faydalı, başarılı, evrensel ve kültürün değerini bilen bir çocuk olarak yetişiyor. Bu anlamda Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin çocuklara yaptığı yatırımı çok kıymetli buluyorum."
Özgür Özgülgün, Anadolu coğrafyasının örf ve adetlerinin festival potası altında eritilerek hiç bilinmeyen bir bölgede, başka bir yerin halk oyununu, tiyatrosunu oynamanın, hikayesini icra etmenin, enstrümanını çalmanın, her bölgenin bir çatı altında etkileşimini sağladığını sözlerine ekledi.